12-30-2007, 22:35
|
#10
|
|
|
Kur'anı Kerimde Başörtüsü Yoktur Diyenlere!!!
Alıntı:
|
ATmaCA53 Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
|
LüGaT Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
|
ATmaCA53 Nickli Üyeden Alıntı
Bakara 256 : Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tağutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.
|
Daha önce de belirtildiği gibi bu ayetteki "dinde zorlama yoktur" ifadesi "din seçiminde zorlama yoktur" manasındadır. "Dinde zorlama var mıdır, varsa zorlama nedir, ne ölçüde ve nasıl olur ?"konusunda ehil kimselerden aldığımız ilmi makaleler varsa yayınlayalım yoksa lütfen ayetleri yorumlarken 30 kere düşünüp yapalım "kendi" yorumumuzu. |
ben yanlış bir yorumda bulunmadım ki, başı açık olanın`da bir insan olduğunu ALLAHIN bir kulu olduğunu bilmemiz lazım dedim, eğer birisinide zorlan örteceksek bu olmaz ozaman forumdaki kızlarımızada hakarette bulunmuş oluruz vermiş olduğum bakara süresi doğruyu gösteriyor hedeften sapmamak lazım, http://www.kuranmeali.com/sureler.as...anet&sureno=24 , ayrıca ayeti ben aslaha yorumlamam ben bir kanıt gösterir o kanıtın üzerine ne kadar doğru olduğunu ispatlarım... |
Başörtüsü meselesi ne zaman açılsa olay kişiselleştirilmeye çalışılıyor.Oysa kimse "başörtüsüzler cehennemliktir, Allah onların cezasını versin, tüh reziller" şeklinde bir yaklaşımda bulunmuyor.Yani onların da "Allah'ın kulu" olduğundan bir şüphem yok, forumdaki hiç bir arkadaşa "zorlan da olsa örtüneceksin" diyecek konumda da değilim. Herkesin tercihine saygı duyuyorum, "ama örtülmese de olur kalbi temiz ya günahkar da sayılmaz hem dinde de zorlama yok" gibi hamasi söylemleri düzeltmek de boynumun borcudur. Sen de yukardaki "yorum"un yerine ve "Kur'an yalnız içi pis olanlara örtünmeyi emretmiştir" şeklinde bilimsel bir makale yayınlarsan herhalde münazaramız ilmi boyuta taşınacak.
"Dinde zorlama bal gibi vardır, delil olarak "Çocuğunuza 7 yaşında namazı öğütleyin, 10 yaşında kılmazsa hafifçe dövün" hadisi yeterlidir.Ama bu zorlama müslümana yakışır biçimde yerinde, uslubunda, yani islami ölçüler içinde olmalıdır."
Der Hamidullah.. (ben demem)
Ben şu laikçilerin bahsettiği "zorlamaya" kendi adıma hala şahit olmuş değilim.Hiçbir kapalı bayandan duymadım ki "babam beni zorla tesettüre büründürdü" hiçbir Kur'an talebesinden işitmedim "Annemin zoru olmasa ben Kur'an mı öğrenirim".. Bu bilimsel anketlere de yansıyor.
Zorlama dediğiniz şey "emanetçisi olduğu" kızına, çocuğuna, eşine "Kızım, örtün..", "Hanımım namaz kıl" "Oğlum Kur'an öğren" diye telkinde bulunmaksa, bu telkinde ısrarcı olmaksa ben kendi adıma "zorlayıcı" bir eş / baba adayıyım.Eğer eşimle /kızımla/ hısmımla aram açılacaksa bu yüzden açılsın.Neler yüzünden açılmıyor ki ?..Benim yanlışımı görüp de beni bu yanlışımdan dönmeye "zorlamayan" herkesten de şikayetçiyim.
"Zorlama"ya şu yönden bakalım isterseniz bir de:
- Çocuklarımızı ÖSS yi kazanması, sınıfı geçmesi, mezun olması için zorlayalım,
- Kardeşimizi bir baltaya sap olup eve ekmek getirmesi için zorlayalım,
- Bakkalımızı daha ucuz mal satması, daha çok veresiye yazması için zorlayalım,
- Eşimizi iyi yemek yapması, daha az konuşması, daha az para harcaması, ailesiyle çok sıkı olmaması için zorlayalım,
- İşçimizi daha çok üretmesi, daha az para istemesi için zorlayalım,
- Vatandaşımızı "laik" ve "Atatürkçü" olmak için zorlayalım,
Ama sakın içlerinden birine "kardeşim, n'olur biraz da giyinmene, ibadetine dikkat et. Sonsuz olan sona biraz hazırlıklı ol" demeyelim..Ne olur ne olmaz incinirler kalpleri temiz insanlarımız.
ÖKS yi kazanamadı diye oğluyla, "kardeşine çok gidip geliyor" diye eşiyle arasına mesafe koyanlara hepimiz rastlariz, ama kızı namaz kılmadığı için kızına öğütte bulunan aileler ne kadar da az..
Birgün oğlu namaz kılmıyor diye ağlayan, kendini paralayan ailelerden bahsedersek o zaman kendimizi "kalbi temiz" sayabiliriz herhalde.
Bu modern çağda hala böyle mi düşünüyorum ?
"Modern yaşama biçimi kürf ile iman arasına çizgi çekmeyi bilen hiçbir müslümanı yozlaştıramaz.Yozlaşanlar modern yaşama biçimiyle karşılaşmadan önce de böyle bir çizgiyi hayatlarında önemli saymış olanlardır."
İsmet Özel
|
|
|
|