Yüzde 70 dinci, yüzde 30 laik’ klişesi doğru değil
AKP, yapmak istediği rejim değişikliğini “millet” kavramına dayandırıyor. Erdoğan’ın söylemlerinde sık sık “millet” kavramına rastlamak mümkün.
“Bu millet istedikten sonra laiklik de kalkar tabii!” sözü ona ait.
AKP’yi destekleyen gazeteciler sık sık “millet”ten, “halk”tan, “taban”dan bahseder.
Dolayısıyla bu ülkede bir “millet” vardır, bir de “elit.”
Bu klişeye yabancı basın da dört elle sarılır. Doğru zannederler.
Böyle bir sınıflamaya göre (mesela) Gazi Mahallesi, Çankaya’nın gecekondu kesimleri, Tunceli halkı, Anadolu’nun geleneksel Halk Partili aileleri, yoksul öğretmenler, işçiler “elit”, AKP’ye oy veren İstanbul Burjuvazisi ise “halk”tır.
Ne yazık ki geçmişte bu güldürücü tahlile katılan mürekkep yalamışlar da oldu; şimdi ayakları biraz suya eriyor mu bilmem.
***
Ama bugün benim tartışmak istediğim konu bu değil.
Son yıllarda birçok kişinin kafasına “Türk halkı zaten muhafazakârdır. Başını örter, içki içmez, dinine düşkündür, tepeden inen devrimler tutmamıştır” yargılarını birer birer yerleştirdiler.
Acaba öyle mi?
Acaba bu halk AKP’nin kastettiği anlamda muhafazakâr mı?
***
Geçen gün Ülker’le bunları konuşuyorduk.
“İçki içenlerin oranını biliyor musun” diye sordu.
“Bilmiyorum ama öğreniriz” dedim.
Sayıların sultanı Bülent Tanla’yı aradım. O da sağ olsun iki günlük sıkı bir araştırma yaptı. Birçok kaynağın elindeki veriyi topladı.
Durum şu: “Türk halkının yüzde 41’i içki içiyor.”
Mesela bira firmalarının elindeki istatistiklere baksanız epey şaşıracağınıza eminim.
Bu yüzde 41’in aslında daha yüksek olduğu hesaplanıyor. Çünkü içki içen herkes, baskıdan çekindiği için ankette bunu açıkça söylemiyor.
***
Buradaki ince nokta şu:
Türkiye’de hem içkisini içen, hem Cuma namazına giden, hem Ramazan’da içkiyi keserek oruç tutan çok sayıda kişi var.
Bu toplumda içki içmek, dinden çıkmak anlamına gelmiyor.
Ama AKP’ye göre öyle.
Davetlerinde içki bulunmamasına gösterdikleri titizlik, belediye kuruluşlarındaki yasaklamalar, şimdi spor kulüplerinde başlayan ve yayılan engellemeler, TV’de içki gösterilmemesi girişimleri AKP’nin içkiyi din dışı saydığının en açık göstergesi.
***
Bu halkın yüzde 41’i içki içiyorsa, nasıl yüzde 70, yüzde 30 ayrımı yapabilirsiniz!
Demek ki AKP’nin seçim başarısını, muhafazakâr tabanın Cumhuriyet karşıtlığında değil, başka yerlerde aramak gerekiyor.
Acaba bu başka neden; AKP’nin rakiplerinin vizyonsuzluğu, demokratikliğe tahammülsüzlüğü ve sevilmeyen liderleri olabilir mi?
AKP’ye verilen oylarda, bu partinin -samimi olmasa bile- dile getirdiği AB ve reformlar konusundaki politikalarla, ekonomik istikrar rol oynadı diyebilir miyiz?
Yoksa neredeyse yarısı kafayı cilalayan bir halkı, nasıl Pakistan’la, Malezya’yla bir tutabilirsiniz ki.
Unutmayın; Osmanlı bile “dışarıdan sıkıcı görünen ama içinde başka bir letafet olan” meyhaneleriyle meşhur bir imparatorluktu.
zülfü livaneli
|