Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-30-2008, 14:21   #5
Kullanıcı Adı
ÇİLE
Standart <<<Menderes'i nasıl bilirdiniz?>>>o halde bir de bunu okuyun!
-----------------------------------3.BÖLÜM------------------
Celal Bayar adeta şok geçirir.
Araya,Demokrat Parti Muş Milletvekili Gıyasettin Emre'nin de olduğu bazı milletvekilleri,bakanlar girer,Menderes istifadan vazgeçirilir.
Fakat Osmanoğullarının kadın mensupları çıkartılan bir kanunla Türkiye'ye kabul edilirler..
Vatanlarını avdet edenler arasında Sultan Abdülhamid'in zevcesi Müşfika Hanım Sultan ile kızı Ayşe Sultan Osmanoğlu da vardır.Teşvikiye tarafında bir kira evinde oturmaktadırlar.
Bir sabah,erken sayılacak bir vakitte,evin zili çalar.Kapıyı Ayşe Osmanoğlu açar.Karşısında bir beyefendi vardır.
''Buyrunuz efendim bir arzunuz mu var''diye sorar.Kapıdaki adam:
''Evet''der şayet kabul buyururlarsa Valide Sultan'ı görmek istiyorum.
Ayşe Osmanoğlu beyi içeri davet eder.
Kuşluk namazını eda etmiş Müşfika Sultan,başında kar gibi lekesiz tülbendi,elinde doksan dokuzluk tespihi ile seccadesinde Rahman'ı zikretmektedir.
Nihayet Müşfika Sultan zikrini tamamlar.Misafir Müşfika Sultan'ın elini öper.
Nihayet bu sırada bu 'meçhul' misafir tanınır.
Gazetedeki resimle aynıdır çünkü..
O Başvekil Adnan Menderes'tir...
Başvekil Adnan Menderes dualarını almak,hal hatır sormak için geldiğini ifade eder.Bir sıkıntılarının olup olmadığını sorar.
''Dualarım sizinle beyefendi.Hiç bir ihtiyaç ve sıkıntımız yok.İyiler eksik değil.Bir mühendis beyefendi hem bu evi bize tahsil etti,kira almıyor;hem de her ay on lira harçlık veriyor..Allah razı olsun''der Müşfika Sultan.
Adnan Menderes bu hoş sohbetlerden sonra müsaadelerini isteyip evden ayrılır.
Ama bir yandan da hanedanın erkeklerinin hala yurt dışında olmasına üzülür.İnsan başbakan da olsa her şeye muktedir olamamaktadır!Bu üzüntüyle yola koyulur.
Ülkenin çözülmesi gereken bir yığın sorunuyla uğraşmaya devam eder..
Sene 1959'dur..
Adnan Menderes ve bir Türk heyetini Londra'ya götüren uçak yere çakılır.
Başbakan'ın hafif bir yarayla kazadan kurtulması büyük bir sevinçle karşılanır.
Adnan Menderes bir süre Londra'da tedavi olduktan sonra yurda döner.
Muazzam bir kalabalıkla karşılanır.
Menderes'in evi geçmiş olsuna gelenlerle dolup taşar.
Herkes gittkten sonra eşi Berin Hanım Adnan Menderes'e bir şey sorar:
''Beyefendi,Uçak tam düşerken,yani ölüme giderken ne düşündünüz?''
Adnan Menderes o büyük asaleti ile:
''Evet,çok iyi hatırlıyorum.Tayyare hızla yere doğru düşerken,birden şunu düşündüm:Acaba ben bugün burada ölürsem Berin Hanım,Abdülhamit yadigarlarının ev kirası ile maaşlarını ödemeye devem eder mi etmez mi?''
Uçak kazasından kurtulan Menderes,1960'da bir darbeyle indirilir,1961'de acımasızca idam edilir..
(devamı 4.bölümde)
<<<ÇiLe>>>
ÇİLE isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla