Hazreti İbrahim (a.s)
1. Peygamber’in Babası Bir Putperest :
Âzer’le ilgili olarak tartışılan ikinci bir mesele de, onun inanç dünayasıyla ilgilidir. Özellikle günahsızlığın nesilden nesile intikal ettiğine inanan bazı kimseler, putperest bir kimseyi peygamber babası olmaya yakıştıramazlar. Bu, “Dinde Seçilmiş Soy” statüsü oluşturan bir düşüncenin savunmasıdır. Onlara göre durum şöyledir; “Hz.Muhammed’in nûru, ilk insandan önce yaratılmıştır. Hatta varlık olarak ilk yaratılan da o nurdur. Bu nur, diğer peygamberlerin evladı yolu ile alından alına nakledilerek Hz. Muhammed’e kadar taşınmıştır. Bu nedenle putperest Âzer İbrâhim’in babası olamaz. Asıl baba ölmüştü. Sonra dul anne İbrâhim’in amcası ile evlenmişti. Bunun için de Âzer gerçek baba değil, babalıktır. Nitekim Arap dilinde “Amca”ya “Baba” denilmektedir. Bu esasa göre Kur’ân’da, İbrâhim’in babası olamaz. Asıl baba ölmüştü. Sonra dul anne İbrâhim’in amcası ile evlenmişti. Bunun için de Âzer gerçek baba değil, babalıktır. Nitekim Arap dilinde “amca”ya da “baba” denilmektedir. Bu esasa göre Kur’ân’da, İbrâhim’in babası denilen putatapıcı Âzer O’nun amcası olmalıdır. Hz.Muhammed’in dedesi olan Abdulmuttalib de mümin sayılmalıdır. Her ne kadar Peygamber’e inanmadan öldüğü biliniyorsa da, O alnında bu nuru taşımıştır. Allah Abdulmuttalib’i diriltilerek iman etmesini sağlamış ve tekrar öldürmüştür. Yani nur zincirinde bir kopukluk olmamıştır. Hz. Peygamber’in kızdan torunları olan Hasan ve Hüseyin yoluyla, Şerif ve Seyyidler’le bugün de devam etmektedir.”
Aslında, inançsız bir kimsenin bir peygamberin varlığına sebep kılınamayacağı iddiası anlamsız ve hikmetsizdir. Bu ancak bir kalb temennisi olabilir. Bu hususda nakli bir delil de yoktur. Aksine genetik masumiyeti olumsuzlayan ilahi belgeler vardır. [1]
“Rab; “Seni insanlara önder yapacağım.” Deyince İbrâhim, “soyumdan birilerini de” demişti. Allah: “Benim ahdime zalimler eremezler.” Buyurdu. [2]
“Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var.”[3]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ahmet Baydar, İbrâhimi Okuyuş, Beyan Yayınları: s.30.
[2] Kur’an-ı Kerim: Bakara, 2/124.
[3] Kur’an-ı Kerim: Saffat, 37/113.
|