Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-23-2008, 01:21   #149
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Hazreti İbrahim (a.s)
1. İbrâhim as.’ın Hz. Sâre Yüzünden Başı Dertte :
Nemrud’dan kaçmayı Allah’ın yardımıyla başaran Hz.İbrâhim, amcasının kızı olan hanımı Hz. Sâre[1]

ile birlikte Mısır tarafına yolculukları devam ederken "Erdün" kasabasına gelmişler; şehrin kralı ile aralarında ilginç bir hadise geçmiştir. Ebu Hureyre, Peygamber (s.a.s)'den rivayet etmiştir. Hz. Peygamber şöyle anlatmıştır: İbrâhim (a.s) hanımı Sâre ile birlikte bir şehre gelmişlerdi. O şehirde bir kral veya zâlim bir idareci vardı. (Mısır da ilk Fravunlardan, Totis hüküm sürmekteydi. Totis, babasını, öldürüp tahtına oturan, mütegallibe, zorba, atılgan, korkunç, hiddetli ve cezası şiddetli bir Fravun idi.) Bu zâlime ( şehrin giriş kapısındaki müfettişler, giderek.) "İbrâhim, yanında çok güzel bir kadınla şehre girdi" diye haber gönderdiler.

Kral "ey İbrâhim! yanındaki kadın neyin, kimindir?" diye sordurdu.

İbrâhim;”(din) kardeşimdir" dedi. Sonra Sâre'ye gelip

"sakın beni yalancı çıkarma, ben bunlara seni kız kardeşimdir dedim. Allah'a yemin ederim ki, yeryüzünde benden, senden başka iman eden hiç kimse yoktur" buyurdu.

Sâre kralın yanına gelince kral (ona kötülük yapmaya) teşebbüs etti. Hz. Sâre kalktı abdest aldı, namaza durdu. Sonra şöyle dua etti:

"Yâ Rab! Ben sana ve senin peygamberine iman ettimse, ben kadınlığımı zevcimden başkasına karşı koruduysam (ki şu ana kadar böyleydim) benim üzerime şu kâfiri musallat etme".

Kralın nefesi boğuldu; ayağıyla yere vurarak çırpınmaya başladı. Bunun üzerine Sâre;

"Allahım şayet bu adam ölürse bunu bu kadın öldürdü denilir." diye dua etti. Bunun üzerine adam rahatladı.

Bu hadise üç defa tekrarlandı. Bunun üzerine melik etrafındakilere “siz bana şeytan göndermişsiniz Bu kadını İbrâhim (a.s)'e gönderiniz. Hâcer'i de Sâre'ye veriniz" dedi.

Bunun üzerine Sâre Hz. İbrâhim'in yanına gelerek ona (olayı anlattı) ve "Anladın mı! Allah kâfiri zelil etti; bana bir cariyeyi de hizmetçi verdi" dedi.[2]

İbrâhim (a.s), o ülkeden ayrıldıktan sonra pek çok yer gezdi. Sonunda Şam'da karar kıldı. Orada kendisine inananlar günden güne arttı. İbrâhim (a.s)'e inananların oluşturduğu kitleye "İbrâhim milleti" adı verildi.

İbrâhim (a.s)'in bundan sonraki yaşantısı Lut (a.s), İsmail (a.s) ve İshak (a.s) ile birlikte geçti. Bunlar hakkında Allahu Teâlâ şöyle buyurur: “Onları buyruğumuz altında, insanları doğru yola götüren önderler yaptık; onlara iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdi[3]”[4]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Ebu Bekir Cabir el-Cezairi, En Kolay Tefsir, Mektup Yayınları: 4/171-172.; Buhârî, Buyû, 100; Hibe, 36; Şamil İslâm Ans. c.3 İbrahim maddesi; Peygamberler Tarihi, M.Asım Köksal, Diyanet Vakfı Yayınları: s.162, 163.

[2] Buhârî, Buyû, 100; Hibe, 36; Şamil İslâm Ans. c.3 İbrahim maddesi; Peygamberler Tarihi, M.Asım Köksal, Diyanet Vakfı Yayınları: s.162, 163.

[3] Kur’an-ı Kerim: Enbiya, 21/73.

[4] Şamil İslâm Ans. c.3 İbrahim maddesi.
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla