Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-23-2008, 02:00   #228
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Hazreti İbrahim (a.s)
1. Müslümanlar niçin ona el sürmektedirler ?
İnsan biat etmek için elini Haceri’l-Esved’e koyar; Allah bizim burada kendisine bağlılığımızı ve teslimiyetimizi alır. Kur’anı Kerimin dilinde Allah sultandır; sadece hazineleri ve askerleri yok; ülkesi de var. Mülkün bir başkenti (Ummü’l-Kura) kentlerin anası ve başkentte ise bir saray (beytullah ) Allah’ın evi var. Eğer bir kul bağlılığını kontrol etmek istiyorsa, sultan sarayına gitmeli ve orada şahsen bağlılık biatını yapmalıdır. Gözlerin idrak edemediği Allah’ın sağ eli temsili bir şekilde görünen bir şey olmalıdır. İşte bu Kabe’deki Haceri’l-Esved (siyah taş)tır.

Haceri’l-Esved’e el koymanın, yüce Allah’a ibadet ve itaat etmek üzere söz vermenin ve bunda kararlı olmanın bir nişanı demektir.[1]

Haceri’l-Esved’in en pratik yararı, Allah’ın evi olan Kabe çerçevesindeki dönüşler (tavaf) için başlangıç noktası olmasıdır. Renginden ötürü de binada rahatça farkedilir. Gerek tavaftan sonra veya tavaf esnasında Haceri’l-Esved’in öpmek sünnettir. Çünkü Peygamberimiz öpmüştür. Şayet öpmek mümkün değilse, uzaktan işaret yapılır ki, buna istilam (selamlama) denilir.

Bazılarının iddiasına göre bizler bu taşa tapmayız. Hatta sadece ona yönelerek secde edilmez. Karmatiler H. 318 miladi ise 930 da Mekke’yi talan ettiklerinde Haceri’l-Esved’i yerinden sökerek alıp götürmüşlerdi. Ancak 21 yıl sonra tekrar onlardan alınarak Kabe’deki yerine konulmuştur. Bu taşın gitmesiyle kıble değişmemiş müslümanlar yine Kabe’ye yönelerek bugün olduğu gibi namaz kılmışlar ve tavaf etmişlerdir. Haceri’l-Esved’in sembolik bakımından tartışma götürmez büyük bir anlamı vardır.[2]

Hz. Peygamber'in Hâcerü'l-Esved'i öptüğü, ayrıca Vedâ Haccı'nda hasta olduğu bir sırada devesinden inmeden tavâf sırasında değneğiyle ona dokunduğu; bir başka zaman da eliyle selâm verdiği rivâyet edilmektedir. [3]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Ömer Nasuhi Bilmen, İslam ilmihali, s. 374.

[2] Muhammed Hamidullah, İslama Giriş, s. 109; Afzalu’r-Rahman, Siret Ansiklopedisi, IV/ 178.

[3] Şamil, İslam Ansiklopedisi, Hâcerul Esved Maddesi, c.2.
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla