''dsp’li milli eğitim bakanı metin bostancıoğlu, resmi bir ziyaret için 27 ekim 2000 tarihinde azerbaycan’a gider. ev sahibi azeri bakan, bostancıoğlu’nun programında türk okullarını ziyaretin olmadığını görür. ve türk milli eğitim bakanı’nı bu okullara davet eder. ancak aldığı cevap ilginçtir. bostancıoğlu, azerbaycan’da açılan türk liselerinin tehlikeli olduğunu, türkiye’deki benzerlerini kapatmak istediklerini söyler. azeri bakan şaşırıp kalır. itiraz eder. türk okullarının azerbaycan eğitimine çok büyük yenilikler getirdiğini ve iki ülke arasında önemli ilişkilerin gelişmesinde bu okulların çok büyük katkısı olduğunu söyler.
bostancıoğlu’nun türk okulları aleyhindeki tavrı kısa sürede duyulur. ertesi günü azeri basını için düzenlenen basın toplantısında bostancıoğlu tavrını sürdürür. “bu okulların bizimle kesinlikle ilgisi yoktur.” der. bir gün sonra da türk basını için büyükelçiliğin davetiyle cumhurbaşkanlığı oteli’nde kahvaltılı bir basın toplantısı yapar. toplantıya anadolu ajansı, ihlas haber ajansı, trt, zaman gazetesi ve samanyolu temsilcileri katılır. zaman temsilcisi enes cansever;
“-sayın bakan, suçladığınız türk okullarının açılışını cumhurbaşkanımız turgut özal yaptı. yine cumhurbaşkanı süleyman demirel’in bu okulların desteklenmesi için azeri yetkililere yazdığı tavsiye mektupları vardır. sizin tavrınız, devletin tavrı ile çelişmiyor mu?” diye sorar. cevap: “ben bu sözleri hükümet temsilcisi, milli eğitim bakanı metin bostancıoğlu olarak değil, sadece metin bostancıoğlu olarak söyledim...”
bostancıoğlu, bakü’den ayrıldıktan sonra azerbaycan milli eğitim bakanlığı’ndaki yönetim toplantısında azeri bakan mısır merdanov tarihe geçecek şu konuşmayı yapar:
“türkiye’den bu okulları kapatmamızı istiyorlar. türkiye cumhuriyeti milli eğitim bakanı benden bunu istedi. lakin ben size şunu söyleyeceğim. türkiye ve dünyanın her yerinde hükümetler gidicidir. her hükümetin bir siyasi görüşü vardır. bu bakanın benden istediği onun siyasi görüşüdür. biz bu okulların azerbaycan eğitim sistemindeki yerine bakalım. bu okullardan mezun olan çocuklarımızın yüzde 98’i üniversiteye giriyor mu? evet giriyor. bu okulların öğrencileri uluslararası bilim olimpiyatlarında altın madalya alarak bayrağımızı dalgalandırıyor mu? evet, dalgalandırıyor. bu okullar çocuklarımıza devletini, vatanını ve milletini sevmeyi öğretiyor mu? evet, öğretiyor. terbiyesi kaliteli mi? evet, kaliteli. demek ki bu okullar azerbaycan için faydalıdır. peki, türkiye cumhuriyeti devleti’nin burada açtığı anadolu lisesi var. bu eğitimi veriyor mu? hayır. istenilen seviyede eğitim vermiyor. bizim diğer okullarımızdan farkı yoktur. öyleyse biz türkiye’nin sayın milli eğitim bakanı’nın siyasi görüşünü yerine mi getirmeli, yoksa bu özel okulların önünü mü açmalıyız? bence önünü açmalı ve her türlü yardımı göstermeliyiz. çünkü bu okulları açan insanlar eziyet çekip gelmiş, mektep kurup bizim görmediğimiz işleri görmüştür. biz ancak onların gittiği yoldan gidip, onlardan öğreneceklerimizi öğrenmeliyiz.”"
En Uzun Şubat