|
Rize
Çayın Memleketi Rize
Çayın günlük hayata hakim olması ve hayat tarzının değişmesi ile el sanatları gerilemiş, çay Rize halkının başlıca geçim kaynağı olmuştur
Dik yamaçlı vadileri, doruklara ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm beldesidir.
Hemşin çorabı, Rize bezi (feretiko), Şimşir kaşık türleri, İskemleler, kemençe ve maket taka ve tabiki anzer balı almayı unutmayın
Mısır Ekmeği, Muhlama, Lahana Sarması, Lahana Vurması, Hamsili Ekmek, Hamsili Pilav, Laz Böreği yörenin belli başlı yemeklerindendir.
Kentleri: Ardeşen, Çamlıhemşin, Çayeli, Derepazarı, Fındıklı, Güneysu, Hemşin, İkizdere, İyidere, Kalkandere, Pazar Rize ve çevresinde yapılan yüzey araştırmaları bölgenin Yontma Taş Çağından sonra iskan gördüğünü ortaya koymuştur. Eski Tunç Devri'ne ait bir kısım buluntular elde edilmiştir. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ilk çağ kaynaklarına göre bazı yerli kavimler yaşamaktaydı.
Rize, Türkiye'nin kuzeydoğusunda eşsiz tabiat güzelliklerine sahip bir şehrimizdir.
Yeşil örtülü vadiler, karlı dağlardan çağlayarak Karadeniz'e akan dereler, dört mevsim değişik renkli ormanlar, çiçeklerle çevrili yayla yolları, çay bahçeleri, mısır tarlaları Rize'nin tabiat güzelliklerini oluşturur.
Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Rize, bölgenin en karakteristik özelliklerini gösterir.Anadolu'nun diğer bölgelerinden coğrafi yapısıyla olduğu gibi kültürel yapısı ile de ayrılır. Dik yamaçlı vadileri, doruklara ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm beldesidir.
1843 yılında Trabzon'dan bir yelkenli ile Rize'ye gelen Fransız Prof. Karl Koch, Rize hakkında şunları yazmaktadır: "Rize hakkında duyduğum herşey gerçekti. Kısmen içe girmiş kent dağ yarımayının ortasındaydı ve yukarıdan kıyılara doğru uzanıyordu.
Muhteşem korular tüm yükseklikleri sarıyor, ama tek ton örtü oluşturmuyor, tam tersine taşıyıcı gibi değişik biçimlere giriyor, çok çeşitli, değişik biçimli ve değişik tonda yeşiller birbirinin yerini alıyordu.
Yavaş yavaş çok zarif köylü evleri biçiminde insan evleri görünüyordu ve bununla güzel bir tablonun hiçbir eksiği kalmıyordu."
Doğuda Artvin, Güneyde Erzurum ve Bayburt, Batıda Trabzon ve Kuzeyde Karadeniz ile çevrili olan Rize, çok engebeli bir arazi yapısına sahiptir.
Yüksek ırmaklı tepeler arasındaki en yüksek nokta olan Kaçkar Dağı(3937 m.) yaz-kış kar tutar. Kaçkar Dağlarının doğal yapısı birçok kış sporu yanında, Trekking ve dağcılık içinde uygun topografyaya sahiptir. Dağ-kayak için Kaçkar Dağları doğal bir pist görünümündedir.
Rize'de kışlar ve yazlar ılık geçer. Yıllık sıcaklık ortalaması +14 derecenin altına düşmez.
Bölge, Türkiye'nin en çok yağış alan yeridir. Son 40 yıllık ortalamaya göre Rize'de yılda metrekareye 2510 kg. yağış düşmektedir. Bu iklim özelliklerine göre yörede mandalina, portakal, limon gibi Akdeniz bitkileri ve çay yetişmektedir. Ormanlarda en çok kayın, meşe, kestane, ıhlamur, ladin, kızılağaç ve orman gülü bulunmaktadır.
Rize'de yaşayan halkın kültür hayatı kendine özgü karakteristikler arzeder. Bölgeye gerek Fetih'ten önce, gerekse Fetihten sonra yerleşen Türk boy ve oymakları burada zengin bir kültür ortamı oluşturmuşlardır.
Çayın günlük hayata hakim olması ve hayat tarzının değişmesi ile el sanatları gerilemiştir. El sanatları ürünlerinin bazıları şunlardır; şimşir kaşık, çekme sini, külek, yayık, tekne, yağ kutuları, iskemle, hasır örme, bakırcılık, çay sepeti, üzüm sepeti, meyve sepeti, piknik sepeti, hemşin çorabı, tentene ve oyalar, maket taka ve kemençe ile Rize bezidir.
Rize mimarisi, zaman içinde usta-çırak ilişkisi şeklinde nesilden nesile aktarılan çok eski yapı bilgisinden ve becerisinden kaynaklanır. Deniz teknesinden köprülere, mescitlere, evlere ve ev içinde kullanılan kap, kacak, iskemle vb pek çok araçlara kadar yaygın bir ahşap işleme becerisi görülür. Mimaride taş kullanımı ise ikinci planda kalır.
|