Açıkcası her satırda öyle derinlere iniyorum ki, çıkmak çok güç. Dalıyorum; sukût kapımı çalıyor ve onu kucaklıyorum..
Bazen düşünceden önce "his"ler yetişir gönüllerde.. Ve hisler başlayınca işte o zaman "düşünmek" lazımgelirmiş.
Olmuyor, olmuyor yazamıyorum; yazılmıyor hisler.
Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım iki söz yazdımsa
|