Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-11-2009, 21:27   #3
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Alıntı:
kardelen5050 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İşin dini yönüne gelince;
1- Bizler Asr-ı Sadette yaşamıyoruz.
2- Bizler Asr-ı Saadet kanunları ile yönetilmiyoruz.

Her dönem kendi idaresi ve şartları doğrultusunda hükmeder kanunlarını yaşamlarını buna göre tanzim eder.
Bu sebebledir ki dönem itibarı ile bizler demokratik-laik-sosyal bir devlet sınırları içerisinde yaşıyoruz. Kanunlarımız da demokratik-laik-sosyal bir devlet yapısını ve yaşamını koruyacak ve yaşatacak şekilde yapılmıştır.

Günümüz gerçeği ve gereği olarak bizler inancımızı imanımızı kalbimizde sımsıkı tutacağız ferd,aile olarak yaşayacağız. Ancak idari konularda ise yaşadığımız sınırlar içerisinde geçerli kanunların izin verdiği ölçüde üzerimize düşen ne ise onu mutlaka edebimizle yapacağız.

Değerlendirme yaparken dönemleri-içinde bulunulan şartları-hükmolunan kanunları bilelim ona göre kıyasımızı yapalım lütfen.
Açıkçası sizin bu yorumunuzdan bir tek şu sonuç çıkmaktadır;Sizin anlatığınıza göre bizler yaşadığımız gibi inanmaya çalışmalıyız,çünkü zaman bunu gerektiriyor..!Bence buda yanlışa sürekler bizleri..bizler daima inandığımız gibi yaşamalıyız.Burada yapmamız gereken teslim olmak değildirİ;bozuk düzen var ise inandığımız gibi düzeltmek ekseninde çalışmalıyız.
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla