Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-25-2009, 20:29   #8
Kullanıcı Adı
son durak
Standart
Bilmem hatırlar mıyız? Refah Partisi iktidara gelmeden önce, İsrail'le yapılan anlaşmalara, ateş püskürüyorla ve iktidara geldiklerinde onları çöpe atacakları vaatlerinde bulunuyordu.

1995 Nisanında dönemin İsrail karşıtı söylemleriyle ön plana çıkan RP'li milletvekili Abdullah Gül İsrail'le yapılan anlaşmalar üzerine dönemin Milli Savunma Bakanına üç soru önergesi veriyor. Ve hepsinde, Filistin'de zulüm uygulayan İsrail'le anlaşmalar yapmanın zararları üzerine vaazlar veriyor.

Peki, RP'nin iktidara gelmesinden sonra ne oluyor?

İsrail'le yarım kalan anlaşmalar iptal mi ediliyor? Hayır!

Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde İsrail'le Türkiye arasında imzalanan en ciddi ve İsrail açısından en faydalı anlaşmalar imzalanıyor.

1996 Kasım'ında İsrail'le imzalanan Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması, Bakanlar Kurulu'nun gündemine geldiği zaman, Başbakan Erbakan bütün bakanları tek tek arayarak kararnameye derhal imza atmalarını istiyor.

Bütün milli görüşçü, "Siyonist İsrail düşmanı!" RP'li bakanlar, bu talimat üzerine Türk F-16'larının İsrail tarafından modernizasyonunun kapısını açan ve İsrail uçaklarının Türk hava sahasına serbestçe girişini sağlayan kararnameye imza atıyorlar.

Ve anlaşma yürürlüğe giriyor.

Dahası;

İsrail'e Serbest Ticaret kıyağı!

Erbakan Hoca'nın İsrail'e tanıdığı imtiyazlar bununla da kalmıyor, İsrail'le bir de Serbest Ticaret Alanı Anlaşması imzalıyordu.

TBMM'ne 04.04.1997 tarihinde 1124/358 sayılı emri ile Başbakan Erbakan tarafından şu yazı gönderilir: "Dışişleri Bakanlığı'nca hazırlanan ve Başbakanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunun 27 Aralık 1996 tarihinde kararlaştırılan ‘Türkiye Devleti ile İsrail arasında' Serbest Ticaret Anlaşması ve ilgili notaların uygulanmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısı ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir. Genel kurulda ve komisyonlarda öncelikle görüşülmesini arzederim."
Tabi bu anlaşma imzalandıktan sonra, RP yine tabanına; "Kahrolsun İsrail" politikası yapıyor. Boykot çağrıları yapıyor. O da öyle bir taban ki, denecek şey bulunmaz. Biriside çıkıp sormuyor; "yahu kardeşim sen, hem İsrail'e Türkiye pazarını sonuna kadar açacak anlaşmayı ivedilikle imzalıyorsun, hem de bu hamaset edebiyatını yapıyorsun." Yok tabi bunu soracak.

Yani daha geçenlerde cuma namazı çıkışı altınolukta; "biz kırk yıldır Müslüman ülkelerin birliği için çalıştık" diyen Erbakan'ın iktidara gelir gelmez yaptığı ilk ittifak İsrail'le.

30 yıl boyunca, İsrail ve Siyonizm karşıtı söylemler kullanan Erbakan İktidara gelir gelmez daha ayağının tozuyla İsrail'in menfaatine olan anlaşmaları bakanlarını tek tek telefonla arayarak imzalatıyor.

Tabii, Müslümanlar yok, taban yok artık, devlet var, T.C.'nin çıkarları, menfaatleri var!..
son durak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla