Lisedeyken bir bayan arkadaşımız vardı. Biz 80'e sevinirken, kızın 90'e bile tahamülü yoktu. Notları 95'in altına kolay kolay düşmezdi. Biz o kızı gördükçe çok gülerdik. Olurda bir sınavdan 94 bile alsa, sanki başarısız olmuş gibi alay eder, kızdırırdık onu.
Şimdi Baykal'ın sözleri, bana o yılları hatırlattı. Bu numaraları bizde yaptık zamanında. Çünkü çocukluğunda verdiği bir kıskançlık vardı içimizde. Kıskandık o kızı. Aldığı notları, başarılarını kıskandık. Biliyorduk ki; biz onun kadar başarılı olamayız. Onun kadar yüksek notlar alamayız. Bu yüzden de kendi aklımızca onun aldığı 94'le bile alay ettik. Kendi başarısızlığımızı, yine kendimizi kandırarak perdelemeye çalıştık. Şimdi Deniz Baykal'ın sözleri de bundan farksız.
Ama dedim ya, biz o yıllarda çocuktuk. Oysa alay edilmesi gerekenin bizler olduğunu fark edememiştik. Kendi başarısızlığımızı görmek yerine, başarılı olanlara saldırarak birşeyler elde etmeye çalıştık. Ama ne yaptıysak sonuç hiç değişmedi; biz o kızdan daha başarısızdık.
Oysa yapılması gereken tek birşey vardı; başkasının 94'üyle alay etmeyi bırakıp, çok çalışmalıydık. Biz bunun farkına vardık ama Deniz Baykal, 70'li yaşlara gelmesine rağmen hala bunu fark edememiş. Eğer gerçekten başarı istiyorsa, %52'leri bırakıp kendi partisine, kendi icraatlerine baksın.
Bir ayağı çukurda olan 70'lik Deniz Baykal, o muhteşem zekasıyla bu gerçeği ne zaman kavrayacak, ne zaman bu milletin aptal olmadığını anlayacak merak ediyorum doğrusu.
|