03-11-2009, 05:05
|
#59
|
|
Alıntı:
kardeşiniz Nickli Üyeden Alıntı
selamünaleyküm
sözlerime başlamadan önce şunu söylemek isterim farkvar arkadaşı uzaklaştırmışsınız "hadi abisi aşma sınırını" diyerek daha 19 olan yaşınızla abilik taslıyorsunuz.
asıl siz edep sınırını aşmayın bir.
ikincisi sayın Recai Kutan,AB`nin peşine takılıp gitmektense İslam dünyasının başına geçip yeni adil bir düzene sahip dünyanın kurucusu olmanın zamanının geldiğini söyledi. yani İslam Birliği adil bir dünyanın ilk basamağıdır. şu andaki d-8 birliğinin tam anlamıyla çalışır vaziyette olduğunu düşünmüyorum. at sahibini görünce kişnermiş d-8 İslami hareketide sahibini beklemektedir.
üçüncüsü bizzat Tayyip Erdoğan kendisinin ab ye girmek için gerekirse yalvaracağını söylediğini hatırlıyorum. Abdullah Gül de medeniyetimizin batı medeniyetine yenildiğini söyleyerek nasıl bir mağlubiyet psikolojisi içerisinde olduğunu göstermiştir.
dördüncüsü Recai Kutanın dediğini söylediğiniz yorumları araştırmadım ama farkvar kardeşinde söylediği gibi yalan olabilir, bilmiyorum açıkçası...
şunu sölemek istiyorum hıristiyanların kapısında adeta bizi de alın diye yalvarırcasına yapılan siyaset gururumuzu incitmekte, canımızı yakmaktadır.
İslam birliğini zaten kuruyoruz diyorsunuz, üzülerek söylüyorum ki kendinizi kandırıyorsunuz. kör cehalet bu. haçlıların Müslüman devletlerine saldırmasına, işgal etmesine destek vererek mi İslam birliğini kuruyorsunuz. güldürmeyin adamı.
siz müttefiğiniz ve dostunuz abdyi yalnız bırakmazsınız ki size yeni cesaret madalyası versinler. gerçekten de cesursunuz.
zulme destek verip birde bununla övünme cesaretini nereden buluyorsunuz.
kanımca bu cesaret cehaletten kaynaklanıyor.
bu kadar cehalet de ancak mektepde öğrenilir.
|
Aleykümselam.
farkvar arkadaşımızın neden uzaklaştırıldığını gidip diğer mesajlarına bakıp anlayabilirsiniz. Burayla alakası yok eminim.
Hani 'uşak' lafını kendi oluşumuna dediği için(!) zaten bi maraza yok..
Abisi meselesi ise, bana üst üste iki mesajında 'abi' diyor da biz bir kereye mahsus 'abisi' dedik diye mi zorunuza gitti?..
E nezaketten de anlamıyorsunuz yahu.
--
Recai Kutan AB'nin peşine takılıp gitmektense(...) felan demişse iyi takiyye yapmış demektir. Şu verdiğimiz şeylerde hiç öyle demiyor çünkü..
Zamanın şartları mı dedirtmiştir o lafları yoksa?..
Hahhay, güleyim ben size hüngür hüngür!
D8 birliğini de tam manada çalıştığını düşünmüyormuş.
Biz sizin 'düşünemediklerinizi' yapmakla mükellefiz, hayallerinizi de 11 ayda bırakıp gittiniz diye biz gerçekleştiriyoruz.
Şimdi ''d-8 İslami hareketide sahibini beklemektedir'' lafları laf-ı güzafdan ibaret.
Bu bana, hani CHP'nin Nevzat Tandoğan'ı Osman Yüksel Serdengeçti'ye hitaben diyormuş ya bi ara:''Ulan öküz Anadolulu, sizin milliyetçilikle, komünizmle ne işiniz var?.. Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz tamam mı!''
.. Heh, aynı bu lafını getirttiniz aklıma..
Hihih
--
Dördüncü maddeniz de tam bir feverân. Onları diyerekten mi D8 hayalinizi gerçekleştirdik biz(yani onlar)? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu..
Batı medeniyetinden geride kaldığımızı da Abdullah Gül'ün söylemesine gerek yok şöyle kafamızı gömdüğümüz kumdan çıkarıp azıcık sağımıza solumuza bakmamız yeterli.
Ama işte mâlum bazıları ne geride kalmayı kabul ediyor ne de kalkınmayı hazmedebiliyor..
Bu da acayib bir iş..
--
Siz hâlâ yalvar yakar siyasetinden bahsedin durun. Birilerinin 'git, bırak' sözleriyle gidenlerin 'tetikçisi' olup gelip burda bize caka satın.
Yok öyle yağma. Dış siyaset politikasında dimdik bir Türkiye vardır ve bunu gözü kapalı körler görmez, göremez de bundan normal bir şey olamaz çünkü.
Neden?.. Nedeni basit, gelir kolay iki tane fotoğraf, tartışalım der. Aynılarının 'karşı tarafından' al sana da iki fotoğraf deyince tebrik felan edeceğine çaktırmadan sıvışan lafı oraya buraya çeken bir profile ne anlatabilirsiniz ki?.. Her seferinde 'uzayıp' duracak..
--
Ve evet biz müttefiklerimizi bırakmayız. Tarihte de hep bu olmuştur. Sonu ne olursa olsun (başaılı olduğumuz) dış politika konularında hep zamanın en büyük güçlerini yanımıza çekip aynı zamanda da 'denge politikası' güderek hep dik kalabilmişizdir.
Cesaretimizi de tarihten beri hep ödüllendirmişlerdir!
Ama şu bahsettiğiniz cesaret ödülü ile diğerleri aynı değil!
Recep Tayyip Erdoğan'ımızın aldığı cesaret ödülü çok çok farklıdır. O 'hoşgörü' bazını tutturabilse bu, bu ülkedeki en cahil insana bile verilse 'kabul edeceği' bir ödüldür. (Herkes: ''Hımm, hoşgörü mü, ne alakası var canım!'' desin, der.. Beyinlere böyle empoze edilmiş ve hala ediliyor işte. Bekleyin hele..)
NEDEN?..
Nedeni size çarpıtılarak iyi anlatılıyor..
Sizde iyi sakız ettiniz bunca yıl ağzınızda...
Ama demiştik ya buralarda 'sahidende' fark felan var.
O ödülün 'asıl' ve detaylısını da üstte sizi (kusura bakmayın ama) biraz 'zora soktuğum' gibi yine zorlanmanıza sebeb olur koyarım buraya.
Ve yine üstte D8 meselesinin bizde 'yaşam bulduğunu' gözlerinizin önüne serdiğim gibi bu sefer de gözlerinizin önüne serer o 'altı çizili sözcükleri' okuyup okuyup, (çarpıtılarak verilmiş) İDDİANIZI DUMAN EDERİM!
Hamdolsun Rabb'e ki Başbakanım yüzümüzü kara çıkartacak hiç bir işe ortak olmadı. Hiç bir 'öksüz' plaketi almadı... (Hımm" Öksüz plaket" ilginç gibi!..)
(Anlıyorsunuz değil mi, sizde merak uyandırıp ve psikolojinize oynayıp HADİ HADİ VER BAKALIM VER VER, VER DE GÖRELİM NEYMİŞ dedirtmek amacım.
Artık 'sert kayaya tosladığınızı anlayıp' böyle kolayca demeyeceğinizi bildiğim için psikolojik amaç güdüyorum yani..)
zulme destek verip birde bununla övünme cesaretini nereden buluyorsunuz.
kanımca bu cesaret cehaletten kaynaklanıyor.
Hadi bir sefer daha bu lafları edinde görün bakalım 'gerçeği' ve 'makas'ı. Tarihi ve tarihi bir olgunun sonucu bir ÖDÜLü.
Hadi...
Partime laf atan geri beyinlerin sırtlarını tutup, yerdeen yere vurmak benim VAZİFEM!
Vesselâm.
Konu FarukARSLAN. tarafından (03-11-2009 Saat 05:25 ) değiştirilmiştir..
|
|
|