Neden Bülent Arınç?
Revizyonda nasıl bir strateji izlendi?
Başbakan Erdoğan yerel seçim sonrası beklenen kabine değişikliğini gerçekleştirdi. Kabinedeki dikkat çeken iki isim Davutoğlu ve Arınç… Neden bu isimler tercih edildi? Revizyonda nasıl bir strateji izlendi? İşte bu soruların yanıtları. İyibilgi analiz
Yerel seçimlerden bu yana yapılan kabine revizyonu ile ilgili tartışmalar nihayet son buluyor. Zira Başbakan Erdoğan dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmenin ardından kabine revizyonunu açıkladı.
Yeni kabinede kimlerin kaldığı, kimlerin gittiği listesini dün iyibilgi’de okudunuz. Kemal Unakıtan, Hüseyin Çelik ve sürpriz bir şekilde Kürşat Tüzmen kabine dışında kalan isimlerden… Kabineye giren Selma Aliye Kavaf, Ömer Dinçer, Sadullah Ergin ya da Nihat Ergün gibi isimler dikkat çekici. Enerji bakanı Taner Yıldız’ın bu göreve gelmesi ise beklenen bir gelişmeydi.
Ancak revize edilen kabinede üç isimin varlığı önemli gelişmelere delalet ediyor. Birincisi Dışişleri Bakanlığı görevini bırakan Ali Babacan ekonomi ile ilgili “süper” yetkiler aldı. Bu kabinenin ekonomik krizle mücadeleye her şeyden çok önem verdiği ve bundan sonra enerjisinin önemli bir kısmını buraya harcayacağını gösteriyor.
Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun dışişleri bakanlığına getirilmesi ise yıllardır dışişlerini gölge bakan gibi idare eden ve Türk dış politikasına pro-aktif bir yaklaşımla damgasını vuran bu ismin icracı bir görev alarak artık dışişlerinde tek söz sahibi olacağı anlamına geliyor. Erdoğan bu kararıyla hükümetin dışpolitikaya da bundan sonra çok daha fazla önem vereceğini gösterdi.
Ancak kabinedeki üçüncü ismin anlamı daha büyük. Zira önce Meclis Başkanlığı yapan ardından Türkiye’deki siyasi tartışmalarla düşük profilli bir görünüm sergilemek zorunda kalan Bülent Arınç’ın kabinenin üç numaralı koltuğuna oturması oldukça önemli. Bu adımı Erdoğan’ın çatışmacı bir yaklaşım ortaya koyacağı şeklinde yorumlayanlar fena halde yanılıyor. Zira Erdoğan’ın son iki yılda zorlanmasının sebebi AK Parti’yi birlikte kurduğu ağır topları yanında görememesi ve yalnız kalmasıydı. Erdoğan iktidarının parlak yılları kendisi, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener ve Cemil Çiçek’in yönetiminde geçti. Ancak Gül’ün Çankaya’ya çıkması, Bülent Arınç’ın Meclis Başkanlığının ardından geriye çekilmesi, Abdüllatif Şener’in partiden ayrılmasıyla Erdoğan hükümetteki tek adam oldu ve etrafında varsa hataları kendisine hatırlatacak kimse kalmadı. İşte Erdoğan’ın Bülent Arınç’ı üç numaralı koltuğa getirmesi “tek adam” olmaktan kurtulma, daha az hata yapma arayışı olarak yorumlanabilir.
İyibilgi.com
|