[Üç mevsim]

Bir süredir köydeyim arkadaşlar. Yaklaşık 1 ay kadar daha sizlerden ve forumdan uzak kalacağım ama gündemden değil tabi ki.. Siyaset bizim damarlarımıza işlemiş, biz bıraksak o bizi bırakmaz artık. Milli Görüşçülerin temel özelliğidir bu. Kardeşlerimiz her ne kadar bizleri dönek ilan etmişse de biz aslımızı koruduğumuz iddiasındayız. En son TV 24 de Ankara Temsilcisi Yaşar Taşkın Koç gece haberlerinde moderatör Ahu Tanrıkulu'ya Başbakan'ın, Bakanlar Kurulu listesini Cuma günü açıklayabileceğini söylemişti. Cuma gününü heyecanla bekledik. Bizim köyde televizyon yok. Babam bir ara, alalım dediyse de Babaannem katiyyen kabul etmedi. "o şeytan aletini burda istemem" dedi. Biz de istemedik, köyün havası bozulmasın dedik. Hem eskiden televizyon mu vardı .. Siyaset ya da dava heyecanından bahsediyordum. Milli Görüşçü bir aileden geliyorum, Milli Görüşçü ailelerde farklı bir atmosfer vardır, anlatılmaz yaşanır.. Dedem rahmetli 12 Eylül'de Milli Selamet Partisi çalışmaları sebebiyle tutuklanmıştı. 10 gün Of'ta hapis yattı. Ben bununla hep gurur duyarım. Çok iyi bir okuyucuydu, hep Vakit alırdı, çoğu zaman da haberleri okur evde anlatırdı.. Yani ninni niyetine Vakit dinlerdik. Eski günlerdi, Vakit'in Akit olduğu yıllardı ama güzel günlerdi.. Neyse akşam radyoyu açtığımda Başbakan canlı yayında konuşuyordu Radyo 1'de.. TGRT FM çekiyor bir de net olmasa da, onun dışında işe yarar bir radyo çekmez bizim oralardan.. Ha unutmadan ATV Ana Haber çıktı bir ara Fuat Kozluklu haber anlatıyordu epeyice parazit vardı ama oydu. Tuhaf, şaşırdım ATV'nin radyosu mu var..

(şimdi köyde bir arkadaştayım evinde net var. Teknoloji işte sen kapıdan kovsan o bacadan giriyor)

Başbakan Yardımcısı Devlet Bakanı Bülent Arınç deyince dolu dolu oldum.. İşte şimdi Devletin Başına Devlet Geldi !

Dış İşleri Bakanı Ahmet Davudoğlu deyince işte budur dedim.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin deyince Burhan Kuzu bu kritik dönemde daha güçlü bir bakan olurdu dedim. Ama beğendim.
Ali Babacan'ın, asli işi Ekonomiye döndürülerek Ekonominin başına geçirilmesi çok iyi tercih.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu deyince -hoppalaa- olduk.. Bu da nereden ve niye çıktı şimdi.. Hüseyin Çelik'in eğitimde yaptığı atılımlar unutulamaz, eğer o devam etmeyecekse en az onun kadar güçlü biri olmalı. Milli Eğitim Bakanlığı, vitrin camı değil ki..

Nihat Ergün'ün bakan olmasına sevindim, tıpkı Sadullah Ergün gibi veliatlardan biridir, geleceği var. Sanayi Bakanı olması konusunda fikrim yok. Ondan sonra, bizim Bayındırlık Bakanı Faruk Özak'ın Devlet Bakanı olması iyidir. Yine Enerji'de Hilmi Güler'in alınması hoşuma gitmedi ama Taner Yıldız'ı tanımadığım için bir şey demiyorum. Mehmet Şimşek'in Maliye Bakanı olmasına sevindim, Kemal Baba'yı hürmetle yadedeceğiz, damga vuranlardan oldu. Ömer Dinçer'in, Çalışma Bakanı olması iyidir. Zafer Çağlayan, Faruk Çelik dinamik isimler.. Hayati Yazıcı'ya devlet bakanlığı yakışır.

Cevdet Yılmaz, Selma Kavaf, Mustafa Demir izlenecek isimler..

Ertuğrul Günay'ın görevden alınmaması bir adamlığın tezahürüdür. Biz kimseyi kullanıp atmayız demenin bir vefanın bir duruşun net göstergesidir.

Diğer isimler iyi çalışıyorlar konsantrasyonlarını bozmayalım