08-28-2009, 12:23
|
#44
|
|
KÜRT SORUNU CHP ESERİ !
Dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün 1935'te Doğu ve Güneydoğu gezisinden sonra hazırladığı skandal raporunun ardından, olağanüstü yetkilerle bölgeye gönderilen 1. Umumi Müfettiş Abidin Özmen'in dönemin “yol haritasını” hazırladığı ve bu günlerin en sık tartışılan temel insan hakları ihlallerinin tek parti döneminde düzenli ve planlı bir biçimde yürürlüğe konulduğu anlaşıldı.
Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı da yapmış olan Abidin Özmen'in böyle bir göreve seçilmesi, İnönü'nün Kürt sorununa verdiği “önem”e de bir işaret olarak gösteriliyor.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ARŞİVİNDEN ÇIKAN ÇARPICI RAPOR
İsmet İnönü'nün Doğu gezisinden sonra İnönü'nün emriyle kurulan Bitlis, Diyarbakır, Van, Hakkari, Muş, Mardin, Urfa, Siirt illerini kapsayan 1. Umum Müfettişliği'ne yine İnönü'nün emriyle eski bakanlardan Abidin Özmen atandı. Özmen'in hazırladığı rapor, İçişleri Bakanlığı'nın arşivlerinde halen duruyor. İnönü hükümeti tarafından 1935'te yürürlüğe konulan bu raporda, daha sonra yöre halkına yönelik uygulamaya konulan pek çok kötü muamele yer alıyor. Şu sıralar sıkça gündeme gelen hususların pek çoğunun, o tarihlerde raporlar halinde uygulanmak amacıyla yazılı biçimde kararlaştırıldığı anlaşıldı.
İŞTE O DÖNEMİN OLAĞANÜSTÜ HAL VALİSİNİN RAPORU
Bizzat İsmet İnönü tarafından görevlendirilen Birinci Umumi Müfettiş Abidin Özmen tarafından hazırlanan raporda, “ekonomik tedbirler” bahsinde şu ilginç ifadelere yer veriliyor: “Geniş bir bölgenin ortasında kurulacak bir Türklük merkezindeki iktisadi hakimiyet, Kürtçe ile ilgisini katiyen kesmiş bir zümre eline geçirilmeli, diğer taraftan da mevcut tüccarlara kendisiyle münasebette bulunan her dağlı Kürt'ü Türkçe konuşturmak ve hükümete ısındırmak yolunda nasıl çalışacakları münasip kimseler, halkevleri vasıtasiyle pek açık olarak anlatılmalıdır.”
KÜRTÇE KONUŞAN SATICILAR ORTADAN KALDIRILSIN
“… Buna karşılık köy köy gezerek her çeşit eşya satan ve köylünün yumurtasını, yağını pek az bir değerle, eşya ile değiştiren ve devamlı Kürtçe konuşan ve bir ihtimal köylüyü kasabalara yanaşmaktan uzaklaştırması mümkün olan ayak satıcılarını ortadan kaldırmak lazım gelir.”
İŞÇİ BAŞLARI TÜRK OLSUN
“Türk'ün, Türk işçi başı kullanmak suretiyle kuracağı fabrika ve imalathaneler de son derece etkili olacaktır.”
MEMURUN TÜRKÇE BİLMEYEN VATANDAŞLA KONUŞMA MESELESİ
“İşi olan köylü, Türkçe bilmiyorsa bile memur derhal onunla Kürtçe anlaşmaya başlamamalı, vatandaş, memur olmayandan bir tercüman getirmeye mecbur tutulmalıdır. Bu suretle meydana getirilecek zorluk onu, meramını Türkçe anlatmaya zorlayacaktır.”
MEMURDAN KÜRTÇE KONUŞANA CEZA
“Memurdan Kürtçe konuşanlar, birincisinde yazılı ihtar, tekrarında maaş kesilmesi, Kürtçe konuşmaya devam ederse memuriyetten çıkarılmalı. Kürt düzenli hükümet teşkiline sebebi ne olursa olsun alışmış değildir.”
HER 3 BİN KÜRT BATI İLLERİNE ALINSIN
“Her yıl yaklaşık 3 bin kişinin (Kürt'ün) Batı illerine alınması uygulamasına geçilmeli, böylece on beş, yirmi yıllık düzenli bir programla halkı ortadan kaldırmış, kalanları da Türk kültürüne yönelmiş bir hale getirmiş olunacaktır.”
NAKŞİBENDİLER VE ÇERKESLER BİLE TÖHMET ALTINDA
Özmen raporunda; bölgede Nakşibendilik gibi tarikat ve İslami bazı kurumların “Kürtlerin bağımsızlığı için çalışan dini kurumlar” olduğunu iddia ederek, bunlara karşı da tedbir alınmasını öneriyor. Özmen ayrıca, bölgedeki Türk olmayan herkesin, hatta Çerkeslerin bile “durmadan dinlenmeden Kürtlük gayesi için çalıştıklarını” öne sürüyor.
“BÜYÜK ŞEF'İN BUYURDUĞU KÜRTLÜK MESELESİNİN HALLİ”
Raporda İsmet İnönü'den “büyük şef” olarak bahsedilirken, “Büyük Şef'in buyurduğu Kürtlük meselesinin halli” ifadeleri dikkat çekiyor. Raporda şöyle deniliyor: “Büyük Şefimiz İsmet İnönü 1935 yazında doğu vilayetlerindeki zararlara ve noksanlara temas buyurmuşlardı. Dersim işi konusunda hükümetin beliren kararlarından bilgi sahibiyiz. Fakat umumi Kürtlük meselesi henüz halledilmemiş ve programlanmamış vaziyettedir.”
/ VAKİT
28 Ağustos 2009
|
|
|