“ İŞTE ERDOĞAN'IN OKUDUĞU ŞİİR:
BİR BÜTÜNÜN ÇİFT YARISI
Lo gardaşım ne soriysin
Beni boşuna yoriysin
Kürt de, Türk de
Bir silahın yarısı
Biri namlu
Biri gundah
İnanmazsan aç tarihi
Horasan'dan bu yana
Geçmişe bah!
Aynı kökten su yürümüş gövdeye
Gövdenin üst yanı çatal
Her çatalda
Bir güçlü dal
Dalın üstünde yemişler
Dallar farklı, gövde aynı,
Kök aynı birine Türk, birine Kürt demişler
Kürt Ziya'ydı Ziya Gökalp
Türkçü1üğün esasını yaratan
Fırat-Dicle birbirine karışmış
Belli değil alan satan
Aynı mezarlıkta yanyana uyur
Anan-baban, deden-atan
Kürt de, Türk de
Bir bütünün yarısı
Birinin anası anam
Ötekinin anası emmim garısı
Kader bizi aynı yünden eğirmiş
Gara, yeşil, gırmızı, mor
Boyamıza sarı girmiş, al girmiş
Ayırmak zor
Tek kilimde bir çift nakış yanyana
Can vermişiz
Gan vermişiz
Aynı cana
Lo gardaşım, ne soriysin?
Beni
Boşuna yoriysin...
Bu da Arınç'ın şiiri
Arınç'ın okuduğu, Necip Fazıl Kısakürek'in “Nakarat” adlı şiiri ise şöyle:
Küçükken derdi ki dadım:
Çoğu gitti, azı kaldı.
Büyüdüm, ihtiyarladım,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Vur kazmayı dağa Ferhat
Çoğu gitti, azı kaldı.
Kişne kır at, kişne kır at
Çoğu gitti, azı kaldı.
Doğar bir gün benim günüm,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Kırk gün, kırk gece düğünüm,
Çoğu gitti, azı kaldı.
|