Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-23-2010, 13:07   #3
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart



Tanıtım ve Medya Başkanlığı



23 Mart 2010 Salı

GÜNLÜK BASIN RAPORU


G Ü N D E M
23 MART 2010 - SALI

1- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İrlanda Cumhurbaşkanı McAleese'yi Çankaya Köşkü'nde resmi törenle karşılayacak. Karşılama töreninde, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de bulunacak. (Saat: 10.30) Gül ve McAleese, baş başa görüşmelerinin ardından heyetlerarası görüşmelere katılacak ve ortak basın toplantısı düzenleyecek. (Saat: 10.45/11.15/12.15)
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İrlanda Cumhurbaşkanı Mary McAleese ile Resmi Konut'ta görüşecek. (Saat: 13.30)
- İrlanda Cumhurbaşkanı McAleese ve beraberindeki heyet, TBMM'de, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de bulunacağı heyetlerarası görüşmeye katılacak. (Saat: 15.10)
- Cumhurbaşkanı Gül, konuk Cumhurbaşkanı McAleese onuruna akşam yemeği verecek. (Saat: 20.00)
2- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği Başkanı Hakan Kodal ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşkü'nde kabul edecek. (Saat: 15.00)
3- TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Yaşlılar Haftası nedeniyle Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve beraberindeki heyeti TBMM Divan Salonu'nda kabul edecek. (Saat: 14.00)
4- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Stanford Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü yüksek lisans öğrencilerini, Resmi Konut'ta kabul edecek. (Saat: 15.30)
5- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Brüksel'de Avrupa Politika Merkezinin TUSKON ile düzenleyeceği ''Yükselen Türkiye'' toplantısında konuşacak. Babacan, bazı AB Komisyonu üyelerinin yanı sıra Belçika Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Didier Reynders ile görüşecek.
6- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan oluşan heyet, TOBB, TİSK, Hak-İş ve Memur-Sen'i ziyaret edecek. (Saat: 11.00/14.00/15.00/17.00)
7- Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Lüksemburg'da Başbakan Jean-Claude Juncker, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Parlamento Başkanı Laurent Mosar ve Avrupa Yatırım Bankası Başkanı Philippe Maystadt ile görüşecek.
8- Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Suriye'de Devlet Başkanı Beşşar Esad, Yardımcısı Hasan Türkmani ve Başbakan Naci Otri ile görüşecek.
9- Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, İstanbul'da, ''İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği-İTHİB 2009 Yılı Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni''nde konuşma yapacak. (Saat: 18.30)
10-Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Ankara Vilayetler Evi'nde yaşlılara akşam yemeği verecek. (Saat: 19.00)
11- Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Filipinler Dışişleri Bakanı Alberto Romulo ile görüşecek, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek. (Saat: 11.00/12.30)
12- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ankara'da basın toplantısı düzenleyecek. (Saat: 09.00) Yıldız, KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile makamında görüşecek. (Saat: 16.00)
13- Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Çelebi'yi makamında kabul edecek. (Saat: 10.00)
14- Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ''Dünya Meteoroloji Günü'' etkinlikleri kapsamında Afyonkarahisar'da düzenlenecek etkinliğe katılacak. (Saat: 09.30)
15- AK Parti, CHP, MHP ve BDP grup toplantılarında, gündemdeki gelişmeler değerlendirilecek. (Saat: 11.15/13.30/10.30/12.30)
16- TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan Saat: 10.30'da Senegal Dışişleri Komisyon Başkanı Bocar Sedikh KANE , Senegal Dışişleri Komisyon Başkan Yrd. Amadou Ndiaye LO, Senegal Kültür ve İletişim Komisyon Başkanı Amette Saloum BOYE, Senegal Dışişleri Komisyon Üyesi Mamadou DIOUF, Senegal Dışişleri Komisyon Üyesi Ndeye GAYE CISSE, Senegal Dışişleri Komisyon Üyesi Moussa NDIAYE'yi makamında kabul edecek.
17- TBMM'den
- Genel Kurul'da, sözlü soruların yanıtlanmasının ardından gündemdeki kanun tasarı ve teklifleri görüşülecek. (Saat: 15.00)

23 MART 2010 SALI GÜNDEM ÖZETİ

GÜNDEM
AK PARTİ'NİN ANAYASA PAKETİ AÇIKLANDI
AK Parti'nin hukukçu kurmayları, Anayasa değişikliği paketini tamamladı. Değişiklik taslağı ile Yüksek Askeri Şura kararlarına mahkeme yolu açılıyor. Taslaktaki en ilginç maddelerden biri ise parti kapatmayla ilgili. Yeni düzenlemeyle herhangi bir siyasi parti hakkındaki dava, Anayasa değişiklikleri geçmeden açılsa bile, yapılacak değişikliklere tabi olacak.
HSYK VE YARGITAY ANAYASINA PAKETİNE TEPKİLİ
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, AK Parti'nin Anayasa değişikliği taslağının Anayasa'nın kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Düzenlemeyle yüksek yargının devreden çıkarılmak istendiğini belirten Gerçeker, yargının altyapı sorunları çözülmeden üstyapıyı değiştirmenin "yargıyı kuşatmanın da ötesinde, ele geçirmekle eşanlamlı olduğu"nu söyledi.
ÇETİN DOĞAN'IN HASTANEYE SEVKİ İSTENDİ
''Balyoz Planı'' iddiaları soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Celal Ülgen, ''müvekkili Çetin Doğan'ın sağ bacağında ağrı ve uyuşmanın yoğunlaşmış olduğunu'' belirterek, tam teşekküllü bir hastaneye sevk işleminin ivedi olarak gerçekleşmesini istediklerini bildirdi.

EKONOMİ
PİYASALAR
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Bileşik Endeksi günün tamamında 455 puanlık artışla 53.892 puandan tamamladı. Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 0,85 arttı. İstanbul serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,5440 lira, avronun satış fiyatı 2,0880 lira oldu. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 16 Kasım 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,04 puan artarak yüzde 9,14'ten kapandı.Bu tahvilin basit getirisi yüzde 9,41 oldu. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 9,37 bileşik getirisi yüzde 9,10 olmuştu.
"1 OCAK-21 MART ARASINDA İHRACAT YÜZDE 19.4 ARTTI"
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, bu yılın başından 21 Mart'a kadar olan dönemde ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 19.4 artarak 22 milyar 264 milyon 448 bir dolar düzeyinde olduğunu açıkladı.

POLİTİKA
HÜKÜMET SONUNA KADAR UZLAŞMA ARAYACAK
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Herkesle uzlaşma ve katkı arıyoruz. Sonuna kadar uzlaşma çabamızı sürdüreceğiz" dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin de muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla uzlaşma arayışlarını hafta sonuna kadar tamamlayacaklarını ve teklifi pazartesi günü Meclis'te görüşmeye başlayacaklarını söyledi.
BAYKAL: "AKP YARGILANMAKTAN KAÇIYOR"
CHP lideri Deniz Baykal, AK Parti'nin anayasa paketiyle ilgili olarak, "Bu AKP projesidir. Anayasanın bu zihniyetle değiştirilmesi kabul edilemez. AKP'nin yargılanma korkusuyla hazırladığı bir düzenleme" dedi.
MHP'DEN DE DESTEK YOK
MHP Başkanvekili Mehmet Şandır, ''Biz ilk günden bu yana ortaya koyduğumuz tavrın arkasındayız'' dedi.
BDP: YAPICI BİR MUHALEFETİN PARÇASI OLACAĞIZ
BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, gecikmeli de olsa Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesini önemsediklerini belirterek, "Bundan sonra yapıcı bir muhalefetin parçası olacağız" dedi.

DÜNYA
MECLİS BAŞKANI ŞAHİN'DEN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI MESAJI
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Doğu Kudüs'teki gelişmelerle ilgili olarak İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliğini (İKÖPAB), Türkiye'nin ev sahipliğinde olağanüstü toplantıya çağırmayı düşündüklerini açıkladı.
ESAD'DAN TÜRKİYE-ERMENİSTAN TEKLİFİ
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecinde Suriye'nin rol almaya hazır olduğunu bildirdi. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ise "Biz, komşumuz Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Attığımız adımlar bu çabalarımızın en önemli göstergesidir" dedi.
KKTC'DE 37 YIL SONRA BİR İLK
Kıbrıs'ta 37 yıl aradan sonra KKTC'ye geçen ilk Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olan 2. Hrisostomos, Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi arzusunu dile getirerek, "Güzel günler bizi bekliyor, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların tekrardan bir arada yaşamaları arzusundayım. Güzel günlerin gelmesi için çalışmamız gerekir" dedi. Hrisostomos'un önümüzdeki ay İstanbul'da Patrikhane'yi ziyaret etmesi ve Başbakan Erdoğan tarafından kabul edilmesi bekleniyor.
ABD'DEKİ TARİHİ OYLAMADA ZAFER OBAMA'NIN
ABD Başkanı Barack Obama'nın iç politikadaki en önemli önceliklerinin başında gelen Sağlık Reformu Tasarısı, Temsilciler Meclisi'ndeki tarihi oylamada çok az oy farkıyla onaylandı. Aylar süren tartışmalar sonucu onaylanan tasarının yasalaşması için Obama'nın imzası kaldı.
'ÇÖZÜMSÜZLÜKTE TÜRKİYE'NİN DE PARMAĞI VAR'
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, İran ile yaşanan nükleer krizin çözülememesinde Türkiye'nin de rolü olduğunu ileri sürdü.


YAZILI BASIN ÖZETLERİ


'ın bazı haber başlıkları:

DEĞİŞİM ZAMANI
12 Eylül darbesinin gölgesindeki Türkiye, sivil Anaysa için ilk adımı attı. Millet iradesi üzerindeki ipotekleri kaldırmayı hedefleyen pakette, parti kapatma TBMM'nin iznine bağlanırken yargı reformunun temelleri şekillendiriliyor. AK Parti'nin, muhalefet partilerine götürdüğü Anayasa değişikliğine ilişkin taslak metin, 3'ü geçici olmak üzere toplam 26 maddeden oluşuyor. İşte, Türkiye'yi sivilleştirip dünya demokrasi ligine taşıyacak o değişiklikler:
KAPATMADA SÖZ TBMM'NİN: Parti kapatma davası açılabilmesi için Meclis'in izin vermesi gerekiyor. Temelli parti kapatmanın önü kesiliyor. Meclis'teki konuşmalar direkt olarak kapatma davasına konu yapılamıyor. Siyasi yasaklar 5 yıldan 3 yıla iniyor.
12 EYLÜL'E YARGI YOLU: YAŞ kararlarına yargı denetimi geliyor. Darbe girişimleri sivil yargıya havale ediliyor. Savaş dönemleri dışında, hiçbir sivilin askeri mahkemede yargılanmaması sağlanıyor. 12 Eylül darbesine yargı yolu açılıyor.
HSYK'NIN YAPISI DEĞİŞİYOR: HSYK'nın yapısı değiştirilerek üye sayısı 21'e çıkarılıyor. Anayasa Mahkemesi'nin 3 üyesini Meclis seçiyor. Pakete konulan geçici bir maddeyle de değişikliklerin bütün olarak halkoylamasına götürülmesi öngörülüyor.
MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞMÜYOR: Anayasa Mahkemesi bir parti kapatsa bile kapatılmaya açıklama ve eylemleriyle sebebiyet veren milletvekillerinin vekilliği düşmeyecek. Bu konudaki düzenlemeyi içeren 84. maddenin son fıkrası Anayasa'dan çıkıyor. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarına yargı yolunu kapatan Anayasa'nın 125. maddesi değiştiriliyor ve yargı yolu açılıyor. Maddeye "Yüksek Askeri Şura'nın Silahlı Kuvvetlerden her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır" cümlesi eklendi.
DAVA SADECE İHRAÇ KARARINA: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) ihraç kararları da yargı denetimine açıldı. Anayasa'nın 159. maddesine "Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz" cümlesi eklendi. Böylece ihraç kararlarına yargı yolu açılırken, terfi yer değiştirme için yargı yolu kapalı kaldı. HSYK'nın Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı meslekten ihracı önemli tartışmalara ve eleştirilere konu olmuştu.
YERİNDELİK DENETİMİ OLMAZ: Yargının idarenin kararlarına yönelik aldığı yerindelik kararının önü de kesiliyor. Özellikle YÖK'ün katsayı kararlarını Danıştay'ın iptali 'yerindelik denetimi' olarak yorumlanmıştı. Danıştay'ı yetkisi dışındaki müdahalesi hukukçulardan ciddi eleştiri almıştı. Anayasa'nın bu yetki aşımının önüne geçiliyor.
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI: Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili düzenleme getiriliyor. Buna göre herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak...

Uzlaşıyı sonuna kadar zorlayacağız
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Anayasa değişikliği taslağını muhalefete sunmadan önce gazetecileri bilgilendirdiler. Düzenledikleri basın toplantısını milletvekili sıfatıyla yaptıklarının altının çizen Çiçek, "1982 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra dünyanın en çok tartışılan anayasası. Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu kesindir" dedi. Çiçek, anayasaların bir uzlaşı metni olduğunu dile getirerek, "Baştan beri de biz bu uzlaşıyı aradık, arıyoruz. Onun için de dedik ki bu taslak metin. Değilse altına 184 imzayı koyar, TBMM'ye sunar ve o zaman da size bizim teklif ettiğimiz metnin burada takdimini yapardık" dedi. Çiçek takvim konusundaki soruya "Ziyaret edeceğimiz kurum ve kuruluşların esas itibariye anayasa konusundaki görüşlerini biliyoruz. Ama son değişiklikleri bir defa daha onlarla müzakere etme imkanı bulacağız. Ay sonuna kadar TBMM'ye vereceğimizi ifade ettik" karşılığını verdi. Çiçek, yüzde 1 ve üzerinde oy almış siyasi partilerle, Türkiye Barolar Birliği, Noterler Birliği, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON, TİSK, Türk-İş Hak-İş, DİSK, Kamusen, Memursen, KESK, TZOB olmak üzere sivil toplum kuruluşlarını da ziyaret edeceklerini söyledi. Çiçek, "Ne zaman Meclisten çıkarmayı düşünüyorsunuz" sorusuna, "Bugün başlıyoruz. Bir işe başlamak işin yarısıdır" dedi. AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Adalet Bakanı Sadullah Ergin de Anayasa değişikliği çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine sivil toplum örgütleriyle bu sürecin devam edeceğini söyledi. Adalet Bakanı Ergin, "CHP ve MHP'nin tavrı çok sıcak görünmüyor. Nasıl bir zemin var?" sorusuna ise "Uzlaşıyı sonuna kadar zorlayacağız" cevabını verdi.

DSP'den baraj düşürülsün teklifi
DSP ziyaretinde DSP Genel Başkanı Masum Türker, Genel Sekreter Hasan Erçelebi ve Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk yer aldı. Türker görüşmenin ardından, "Sayın Çiçek ve arkadaşlarına anayasa değişikliğinin Türkiye'de 12 Eylül'ün izlerini silmek bakımından yeterli olmadığını, 12 Eylül'ün dayattığı seçim barajının mutlaka ele alınarak, seçim kanunlarında da gerekli değişikliğin yapılması gerektiği yönündeki görüşümüzü belirttik" diye konuştu.

Cindoruk: Bizleri kandırıyorlar
AK Parti heyeti, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'u Celal Bayar Köşkü'nde ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Cindoruk, "Bu teklifin en önemli maddeleri Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Anayasa Mahkemesi'nin bünyesini değiştirmeye yönelik olanlarıdır" dedi. Cindoruk, "Bunların dışında geri kalan tümü ise onun süsüdür, bizi kandırmaya yönelik hükümleridir" diyerek değişikliğe karşı çıktıklarını açıkladı.

Vekille olmazsa asılla uzlaşırız
Başbakan Erdoğan, Anayasa taslağına muhalefet ve kamuoyundan gelen tepkilere ilişkin ilk değerlendirmesini, partisinin MYK toplantısında yaptı. NTV'nin haberine göre dün toplanan MYK'da Başbakan Erdoğan, taslağın çok demokratik ve AB standartlarında olduğunun altını çizerken, "Muhalefet böyle bir demokratik paket beklemiyordu ve o yüzden şok oldu' değerlendirmesi de yapıldı. Erdoğan, "Katkı sağlanmak isteyen herkese açığız. Asgari müşterekte uzlaşmanın yollarını arayın. Milletin seçtiği vekillerle uzlaşamazsak, milletin kendisiyle uzlaşırız" dedi. MYK'dan 'referanduma hazırız' mesajı çıkarken, Erdoğan'ın 'uzlaşmayı da bir şekilde sağlayalım ama olmazsa milletle uzlaşırız" görüşü benimsendi. Toplantıdan, muhalefetin somut bir katkı vermemesi durumunda, televizyon programlan da dahil her türlü görüşün tek tek değerlendirilmesi, komisyon aşamasında da bunun benimsenmesi, her görüşünü tartışılması ve uzlaşma zemini aranması kararlaştırıldı.

'in bazı haber başlıkları:

Roman açılımında ilk yasal düzenleme
Ak Partili 4 milletvekili, ayrımcılığı çağrıştırdığı gerekçesiyle kanundaki "Çingenelerin ve Türk kültürüne bağlı olmayan göçebelerin sınır dışı edilmesi" fıkrasının kaldırılmasını istedi. Ak Partili milletvekillerinin, hükümetin Roman vatandaşlara yönelik açılımına ilişkin hazırladıkları ilk yasa teklifinde, "Çingenelerin ve Türk kültürüne bağlı olmayan göçebelerin sınır dışı edilmelerinde İçişleri Bakanlığı'nı yetkili kılan" kanun fıkrasının kaldırılması öngörüldü. Teklif, Roman vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bölgelerin milletvekillerince verildi. Ak Parti Bursa Milletvekili Ali Koyuncu, Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam, Tekirdağ Milletvekili Necip Taylan ve Edirne Milletvekili Necdet Budak imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sunulan yasa teklifinde, 5683 Sayılı "Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun"un son fıkrasının kaldırılması istendi. Ayrımcı çağrışımı var Teklifte, söz konusu fıkrada, "Tabiyetsiz veya yabancı devlet tebaası olan çingenelerin ve Türk kültürüne bağlı olmayan yabancı göçebelerin sınır dışı edilmelerine İçişleri Bakanlığı salahiyetlidir" denildiği belirtildi. Teklifin gerekçesinde, "Son fıkra içinde kullanılan ifadelerin, uygulamada ayrımcılığı çağrıştırabilecek şekilde düzenlendiği, yasanın 1950 tarihli olduğu, içeriğinin bir işlevinin bulunmadığı değerlendirildiğinden fıkranın çıkarılması uygun olacaktır" denildi. Başbakan'ın Roman açılımından sonra 4 Ak Parti milletvekili harekete geçerek, "çingene" başlıklı ayrımcılığı çağrıştıran kanun maddesinin değiştirilme sini teklif etti.

Cumhurbaşkanı Gül Erdoğan'ı savundu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İrlanda'nın Irish Times gazetesine verdiği röportajda. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de kaçak yaşayan 100 bin Ermeni'nin sınır dışı edilmesiyle ilgili sözlerinin medya tarafından yanlış yorumlandığını söyledi. Röportajda Cumhurbaşkanı Gül, "O (Başbakan Erdoğan), o insanları (Türkiye'deki Ermenileri) sınır dışı edeceğimizi söylemek istemedi. Bizim kimseye karşı hiçbir düşmanlığımız veya kinimizin olmadığını söylemek istedi. Türkiye'de birçok yasadışı çalışanın olduğuna dikkat çekmek istedi. Eğer böyle bir sınır dışı etme politikası olsaydı, bunu yıllar önce yapacağımızın altını çizmeye çalıştı" dedi.

'ün bazı haber başlıkları:

Muhalefetten ret yargıdan isyan
AK Parti, 26 maddelik Anayasa değişikliği paketini açıkladı. Muhalefet "Anayasa partileştiriliyor" dedi, yargı "Dalga geçiyorlar" diye isyan etti. İşte tartışma çıkaran maddeler: KAPATMA: Parti kapatma için Meclis'ten izin istenecek. Partisini kapattıranların milletvekilliği düşmeyecek. HSYK üçe bölünecek, üyeleri ise artacak.
TEMYİZ HAKKI DOĞDU YÜCE DİVAN: Paket, Yüce Divan'a temyiz yolu açacak. Bugüne dek Başbakan ve bakanlarla ilgili Yüce Divan'dan çıkan kararlar temyiz edilemiyordu. Artık temyiz söz konusu olacak.
"HEDEF ÇAĞDAŞLIK" Muhalefete görüşleri için pazartesiye kadar süre tanıyan iktidar paketi savundu. Çiçek "Değişiklikleri Avrupa Birliği için değil Türkiye'nin çağdaş seviyeye gelmesi için yapıyoruz" dedi. TÜRBAN: Paketteki kadına pozitif ayrımcılık maddesi, türban tartışmasını açtı. CHP "Türbana üniversite yolu açılıyor" dedi, iktidar reddetti.
ASKERE SİVİL YARGI: Askerlere sivil yargı yolunu kapatan madde Anayasa'dan çıkarılıyor.
DİĞER MADDELER: Memura toplu sözleşme. Fişlemeye son. Vergi borcuna yurtdışı serbest.
YARGITAY BAŞKANI GERÇEKER:" Anayasaya aykırı. Kuşatmanın ötesinde yargıyı ele geçirme girişmi.
HSYK BAŞKANVEKİLİ ÖZBEK:" Yüksek yargı ile dalga geçiyorlar. Taslak ciddiyetten uzak."

Anayasa paketinde uzlaşma için muhalefete 1 hafta süre
ANAYASA değişiklik paketini hazırlayan AK Partili bakan ve milletvekilleri dün muhalefetin ardından medyanın Ankara temsilcileriyle buluştu ve "Uzlaşmak için sonuna kadar uğraşacağız" mesajını verdi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, medya temsilcilerine "Pazartesi'ye kadar bekleriz, muhalefetten teklif gelmezse kendi hazırladığımız paketi veririz" derken, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in pakete ilişkin eleştirilerine "1950'den beri aynı sözleri konuşuyorlar" tepkisini gösterdi. Ergin, "'60 yıllık süreçte Türk yüksek yargıçlarının beyanlarını alt alta koyun beş cümleyi geçmiyor. Her dönem siyaset yargıyı kuşatıyor, yargı bağımsız olsun laflarından öteye gitmiyor. Dünya değişti, kurumlarımız ayak uyduramadı" dedi. AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in düzenlediği Rixos Otel'deki yemekli toplantıda Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyduklarını anlattı. Adalet Bakanı Ergin ise Avrupa ülkelerindeki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Anayasa Mahkemesi'ne benzer yapılan anlattı, Meclis'in Anayasa Mahkemesi'ne üye vermediği iki ülkenin Türkiye ve Rusya olduğunu vurguladı. Parti kapatmalara ilişkin AB kriterlerine uygun olarak araya demokratik bir süzgeç koyup Meclis'te komisyon oluşturduklarını da belirten Ergin, pazartesiye kadar bekleyeceklerini muhalefetten öneri gelmezse de yola devam edeceklerini söyledi.

Erdoğan 16 Belediye Başkanı'na rozet takacak
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) dün Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Genel Merkezi'ndeki toplantıda, bir süredir AK Parti'ye katılmak için görüşmeler yapan belediye başkanları tartışıldı ve bugünkü TBMM Grup Toplantısı'nda başkanlara rozet takılması kararlaştırıldı. Erdoğan, bugün 4'ü ilçe 8'ı de belde belediye başkanı olmak üzere toplam 16 belediye başkanına rozet takacak. 16 belediye başkanının 8'ı MHP'den, 7'sı Demokrat Parti'den 1 'ı de DSP'den istifa etti. Ağrı'nın Taşlıçay, Gümüşhane'nin Şiran, Iğdır'ın Aralık ve Bilecik'ın Bozüyük belediyeleri AK Parti'ye geçmiş olacak.
'ın bazı haber başlıkları:

Dinçer: Dünyada nasılsa bizde de aynısı olacak
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik döneminde başlatılan Türk-AB işçi kesimlerini bir araya getirmeyi hedefleyen projede sona gelindi. Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) işbirliği ve Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'in ortaklığıyla düzenlenen "İşçiler Bir Arada" projesinin kapanış konferansı Dedeman Otel'de başladı. 22 ay önce eski Bakan Faruk Çelik'in katılımıyla start verilen ve Türk işçi sınıfının haklarını uluslararası düzeye çıkarmayı hedefleyen projenin kapanış konferansına ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam Ömer Dinçer başkanlık etti. Toplantıda konuşan Dinçer, Türkiye'nin demokratikleştirilmesi konusunda reform çalışmaları olduğunu anımsatarak, değişimin kolay olmadığım belirtti. Dinçer, "Sendikal hayatta ILO'nun ve AB'nin sendikal anlamda ortaya koyduğu evrensel standartlar neyse o standartların bizim ülkemizde de uygulanmasında kararlı olmalıyız" dedi. Son olarak sendikalarla ilgili hazırlanan kanunu kamuoyuyla paylaştıklarım ve yeni kanunda temel olarak ILO'nun ve AB'nin ortaya koyduğu standartların tamamının karşılandığını da anlatan Dinçer, böylece bakanlığın üzerinde vesayet kalmadığını düşündüklerini belirtti. "Çalışma hayatının esnekliğiyle ilgili sorunlarımız da var" diye konuşan Dinçer, sendikaların şeffaflaşmasıyla ilgili sıkıntıların bulunduğunu söyledi. Türkiye'yi takip ediyoruz ETUC Genel Sekreteri John Monks da, sendikal hakların ve çalışma koşullarının iyileştirilmesinin önemine dikkati çekerek, "AB müzakere sürecindeki Türkiye'de sendikal hakların AB standartlarında yenilenmesi ve güçlenmesi çok önemli" dedi. Türkiye'de sendikal haklar alanını yakından izlediklerini ifade eden Monks, kapanış konferansının gerçekleştirilen projenin, sendikaları desteklemek, sendikalar arası işbirliğini artırmak açısından önemli olduğunu söyledi.

İrlanda Cumhurbaşkanı Ankara'da
İrlanda Cumhurbaşkanı Mary McAleese, A Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetlisi olarak resmi ziyarette bulunmak üzere eşi Dr. Martin McAleese ile birlikte Türkiye'ye geldi. THY ait uçakla Dublin'den gelen McAleese'yi, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş karşıladı. Konuk Cumhurbaşkanı daha sonra Ankara'ya geçti.

Söz sırası hükümette
ilk kez olaysız geçen Newroz kutlamalarını değerlendiren BDP'li Demirtaş'tan Başbakan Erdoğan'a çağrı: Halk mesajını verdi. Barış eli havada kalmamalı Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halkın Newroz meydanlarında mesajını verdiğini ifade ederek, "Bu halk barış, özgürlük ve diyalog istiyor. Bu halk çatışma, gözyaşı ve kan istemiyor" dedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konukevi'nde Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği'nce oluşturulan Yerel Yönetimler Akademisi'nin açılışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, uzun yıllardan bu yana ilk defa Türkiye'de ciddi bir olay olmadan Newroz Bayramı'nın yaşandığını söyledi. Demirtaş, yasaklama ve engelleme olmazsa halkın kendi bayramını bu şekilde coşku içerisinde kutlayabileceğinin görüldüğünü bildirerek, "Milyonlarca insanın bir anda sokağa çıkıp, meydanları doldurup, mesajı ortaya koymasından soma artık söz hükümettedir, top hükümettedir. Hükümetin elbette ki Anayasa'da demokratikleşmeye ilişkin bir takım çalışmaları olabilir, bunlar tartışılabilir. Biz de parti olarak bu konudaki görüşlerimizi önümüzdeki günlerde netleştireceğiz. Ama Kürt sorunu ile ilgili somut adım adımlar atması gerekiyor" dedi. Başbakan'a çağrı yaptı Demirtaş, Anayasa değişikliği paketinden önce Terörle Mücadele Yasası'ndaki anti demokratik hükümlerinin derhal kaldırılması gerektiğini savunarak, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan bu ülkenin Başbakanı, bütün vatandaşların Başbakanıdır. Vatandaşların sesini duymak zorundadır. Uzatılan barış < elini havada bırakmamak onun Anayasal görevidir de aynı zamanda. Başbakan'ı barış hakkını korumaya, savunmaya ve yerine getirmeye çağırıyorum. Başbakan'ın bu noktada duyarlı davranması halinde, Türkiye'de bir iki ay içerisinde kimsenin hayal edemeyeceği şekilde demokratik gelişmelerin olabileceğini ve gerçekten de Türkiye'de artık umutların zirveye ulaştığı bir dönemi yaşayabileceğimizi ifade ediyorum."

'ın bazı haber başlıkları:

Irak'a ikinci gümrük kapısı için yeşil ışık
Ankara, dün ilk defa Irak Merkezi yönetiminden bağımsız olarak Kuzey Irak Yerel Yönetimi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Çelebi'yi ağırladı. Türkiye'nin Kuzey Irak'a yönelik açılımı çerçevesinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile birlikte Ekim 2009'da Erbil'e yaptığı ziyarete karşı ilk ziyareti Çelebi gerçekleştirdi. Bugüne kadar Kuzey Irak Yönetimi ile Merkezi yönetim çerçevesinde bir araya gelen Ankara, Çelebi'yi ilk defa eşit statüde ağırladı. Kuzey Irak yönetimi yıllardır Ankara'nın istediği fakat Habur'daki gelirini kısıtlayacağı nedeniyle karşı çıktığı gümrük kapısına prensipte "evet" dedi. Erbil'e de gümrük kapısı açılması için yeşil ışık yakıldı. Irak ile anlık istihbaratın başlamasının ardından Türkiye'nin önerdiği sınırda serbest ticaret bölgesi kurulacak. Çağlayan, Şinova ve Ovaköy'e yeni gümrük kapılarının yapılmasının gündemde olduğunu belirtti.

'ın bazı haber başlıkları:


BDP 3 kırmızı çizgi çekti
TBMM'DEKİ oylamada kilit parti konumundaki BDP'nin yöneticilerinin, Anayasa değişikliği taslağına ilk yaklaşımı "Bizim de kırmızı çizgilerimiz var" oldu. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın dün taslağı sunduğu ikinci parti BDP oldu. BDP'li Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız, Hamit Geylani ve Hasip Kaplan tarafından ağırlanan AKP heyeti, taslağı sundu. "Şeytan ayrıntılarda gizlidir" diyen BDP'nin üç kırmızı çizgisi şöyle: ?Seçim barajı: BDP seçim barajının tamamen kaldırılmasından yana. Barajın yüzde 5 veya yüzde 3'e indirilmesini de tartışmaya hazır. ? Hazine yardımı: BDP her partiye Hazine yardımı verilmesini istiyor. ?Ana dilde eğitim: 8 yıllık zorunlu eğitimin sadece Türkçe ile sınırlı olmaması isteniyor.

Diyalog cesareti gösterin
AKP'nin Anayasa heyetinin MHP'ye yaptığı ziyarette, Grup Başkanvekilleri Oktay Vural ve Mehmet Şandır bulundu. Yaklaşık 40 dakika süren görüşmede, MHP'liler, "Bir uzlaşma olur, Anayasa değişikliği hazırlanırsa, vatandaş da seçime giderken, sandık başında kimin hangi değişikliği önerdiğini bilerek gider. İktidar olarak uzlaşma zeminini ve diyalogu sağlamak için cesaret gösterin" dedi. MHP'liler, referandumun kolaycılık olduğunun da altını çizdi. MHP'li Şandır, bu değişiklik teklifini değerlendirip kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. AKP'lilerin kendilerine süre verip vermedikleriyle ilgili bir soruya Şandır "Süre konuşulmadı. MHP kendi usulleriyle paketi sorgulayacaktır" yanıtını verdi.

AKP'nin korkularının yansıması
Deniz Baykal CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa değişikliği taslağına ilişkin "Bu değişiklik girişimi, AKP'nin korkularının Anayasa değişikliğine yansımış halidir" dedi. İşte Baykal'ın taslağa ilişkin ilk yorumları: AKP MUTFAĞINDAN: Değişiklik teklifi AK Parti'nin mutfağında hazırlandı. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından oybirliğiyle kabul edilmiş AKP'nin teklifte Anayasa Mahkemesi, HSYK ve Yüce Divan yargılamasını alması çok manidardır. HEDEF BAĞIMSIZ YARGI: Kapatılma korkusuyla yaşayan AKP, Anayasa Mahkemesi'ni; Yüce Divan'da yargılanmaktan korkan AKP Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan olarak görev yapma sorumluluğunu; yüksek yargı ile karşı karşıya gelen AKP, bağımsız yargıyı ve HSYK'yı hedef almaktadır. BU ZİHNİYET KABUL EDİLEMEZ: Bu değişiklik girişimi, AKP'nin korkularının Anayasa değişikliğine yansımış halidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın bu anlayış ve bu zihniyetle değiştirilmesi kabul edilemez. AKP projesi olan bu girişim Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı AKP'lileştirme girişimidir.

‘in bazı haber başlıkları:

Çiçek: Uzlaşma arayışımız sürecek
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa paketiyle ilgili düzenlediği basın toplantısında, Anayasa'nın mutlaka değişmesi gerektiğini belirterek, Anayasa değişikliği teklifini Mart ayı çıkmadan Meclis'e sunacaklarını kaydetti. Çiçek, "Uzlaşarak değiştiremiyoruz, birileri teklif verince o olmaz deniyor. Herkes istiyor ama her seferinde bir gerekçe bulunarak bu Anayasa değişikliği başka bahara bırakılıyor, ister bizim yöntemimizle, ister başka yöntemle, nasıl olursa olsun, bu Anayasa değişsin... Herkes bununla ilgili görüşlerini, düşüncelerini rahatlıkla ortaya koyacak. Biz de bunları takip edeceğiz, değerlendireceğiz ve çok kısa süre sonra da daha fazla geciktirmeden, -Sayın Başbakanımızın ifade ettiği gibi Mart ayı içerisinde dedik-, Mart ayı çıkmadan bu teklifi TBMM Başkanlığı'na vereceğiz" diye konuştu. Çiçek, "Burada 3 milletvekili olarak bulunuyoruz. Hükümetin Anayasa değişikliği ile bir ilgisi yok" dedi. "Bugünün işini yarına bırakmak akıl kârı bir iş değildir" diyen Çiçek, değişikliğin bugün yapılabileceği kanaatinde olduklarını belirterek, geçen her günün Anayasa değişikliği açısından Türkiye için kayıp olduğunu düşündüklerini söyledi. Makul olan her türlü teklife açık olduklarını kaydeden Çiçek, "Gerçekten bu noktada iyi niyetliyiz. Metni gördüğünüzde şu ana kadar yazdığınız çizdiğiniz unsurları da görebileceksiniz. Bu bizim uzlaşma arayışımızın en açık göstergesidir" dedi. Çiçek, akşamüstü yaptığı basın yayın kuruluşları temsilcilerini bilgilendirme toplantısında da, "Herkesle uzlaşma ve katkı arıyoruz. Sonuna kadar uzlaşma arayışımızı sürdüreceğiz. Biz, bu işin tam sırası olduğu, Meclis'in hem yetki hem yetkinliğe sahip olduğu kanaatini taşıyoruz." dedi.

Romanlar insan ya Cindoruk
Roman vatandaşlara "Çingene" diyerek hakaret eden DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a Romanlardan sert tepki geldi. Vakit'e konuşan Roman önderleri, kendilerine "Çingene" diyen Cindoruk'u özür dilemeye davet ettiler. "Vakit'e konuşan Ege Roman Demekleri Federasyonu Başkanı Özcan Çayırlı, Romanların Atatürk'ten sonra ilk defa Başbakan Erdoğan tarafından önemsendiğini belirterek, "Cindoruk'u şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz" dedi. Başbakan Erdoğan'ın kendilerinden devlet adına özür dilemesini çok olumlu bulduklarını belirten Çayırlı, "Özür dilemek ve hatasını kabul etmek bir erdemdir. Bu erdemi Cindoruk'tan da bekliyoruz. Cindoruk'un yaptığı yanlıştır ayrımcılıktır. Biz Çanakkale başta olmak üzere birçok savaşta hep omuz omuza mücadele verdik, birlikte şehit olduk" dedi. Dünya Roman Kültürü Sosyal Yardımlaşma ve Halk Oyunları Federasyonu Başkanı Eşref Kalkan ise kendilerine "Çingene" diyen Cindoruk'u tarih okumaya davet etti. Avrupa'da 1971'e kadar Romanların, Çingene olarak kabul edildiğini hatırlatan Kalkan, "Bütün dünya 1971 yılından sonra Roman olarak kabul etmektedir. 1990'dan itibaren 8 Nisan Dünya Romanlar Günü olarak kutlanmaktadır. Sayın Cindoruk, Romanların tarihçesini iyi araştırsın. Romanlara ne deniyormuş iyi öğrensin" dedi. Cindoruk'u şiddetle kınadıklarını belirten Kalkan, "Bunlar bir siyasetçiye yakışmayan sözler. Seçimde gerekli cevabı vereceğiz" dedi.

'ın bazı haber başlıkları:

Hiçbir imza bu kadar incelenmedi
Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Haluk İnce Star'a konuştu: Albay Çiçek'in Demokrasiye Müdahale Planı'ndaki ıslak imzasını tam 4 kez inceledik, aynı sonuca vardık. Türkiye'de hiçbir imza bu kadar incelenmedi. Doç. Dr. İnce, bu süreçte sivil veya askeri savcılıktan da hiç bir telkin veya baskı almadıklarına dikkat çekti. İrtica İle Mücadele Eylem Planı ile ilgili ilk inceleme talebinin sivil değil askeri savcılıktan geldiğini açıklayan Doç. Dr. İnce, "İlgili vaka, bize ilk önce askeri savcılıktan geldi. Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan savcı, bir evrak göndereceklerini söyledi ve kurye aracılığı ile gelen evrağı inceleyip geri gönderdik. Sonra İstanbul Özel Yetkili Savcılığı'ndan belge ‘incelenmesi' talebiyle 3 kez daha geldi. Biz evrakı toplamda 4 kere inceledik. Tüm incelemeler de Fizik İhtisas Dairesi'nde oldu" diye konuştu.

Mason üstatlarına suikast önlendi
İki mason üstadına suikast hazırlığında yakalanan şahıs tutuklandı. Avukatı Erikel de dahil olmak üzere Ergenekon bağlantılı 11 kişilik çete çökertildi İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne, Kayseri Yarıaçık Cezaevi'nde bulunan hükümlü H.A.H'nin yapacağı ev ziyareti sırasında bir suikast gerçekleştirileceği ihbarı geldi. Bunun üzerine takip başlatan terör timleri, geçen hafta şüpheli H.A.H/nin cezaevinden izin alarak Kayseri'den İstanbul'a hareket ettiğini belirledi. Şüpheli H.A.H., İstanbul'daki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üyelerinin toplantı yaptığı binanın etrafında dolaşmaya başlayınca gözaltına alındı. H.'nin üzerinden Loca'nın eski ve yeni büyük üstatları KP. ile S.E.'nin fotoğraflan çıktı. Sorgusunda binanın az ilerisinde bıçak sakladığım ve suikast planladığım itiraf eden şüpheli salı günü tutuklandı. H.A.H.'nin Kayseri Belediyesi'nde çalışırken yolsuzluk yaptığı iddiasıyla tutuklandığı, avukatının ise Ergenekon sanıklarının da avukatı olan Yusuf Erikel olduğu belirlendi. Bu gelişmeler ışığında polis bir haftalık takibin ardından dün 9 ilde avukat Erikel'in de aralarında bulunduğu 10 şüpheliyi daha gözaltına aldı. Erikel'in ismi, Ergenekon operasyonları başladığı dönemde bazı bürokrat ve STK temsilcileriyle görüşüp "Yakında darbe olacak. AK Parti düşürülecek. Ben Başbakan olacağım. Duruşunuza dikkat edip, bize yardıma olursanız, biz de size yardıma oluruz" dediği iddiasıyla gündeme gelmişti. Ergenekon klasörlerinde yer alan "taslak hükümet SON 4 EN SON İNŞALLAH.doc" adlı belgede, darbe sonrası görev yapacak cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve bürokratların isimlerinin yer aldığı, Erikel'in 'Başbakan' olarak gösterildiği belirtilmişti.

Paket, CHP programı gibi ama Baykal karşı
Baykal'ın baştan karşı çıktığı hükümetin anayasa paketi, neredeyse CHP'nin 2008'de kabul ettiği yeni parti programıyla bire bir aynı... CHP lideri Deniz Baykal'ın, "AKP'nin korkularının anayasa değişikliğine yansımış hali" diye tepki gösterdiği Anayasa Paketi'nin, CHP'nin yeni parti programındaki vaatlerle büyük oranda aynı olduğu ortaya çıktı. CHP de pakette yer alan, HSYK yapısının değiştirilmesi, HSYK ve YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması, Kadınlara pozitif ayrımcılık, ombudsmanlık, kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı verilmesi gibi düzenlemeler CHP'nin parti programında da yer alıyor. 1994 tarihli Parti Programı'nda 82 Anayasası'nın tümüyle değiştirilmesini vadeden CHP, 2008 yılında kabul ettiği Parti Programı'nda ise, Anayasa'da ihtiyaca göre ve özellikle temel hak ve özgürlüklerle ilgili değişiklik yapılacağı sözünü verdi.

'ın bazı haber başlıkları:

Bakan Ergin: Reform paketini, AB kriterleri çerçevesinde hazırladık
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, anayasa değişikliği paketinin AB kriterlerine göre hazırlandığını söyledi. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Star Gazetesi yazan Ergun Babahan'ın TRT Haber'de hazırladığı 'Cıkış Yolu' programının ilk konuğu Bakan Ergin'di. Uzlaşma zeminini sonuna kadar zorlayacaklarını, olmazsa millete gideceklerini kaydeden Ergin, yargı bağımsızlığından geriye gidiş olacağı eleştirilerine, "Bunlar beylik laflar. Avrupa'da geriye gittiyse bizde de gider." dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, anayasa değişikliği teklif tasarısına ilişkin eleştirilere AB kriterleri ile cevap verdi. Paketin, AB ilerleme raporlan ve Venedik Komisyonu kriterleri çerçevesinde hazırlandığını belirten Ergin, "Anayasa Mahkemesi'nden 367 gibi bir karar beklemiyorum." dedi. Gerekçesini açıklarken de, Avrupa ve çağdaş dünyadaki uygulamaları getirdiklerini söyledi. Canlı yayında soruları cevaplayan Bakan. Avrupa'dan örnekler verdi. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'daki değişikliklere ilişkin eleştirilere karşılık, yine AB ülkelerini adres gösterdi. Ergin, Rusya hariç gelişmiş ülkelerin tamamında Anayasa Mahkemesi'ne parlamentoların üye seçtiği bilgisini verdi. HSYK'da da benzer bir durumun olduğunu ifade eden Ergin, Fransa'da 18 üyeli kurula, cumhurbaşkanının başkanlık ettiğini ve meclisin üye seçtiğini bildirdi. Aynı şekilde İtalya'da da 27 üyeli kurula, devlet başkanının başkanlık ettiğini aktardı. Ergin, "Türkiye gibi örnek, dünyanın hiçbir yerinde yok. Bunu söylediğimizde "Efendim Türkiye'nin kendine özgü koşullan var, başka ülkeye benzemez, nevi salısına münhasır' diyorlar. Nedir bu nevi şahsına münhasır yapı? Son 60 yıl içinde üç tane darbe, demokrasinin sürekli kesintiye uğradığı bir yapı. Egemenliğin millete ait olduğu bir yapı ama sürekli bu yapıya müdahale eden ara girmeler. Türkiye bu halini geleceğe taşıyabilir mi?" diye konuştu. Parti kapatmalarla ilgili düzenlemeler konusunda da, 'filtre' örneğini verdi. Tasanda öngörülen değişikliğe göre, Meclis'in, Yargıtay cumhuriyet başsavcısının hazırladığı iddianame ile Anayasa Mahkemesi arasında 'demokratik bir filtre' görevini üstleneceğini söyledi. Bu örneğin Almanya'da da olduğunu ifade etti. Ergin, "AK Parti kendini kurtarmaya mı çalışıyor?" sorularına, "Genel Kurul'da AK Parti'nin ağırlığı var. Ama biz böyle bir yolu seçmedik. Grubu olan partiler eşit oranda üye verecek. 20 kişilik bir komisyonda muhalefet partileri isterlerse AK Parti'nin kapatma davasını onaylayabilir. Bizim kurtarılmaya ihtiyacımız yok. Türkiye'nin dış dünyada kötü algılamadan kurtulmaya ihtiyacı var. Demokrasisi kesintiye uğrayan, partileri kapatılan bir Türkiye algısından kurtulmaya." şeklinde cevap verdi.

Yanlış üstüne yanlış yapıyorsun
AK Parti'nin sosyal demokrat kökenli milletvekili Haluk Özdalga, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un gazete ve televizyonlara verdiği röportajlara sert tepki gösterdi. Özdalga, "Sayın Başbuğ'un açıklamaları hoş görülmesi mümkün olmayan yanlışlarla dolu. Yanlış üstüne yanlış yapıyor." dedi. Başbuğ'un, yargı süreci devam eden Erzincan davası sanıklarından 1. Ordu Komutanı Saldıray Berk'le ilgili ayrıntılı ve gerekçeli bir hüküm tesis ettiğine dikkat çeken Özdalga, "Eğer Genelkurmay Başkanı kendisini Anayasa ve yasalara bağlı saymazsa, emri altındakilerden bunu nasıl bekleyecek?" diye sordu. Özdalga, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: "Sayın Başbuğ 'Ordu Komutanı Saldıray Berk, Alevi köylerini ziyaret ettiği için suçlanıyor. Bu çok çirkin bir olay' diyor. Ne var ki asıl çirkin olan, böyle hassas bir konuda bir Genelkurmay Başkanı'nın gerçek dışı iddiaları dile getirmesi. Komutan Berk'in Alevi köylerini ziyareti konusu sadece çete üyeliği suçlamasıyla tutuklanmış bulunan bir astsubay başçavuş tarafından hazırlanan fişlerden birinde geçmektedir. Bu fiş de Berk'i suçlamak için değil, fişleri tutan çeteye dönük bir suç belgesi olarak dosyada yer almaktadır." Genelkurmay Başkanı'nın Albay Dursun Çiçek'in imzasını taşıyan suç belgesinin gerçekliğini hâlâ kabullenmemesini de eleştiren Özdalga, Jandarma uzmanları dâhil birbirinden bağımsız dört ayrı kuruluşun orijinal belgedeki imza Çiçek'in 'el ürünüdür' dediğini hatırlattı. Başbuğ'un bütün bunları yeterli bulmamasına anlam veremeyen AK Partili vekil şöyle devam etti: "Başka neler gerekiyormuş? Parmak izi analizi, yazı ve imza mürekkeplerinin tahlili, imzanın atıldığı tarihin tespiti, imza makinesi araştırması, yazının geldiği zarfın incelenmesi... Sayın Başbuğ adeta hukukun dayandığı temel prensiplerle ve sağduyu ile alay ediyor. Belli ki bu hayatî konuda Sayın Başbuğ'un amacı gerçeğin ortaya çıkması değil, işi sulandırmak. Acaba neden?" Haluk Özdalga, parola kisvesi altında Başbakan Erdoğan'a 'adi bir şekilde hakaret edilmesi'nin hesabının sorulmadığının altını çizerken Başbuğ'un bu konuyu "çok da önemli bir konu değil" şeklinde değerlendirmesini 'vahim bir yanlış' olarak nitelendirdi. Özdalga, sözlerini şöyle tamamladı: "Son dönemde ortaya saçılan darbe veya siyasete müdahale planlarının sayısı o kadar çok ki, artık kamuoyu bunların ayrıntıları bir yana, adlarını bile aklında tutamaz oldu. Sayın Başbuğ'un önemli bir görevi, gazetelere ve TV'lere uzun açıklamalar yapmaktan çok, TSK içinde siyasete bulaşmış unsurların tasfiyesine dönük kararlı adımların atılmasını sağlamak ve bu konuda ikna edici bilgileri kamuoyu ile paylaşmaktır."

CHP, Ermenistan'la yapılan protokoller ile ilgili Meclisle genel görüşme istedi
CHP, Türkiye'nin, Ermeni iddialarıyla mücadele strarejisinin tartışılması ve Ermenistan ile imzalanan protokollerin değerlendirilmesi amacıyla TBMM'de genel görüşme açılmasını istedi. CHP grup başkan vekilleri Süha Okay, Kemal Kılıçdaroğlu ve Kemal AnadoPun imzalarını taşıyan önerge TBMM Başkanlığına sunuldu. Önergede, Ermenistan ile Türkiye arasında 10 Ekim 2009'da imzalanan protokollerin, Türkiye'nin ulusal çıkarları açısından ciddi sakıncalar taşıdığı savunuldu. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin, 1915 olaylarına ilişkin Türkiye'yi suçlayıcı bir kararı kabul ettiği, daha sonra İsveç Parlamentosunun, Türkiye aleyhine Ermenilerle birlikte Pontus Rumlarını, Keldani, Asuri ve Süryanileri kapsayan bir karar aldığı hatırlatılan önergede, bu gelişmelere karşı nasıl bir strateji geliştirildiğinin tartışılması istendi. Başbakan Erdoğan'ın, Azerbaycan Parlamentosunda verdiği "şeref sözünün" sınırların açılması ve protokollerin TBMM tarafından onaylanmasına imkan vermediği kaydedilen önergede, "Özellikle ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde yapılan oylama sonucunda kabul edilen karar tasarısından sonra protokollerin Meclis'te tutulması, bunlara ilişkin onay işlemine başvurulacağı gibi yanlış bir izlenim oluşturmakta ve Türkiye üzerine baskıları davet etmektedir." denildi.

'in bazı haber başlıkları:

1974'ten beri ilk ziyaret
KIBRIS Rum yönetiminin en önemli isimlerinden Başpiskopos Hrisostomos, ilk kez KKTC'ye geçti ve Nisan ayında da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek üzere İstanbul'a geleceğini açıkladı. Başbakan Erdoğan'a geçen ay Rum gazeteciler aracılığıyla mektup gönderen ve KKTC'deki kiliselerin restorasyonu konusunda yardım isteyen Başpiskopos Hrisostomos dün KKTC'ye geçerek önce Magosa ardından da Karpaz'da Rumlar için kutsal kabul edilen dini yerler ile kiliseleri ziyaret etti. Hrisostomos, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra KKTC'ye ayak basan ilk başpiskopos oldu. KIBRIS Rum Başpiskoposu Hrisostomos, her ne kadar Başbakan Erdoğan ile görüşmesini kati gibi aktarsa da Fener Patrikhane çevreleri Hürriyet'e henüz buluşmanın kesinleşmediğini söylediler. Patrikhane çevreleri Hürriyet'e, Hrisostomos'un 4 yıl önce ertelenen Fener ziyaretini gerçekleştirmeye, bu çerçevede de Başbakan Erdoğan ile bir görüşmenin yapılması için çalıştıklarını ancak, Başbakandan henüz cevap almadıklarını belirttiler.

Verin 20 milyon dolar Ermeni yalanını çekelim
Sanatçılarla "Demokratik açılım kahvaltısına" katılan yönetmen Mustafa Altıoklar'ın, Başbakan Tayyip Erdoğan'a, "Verin 15-20 milyon dolar. Ermeni yalanlarına karşı bir film yapalım" önerisinde bulunması tartışma yarattı. Talebe karşı çıkan Sırrı Süreyya Önder, sözlerini "Hele Mustafa'ya hiç çektirmeyin" diye bitirdi. HÜKÜMETİN "Demokratik açılım kahvaltıları" kapsamında bir ay önce ses sanatçılarıyla görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz cumartesi günü de sinema ve sahne sanatçıları ile bir araya geldi. Radikal Gazetesi yazarı Kemal Yılmaz, dünkü köşesinde, ünlü yönetmenler Mustafa Altıoklar ile Sırrı Süreyya Önder arasında kahvaltı sırasında gerilim yaşandığını yazdı. Yazısında, Altıoklar'ın Ermenilerle ilgili bir film yapmak için Başbakan Erdoğan'dan para talep ettiğini öne süren Yılmaz, köşesinde şu satırlara yer verdi: 'Hollywood yıldızı getirelim' "Altıoklar, şu mealde konuşmuş: 'Sayın Başbakan'ım, bize 15-20 milyon dolar, biraz daha fazla da olabilir tabii, verin. Şu Ermenilerin yalanlarına karşı bir film yapalım Bir 'Gece Yarısı Ekspresi' çekildi, 30-40 yıldır bu ayıbı üzerimizden atamıyoruz. Hollywood yıldızlarını da getirelim onlara gerekli cevabı çekeceğimiz filmlerle verelim.' Havada milyon dolarlar uçuşmaya, devlet siparişiyle propaganda filmleri çekmenin tatlı hayali atmosferi ele geçirmeye başlamış, hâlâ üzerinden Atatürk filmlerinin şokunu atamamış birkaç kişi huzursuzlanmaya başlamışken neyse ki meddah geleneğimizin en güçlü temsilcisi Sırrı Süreyya Önder söz alır. 'Mustafa'ya hiç çektirmeyin' Önder 'Başbakanım' der, 'Eğer onlara o paraları verip bu filmleri çektirirseniz, bir vatandaş olarak size hakkımı helal etmem. 'Gece Yarısı Ekspresi' sadece kötü bir filmdi. O film bizim hapishanelerimizdeki koşulların yanında çok yumuşak kalıyor. Paraları filme yatıracağınıza, o paralarla hapishaneleri düzeltin' Sessiz yığınların vicdanı olarak hepimizin içine serin sular serpen Sırrı Süreyya sözlerini şu tarihi tespitle tamamlar: 'Hele bu filmi Mustafa Altıoklar'a hiç çektirmeyin."

'ün bazı haber başlıkları:

Avrupa'da yan sanayi bitiyor bunu değerlendirmeliyiz
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, otomotiv sektörüne Türkiye'nin ihracat motoru dediklerini ve bu sektöre ilgisiz kalmalarının mümkün olmadığını söyledi. Otomotiv sanayi yöneticileriyle bir araya gelen Çağlayan, Türkiye'de yan sanayinin geliştiğini ve gelişmeye de çok müsait olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin otomotiv üretim üssü olabilecek bir altyapıya sahip olduğunu kaydetti. Birçok Avrupa ülkesindeki yan sanayi firmalarının gençler olmadığı için işletmelerini bırakma durumunda kaldığını anlatan Çağlayan, şöyle devam etti: Bu şirketlerin Türk firmaları tarafından satın alınması veya ortaklık tesis edilerek hem bu şirketlerin isminden ve pazarlarından faydalanılması konusunda bir çalışma yaptık. Bu projeyi gerçekleştirmemiz lazım. Biz atlarsak başkası yapacak. Bu, Almanya'dan başlayacak, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde yaptığımız çalışma. Bu konuda ne tür destekler verebiliriz, bu konuyla ilgili çalışıyoruz'

'in bazı haber başlıkları:

'Emekli maaşları eşitsizliği 8 milyar liralık yük getirir'
Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, Anayasa Mahkemesi'nin emekli maaşlarıyla ilgili nasıl bir karar vereceğini bilemediğini belirterek, "Biz kanun neyi emrediyorsa onu yaptık. Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili nasıl bir karar verir onu bilemiyorum ama bunun bize yük getireceği çok açık. Bizim tahmini hesaplamalarımıza göre yaklaşık 8 milyar liralık bir ek yük getirecek. Bunu kurum olarak bizim kaldırmamız zor görünüyor" dedi. Dinçer, 2000 yılından önce sosyal güvenlik kurumunun dikkate aldığı ve kanunla yapılan düzenlemeye göre emekli maaşları için kullanılan formülde küçük bir değişiklik yapıldığını söyledi. Anayasa değişikliği paketinde sendikalara yönelik düzenlemeyi sorulması üzerine Dinçer, Anayasa kapsamında sendikalarla ilgili iki sorun bulunduğunu, birinin devlet memurlarının toplu iş sözleşmesi yapma, grev ve lokavtla ilgili düzenlemelerin olması, bir diğerinin de işçi sendikalarıyla ilgili toplu iş sözleşmesi grev ve lokavta alakalı bazı sınırlamaların varlığı olduğunu söyledi. 'Sendikal düzenlemede' destek istedi Devlet memurlarının toplu iş sözleşmesi yapma, grev yapma hakkı yokken, işçilerin bu hakkına karşın bazı sınırlamalar bulunduğunu dile getiren Dinçer, "Devlet memurlarıyla ilgili düzenlemenin Anayasa değişikliği paketine girdiğini memnuniyet de duyduk. Ama eğer böyle bir şey olacaksa beraberinde işçi sendikalarının toplu iş sözleşmesi ve grevle ilgili sınırlandırmalarının kaldırılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Eğer Sendikalar Kanunu'nda değişikliği düşünüyorsanız, biz evrensel standartlara uygun sendikal hak ve özgürlüklerin alabildiğine genişletildiği bir kanun tasan taslağını hazırladık. İlgili sosyal aktörlerle de paylaştık. Eğer onlar da bize destek verirlerse onun takibini yapacağız" dedi.

'ın bazı haber başlıkları:

Evrakları savcı istedi
CHP'li Kılıçdaroğlu'nun 'yargıyı etkilemeye çalıştı' iddiasıyla suçladığı AK Parti Milletvekili Hüsnü Ordu, "Yargıya müdahalem söz konusu değil" dedi AK Parti Ordu Milletvekili Hüsnü Ordu, yargıya müdahalesinin söz konusu olmadığını, evrakları savcının istediğini söyledi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun basma gösterdiği yazıyı yazdığını kabul eden Hüsnü Ordu, şu açıklamayı yaptı: "Ben 2003 yılından beri TBMM KIT Enerji Alt Komisyon Başkanı olarak görev yapıyorum. 9 Haziran 2005'de Metin A. isimli vatandaştan, zamlı kömürlerin eski fiyatlarla satıldığına dair bir şikâyet geldi. Bunu araştırdık. İşletme 31.05.2005 tarihine kadar eski fiyattan kömür satacağını açıklayarak bir kampanya yapmış ve vatandaşlar da paralarını önceden ödemiş. 31 Mayıs günü kömürlerini almak için geldiklerinde elektrik kesintisi yaşanmış ve kantarlar çalışmadığı için 5-6 kamyonun yüklenmesi 01.06.2005'e kalmış yani gece 24.00'den sonra yüklenmişler. Bununla ilgili şikâyet üzerine de soruşturma başlatılmış. Bize gelen ihbarla biz de inceleme başlattık. Kanunun bana verdiği yetkiye göre biz birtakım belge ve bilgiler topladık ve yargıya intikali için üst komisyona taşıdık. Bu arada savcılık da 'soruşturma yapıyor' bilgisi geldi. Bunun üzerine savamızı aradım ve 'Bizde de bir şikâyet var. Yapağımız incelemeleri size de göndereyim mi?'diye sordum. Sayın sava da 'Gönderin' dedi. Ben de gönderdim. Kemal Bey bunu bilmiyor. Algılanan sanki ben kendi adıma göndermişim gibi. Ama ben belgeleri ve yazıyı sayın savayla yaptığımız görüşme üzerine gönderdim. Olayla ilgili açılan davada sanıklar, gecikmeyi ve nedenlerini zamanında bildirmedikleri için suçlandı, önce 10 ay ceza aldılar daha sonra bu cezalan da affedildi. Keşke Kemal Bey açıklamadan önce benimle konuşsaydı. O zaman bu durum yaşanmazdı."
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla