DIŞ BASIN ÖZETLERİ
SUUDİ ARABİSTAN:
EL VATAN:
TÜRKİYE, İSVEÇ BÜYÜKELÇİSİNİ STOCKHOLM'A GÖNDERİYOR VE İSRAİL'DEN İNSANSIZ UÇAK ALIYOR
26.03.2010, Fikriye Ahmet
İsveç Parlamentosunda 1915 yılında meydana gelen olayların "Ermeni soykırımı" olarak tanınmasıyla ilgili tasarının onaylanmasından sonra Türkiye, Stockholm Büyükelçisini Ankara'ya çağırmıştı. Ancak Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün yaptığı açıklamada, "İsveç Büyükelçimiz Sayın Zergün Korutürk, çok yakında Stockholm'deki görevine geri dönecek." dedi. Davutoğlu şunları söyledi: "İsveç hükûmeti, 1915 yılında meydana gelen olayların ve 'Ermeni soykırımı' iddialarının Parlamentoda onaylanmasına açık ve net bir şekilde karşı çıktığını açıkladı yani İsveç'ten sonradan gelen mesajlar çok iyiydi. Yapılan değerlendirmelerimiz olumlu." Öte yandan Türkiye'nin Savunma Bakanı Vecdi Gönül, dün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, İsrail'den 6 adet Heron İnsansız Uçak teslim aldığını ve mart ya da haziran ayının sonuna kadar 4 tane daha teslim alınacağını kaydetti. Açıklamaya göre Heron uçaklar eğitimli Türk askerleri tarafından uçurulacak. Türkiye'nin satın aldığı Heron uçaklarının, terörle mücadelede istihbarat amaçlı kullanacağı bildirildi.
ALMANYA:
SÜDDEUTSCHE ZEİTUNG:
ANKARA AYİN YAPILMASINI ONAYLIYOR
26.03.2010
Doğu Anadolu'da 10. yüzyılda Van Gölü üzerindeki bir adada inşa edilmiş olan bir Ermeni kilisesinde yılda bir kez olmak üzere dinî ayin yapılabilecek. Kültür Bakanı
Ertuğrul Günay, uzun çekişmeler neticesinde, Ermeni kilisesinde yılda bir kez temmuz ayının ikinci haftasında kısıtlı katılımcıyla "inanç turizmi" kapsamında dinî ayin yapılmasına izin verdi. İstanbul'da yaşayan Ermeni cemaati söz konusu kilisede yılda bir kez ayin yapabilmek için uzun zamandan beri talepte bulunuyordu. Türk hükûmeti kilisenin onarımı için 1,5 milyon avro harcadı.
DİE WELT:
MERKEL, ALMANYA'DA TÜRK LİSELERİNE KARŞI
26.03.2010, Miriam Holstein
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın taleplerine Angela Merkel (CDU) çok soğuk tepki gösterdi. Şansölye, Almanya'da Türk liseleri açılması talebini reddediyor. Şansölye, Passauer Neue Presse gazetesine yaptığı açıklamada, "Bence bu ilerleme sağlamaz. Türk kökenli çocuklar ve gençler genel olarak bizde Alman okullarına gitmelidir. Tüm Türk öğrencilerin bir Türk lisesine gitmesi düşüncesini doğru bulmuyorum." diye konuştu. Şansölye, gelecek hafta başında Türkiye'ye yapacağı ziyaret öncesinde, Erdoğan'ın ülkesinin AB'ye tam üye olması talebine de yeniden tepki verdi. Bu konudaki düşüncesinin değişmediğini hatırlatan Merkel, "Ben hâlâ Türkiye ile imtiyazlı ortaklığa gidilmesi gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu. AB üyeliği konusunda Erdoğan ile zaten uzun süredir farklı görüşte olduklarını dile getiren Merkel, "Buna rağmen Türkiye ile AB'ye katılım müzakerelerinde anlaşmalara bağlı kalınması kuralı geçerlidir." ifadesini kullandı. Şansölye, AB'nin yıllardan beri bu temelde Türkiye'nin olası AB üyeliği için müzakereleri ucu açık bir şekilde yürüttüğünü kaydetti.
İSPANYA:
EL MUNDO:
TÜRKİYE BİR İSPANYOL ANAYASASI İSTİYOR
25.03.2010, Fran Martinez
Bahçeşehir Üniversitesi Avrupa İlişkileri Bölüm Başkanı Cengiz Aktar bize Gezi İstanbul Kafe'de, "Türkiye, İspanya'nın 30 yıl önce yaşadığına benzer siyasi bir geçiş süreci yaşıyor. İspanya, geçişi nasıl yaptığı, azınlıkların uyumu, ordunun toplumdaki ağırlığının azaltılması ve sosyal özgürlüklerin artırılması gibi çok karışık konuları barışçı şekilde nasıl hâllettiği açısından bir örnektir." diye açıklıyor. Bu hafta Erdoğan'ın partisi, Türkiye'de anayasal reform teklifi ilan etti. Aktar, "Yetersiz fakat doğru yolda ilerliyor." diye düşünüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu reformlar, AB kanunlarıyla uyumludur. Yargıtay'ın eleştirilerini anlayamıyoruz. Reformları eleştirenler sadece statükoyu muhafaza etmek istiyor." diye yorumluyor. Şu an hükûmet, bir darbe sonrasında yazılan 1982 Anayasası'nın 26 maddesini değiştirmeyi planlıyor. En önemli değişiklikler yargıyı etkileyecek. Bu reformla Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısı 11'den 19'a çıkacak. Üyeler 12 yıllığına seçilecek ve 65 yaşına kadar hizmet edecek. Ayrıca askerler de sivil mahkemelerde yargılanabilecek; parti kapatmalar Mecliste de tartışılacak ve dinî eğitim hakkındaki kararlar siyasi bir partiyi kapatma nedeni olamayacak. Bununla birlikte değişiklik paketi, "devletin birliğini ve Cumhuriyetin laik karakterini tehlikeye atma durumunda" partilerin kapatılmasına imkân tanıyan maddeyi muhafaza ediyor. 1982 Anayasası'nın kabulünden bu yana 20 partinin kapatılmasını sağlayan bu madde AB tarafından da eleştiriliyor. Bu madde yüzünden AK Parti bile, 2008'de bir kapatma girişimiyle karşı karşıya kalmıştı. Başbakan Erdoğan, ordu ve hâkimleri kastederek "Yürütme ve yargıya karışmaktan vazgeçmeliler." dedi. Anayasa değişikliği, üçte ikiçoğunluk oyu gerektiriyor; Meclisteki 550 milletvekilinden 337'si AK Partili. Söz konusu çoğunluğun sağlanamaması durumunda tasarı, halk oylamasına götürülebilir.
KATAR:
EL CEZİRE:
TÜRKİYE ERMENİLERİN ÖLDÜRÜLMESİYLE İLGİLİ GERİLİMİ HAFİFLETİYOR
26.03.2010
Türkiye'nin İsveç Büyükelçisi, İsveç Parlamentosunun 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmesinin üzerine ülkeye geri çağırılmasının ardından birkaç gün içinde yeniden göreve başlayacak. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Büyükelçi Zergün Korutürk'ün gelecek haftanın başında görevine geri döneceğini açıkladı ancak Ankara'nın hâlen Washington Büyükelçisini ne zaman geri göndereceğini değerlendirmeye devam ettiğini belirtti. Davutoğlu, bu kararın, ABD'nin konuyla ilgili kararına bağlı olduğunu da sözlerine ekledi. Davutoğlu, İsveç hükûmetinin karara karşı olduğunu açıkça göstermesinin ardından ABD ile İsveç örneklerinin uyumlu olmadığına dikkati çekti. İsveç Büyükelçisini geri gönderme kararı, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecine gölge düşüren Ermenilerin öldürülmesiyle ilgili sorunun yarattığı gerilimi hafifletmek için atılmış bir adım. Bir diğer gelişme ise dün yapılan açıklamada Türkiye, yılda bir kez Van Gölü'ndeki terk edilmiş Akdamar Adası'ndaki kilisede ibadet izni verdi. Akdamar Kilisesi, Ermeniler için büyük bir sembolik değer taşıyor.
PAKİSTAN:
THE NATION:
TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI 30 MARTTA GELİYOR
26.03.2010
Pakistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Abdul Basit, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Pakistan'a dört günlük resmî bir ziyarette bulunacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Başbakan Yusuf Rıza Gilani ve diğer liderlerle görüşecek. Gül 30 Martta İslamabad'da olacak ve Türk Cumhurbaşkanına bakanlar, milletvekilleri, üst düzey yetkililer ve mühendislik, inşaat, enerji, tekstil ve imalat sektöründe iş yapan şirketlerin yöneticileri de eşlik edecek. Sözcü gazetecilere yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Zerdari'nin Cumhurbaşkanı Gül'e düzenlenen bir törenle Pakistan Nişanı vereceğini de belirtti. Gül'e ayrıca İslamabad'daki Quaid'e Azam (Büyük Önder) Üniversitesi tarafından uluslararası ilişkiler alanında fahri doktora da verilecek.
İNGİLTERE:
REUTERS:
TALAT: RAKİBİM SEÇİMLERİ KAZANIRSA KIBRIS
GÖRÜŞMELERİ SONA EREBİLİR
26.03.2010, Simon Bahçeli
Kıbrıslı Türk lider Mehmet Ali Talat, gelecek ayki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybederse Türkiye'nin AB emelleri açısından büyük önem taşıyan Kıbrıs'ın yeniden birleştirilmesi görüşmelerinin durma noktasına geleceğini söyledi. Talat, başlıca rakibi 18 Nisandaki seçimleri kazanırsa Kıbrıslı Rum lider Dimitris Hristofyas ile devam etmekte olan müzakerelerin akıbetinin ne olacağı sorusuna cevaben Reuters'e yaptığı açıklamada, "Benim düşüncem, sürecin biteceği yönünde." dedi. Talat'ın başlıca rakibi sadece Ankara tarafından tanınan Kıbrıs'ın kuzey kesimindeki yönetimin Başbakanı Derviş Eroğlu. Eroğlu, Çek-Slovak tarzı "kadife boşanmaya" atıfta bulunarak yeniden birleşmeye iki devlet biçiminde bir alternatif önerebileceğini söylüyor. Amaç tarafların federasyon şeklinde bir yeniden birleşme konusunda anlaşmaya varmaları ancak birlikte yönetimin nasıl olacağı, tarafların hangi toprakları alacağı ve mülkiyet anlaşmazlıklarının nasıl çözüleceği gibi sorulara cevap aranan potansiyel bir diplomatik mayın tarlasında müzakere ediyorlar. Talat, kendisinin kazanacağını söylediği seçimlerden sonra ne zaman bir anlaşmaya varılabileceğini söylemedi ancak görüşmeler için son tarihin Kıbrıslı Rumların kendi cumhurbaşkanlığı seçim kampanyalarına başladıkları zaman olmasının muhtemel olacağını belirtti ve "En geç gerçekçi tarih 2011 ortası olacaktır." dedi. Talat sözlerini şöyle sürdürdü: "2004'ten önce Kıbrıslı Türkler uluslararası toplumdan tamamen dışlanmışlardı... Onları dünyaya biz yaklaştırdık. Şimdi halk geri mi dönülecek yoksa dünyaya doğru mu ilerlenecek karar vermeli."
REUTERS:
TÜRKİYE ERMENİ MESELESİ KONUSUNDA ADIMLAR ATIYOR
25.03.2010, Daren Butler
Ermenilerin Osmanlı güçleri tarafından Birinci Dünya Savaşı'nda öldürülmelerinin İsveç Parlamentosunda soykırım olarak kabul edilmesini protesto amacıyla çağrılmasından iki hafta sonra, Türkiye'nin İsveç Büyükelçisi birkaç gün içerisinde görevinin başına dönecek. Dün verdiği mülakatta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan bu girişim, oldukça hassas olan meselenin yarattığı gerginliğin hafifletilmesi için atılmış bir adımdı. Ermenistan ile ilgili bir başka gelişmeyle ilgili olarak Türkiye bugün, Türkiye'nin doğusundaki Van Gölü'nde terk edilmiş bir adada müze olarak restore edilen kilisede yılda bir ayin düzenlenmesine izin verildiğini duyurdu. Davutoğlu, Büyükelçi Zergün Korutürk'ün gelecek hafta başı itibarıyla görevine döneceğini söyledi fakat Ankara'nın Washington Büyükelçisinin geri dönüşünü hâlâ değerlendirmekte olduğunu belirtti. Bu karar ABD Temsilciler Meclisinde görüşülecek karar tasarısının akıbetine bağlı olacak. Öte yandan Van Valiliği'nden yapılan açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, kısa bir süre önce restore edilen Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'ndaki Ermeni kilisesinde yılda bir ayin yapılmasına izin verdiği belirtildi. 10'uncu yüzyıla ait kilise, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce Ermenilere ev sahipliği yapan Türkiye'nin doğusunda bulunuyor. Kilise 2007 yılında müze olarak yeniden açıldı. Kilisenin Ermeniler için sembolik önemi büyük ve ruhani liderler yılda bir burada ayin yapılmasına izin verilmesini önermişlerdi. Vali Münir Karaloğlu, "12 Eylülde ülke içinden ve dışından misafirlerimizi mümkün olan en iyi şekilde karşılayacağımızdan kimsenin hiçbir kuşkusu olmasın." dedi.
RUSYA:
VZGLYAD:
RUSYA VE TÜRKİYE İÇİŞLERİ BAKANLARI GÜVENLİK ANLAŞMASINI ELE ALDI
25.03.2010
Rusya ve Türkiye İçişleri Bakanları Raşit Nurgaliyev ve Beşir Atalay, yaptıkları görüşmeler sonrasında düzenlenen basın toplantısı sırasında güvenlik konusunda yapılacak ikili anlaşmanın esasları üzerinde durduklarını açıkladılar. Nurgaliyev, "Görüşmemiz dostane bir ortamda ve yapıcı bir şekilde geçti. Türkiye'nin olduğu kadar Rusya'nın da güvenlik makamlarını ilgilendiren konuları konuştuk." dedi. Bakanın belirttiğine göre, "günümüzde hem Rusya, hem de Türkiye güvenlik ve insan hakları konusunda yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyuyor." Nurgaliyev şunları söyledi: "Söz konusu yeni yaklaşımların temelini, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in mayıs ayında yapacağı Türkiye ziyareti sırasında imzalanacak yeni anlaşmayla atacağız. Bu anlaşma, iş birliğinin hukuki ve normatif altyapısının geliştirilmesine, sınır ötesi suçlarla mücadeleye, terörizm ve aşırıcılıkla mücadeleye ve uyuşturucu ticaretinin engellenmesine yönelik olacak." Atalay ise mayısta imzalanacak belgelerin hazırlıklarını özel bir ortak komitenin yürüttüğünü söyledi. Atalay, "İş birliğimizle ilgili mevcut konuların hukuki boyutu üzerinde çalıştık. Anlaşmanın nihai metnini hazırlayan komite nisan ayında bir toplantı daha yapacak. Söz konusu belge güvenlik alanında mevcut konuların hemen hemen tamamını kapsayacak." dedi.