S evdanı ben yüreğimde bir gül gibi taşıdım,
E n kurak mevsimde bile onu hiç soldurmadım,
N eymiş, gülün dikeni batarmış, olsun! Delice sevdim;
İ nan bana en kırmızı güle Sen’in adını verdim…
S evdanı ben yüreğime bir hançer gibi sapladım,
E n büyük devâmsın, yaramı yine Sen’inle kapladım,
V elâkin sevdiğim hasretin içimi habire yakar,
İ smin dilimin katığı her an adını anar.
Y okluk olarak görmedim ölümü, inşallah vuslâtım olacak
O nca günahına rağmen bu kul, ümitle kapında duracak;
R abb’imden (cc) dilerim ki şefâatine nâil kılacak,
U mmânlardan büyük rahmeti bu mücrim kirletemez,
M akama yakışırca muamele görmeden kapıdan asla döndürülemez.
H ayalinle avunuyorum ey Sevgili! Vasıflarına hayranım,
A llah’ın (c.c) muhabbet duyduğu, ömrüne kasem ettiği Sultanım;
B ilsen ruhum ten kafesinde vuslât hasretinden nasıl çırpınıyor,
İ smini her anışımda burnumun direği hasretle sızlıyor.
B ilirim vefâsızım, Sana hakkıyla ümmetlik yapamıyorum,
A llah’tan (cc) getirdiklerini layıkıyla aktaramıyorum,
L âl oluyor dilim ne zaman Sen’den bahsetmeye yeltense,
L âtamamdır en süslü sözlerim dahi Sen’i anlatmıyor ise.
A şkının delili Sen’inle aynileşmektir, kulluğun zirvesinde yatan,
H ÂBÎBİM hitabına şahsında bizi de bir nebze ulaştıracak makam…..