[Ertuğrul ÖZGÜL]

Mavi Marmara gemisinde 9 barış gönüllüsünü yakın mesafeden kurşunlayan İsrail, kendisini eleştirenleri “Yahudi karşıtı” (Anti-Semitik) diye nitelemişti. İsrail'in Türk gazetelerindeki ajanları da, aynı argümanı kullandı, kullanıyor. “İsrail işgalci, İsrail katil, İsrail 9 vatandaşımızı öldürdü, İsrail geçen yıl 1400 Filistinli'yi katletti, İsrail Filistinlilerin evlerini yıkıyor” denildiğinde, bu ajanlar hemen “Yahudi düşmanlığı artıyor, Yahudi karşıtlığı yapılıyor” diye propagandaya başlıyor. Ama onların bu propagandasına rağmen, ne İsrail'in katilliği ne de işgalciliği değişmiyor.

Daha dün açıklandı. Batı Şeria topraklarının yüzde 42'sinde Yahudi yerleşimcileri yaşıyor. İsrail hapishanelerinde 10 bine yakın Filistinli yatıyor. Yani, İsrail'in 'Türk' kökenli ajanlarının propagandası, ne Filistinlileri öldürülmekten kurtarıyor ne Yahudi yerleşimcileri durdurabiliyor.

İsrail'in ve İsrailcilerin bu taktiği uzun bir süredir Türkiye'de de uygulanıyor. “Asker çatışırken, Paşa neden golf oynadı?” diye sorduğunuzda, “Anti-TSK” diye damgalanırsınız. Albayın sahte çürük raporu çetesiyle iş yaptığı ortaya çıkıyor ve siz albayı haber yapıyorsunuz, hemen bir açıklama:”Ordu düşmanlığı yapılıyor.” General ve amiralin cami bombalama, uçak düşürme, balyozla kafaya vurma planı ortaya çıkıyor ve siz “planı hazırlayan subaylar yargılansın” dediğinizde, “TSK yıpratılmaya çalışılıyor” deniliyor. Hatta bir defasında “şerefsiz”, bir defasında da “mütareke basını” şeklinde hakaret de edilmişti, TSK'daki cuntacı-civacı subayları eleştiren gazete ve gazetecilere...

Peki “Anti-Semitik” ya da “Anti-TSK” diye damgalanmamak için ne yapmak gerekir? İsrail ve Genelkurmay'ı eleştirdiğiniz sürece bu şekilde damgalanacağınıza göre, geriye tek bir seçenek kalıyor: Filistinliler katledildiğinde, Yahudi yerleşim birimi inşa edildiğinde, uluslararası sularda yardım gönüllüleri kurşuna dizildiğinde İsrail'i; cuntacıların ve civacıların kaos planı ortaya çıktığında, bir tümgeneral ya da albay sivil siyasetçi ve halka hakaret ettiğinde, ordu birliklerinde golf sahaları inşa edildiğinde, erler paşalara kedi olarak verildiğinde (paşaların golf topunu toplayan erlere kedi deniliyor) Genelkurmay'ı alkışlayınız.

Hiç ses çıkarmayıp sessiz kalmak da çözüm değil. Zira bu sefer şüpheli duruma düşersiniz. İyisi mi biz sesimizi çıkarmayalım ve İsrail katilliğin tadını, cuntacı da cami bombalama planının tadını çıkarsın. Ama nereye kadar!