Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı
Şu an 2 Kasım 2002 tarihinde yaşıyor olsaydık; geri bırakılmış, perişan hale düşürülmüş bir ülke olarak üzüntü duyuyor olabilirdik. Ama şu an 18 Temuz 2010 tarihinde yaşıyoruz ve üzüntü duymuyoruz. 2 Kasım 2002 tarihine kadar geri bırakılmış olan Türkiye, 3 Kasım 2002 tarihinde AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesinden sonra gelişmekte olan ülke durumuna geçmiştir. Türkiye, 3 Kasım 2002 tarihinden sonra AK Parti iktidarının olağanüstü ve muhteşem hizmetleri sayesinde artık geri kalmış bir ülke değildir. 2008 Dünya Ekonomik Krizi sonucunda; Yunanistan'ın ekonomisi batmışken, İspanya'nın ekonomisi batışın eşiğine gelmişken, Portekiz'in ekonomisi zor duruma düşmüşken, AK Parti iktidarında Türkiye'nin ekonomisi 2010 yılının ilk çeyreğinde % 11,7 oranında büyüyerek 2008 Dünya Ekonomik Krizinden sapasağlam çıkmıştır Allah'a şükürler olsun.
AK Parti en az 2-3 dönem daha tek başına iktidar olabilirse, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılına gelininceye kadar Türkiyemiz, gelişmekte olan ülke durumundan gelişmiş ülke durumuna geçecektir inşaallah.
AK Partim, Türkiyemizi geri kalmış bir ülke olmaktan kurtarıp gelişmekte olan bir ülke durumuna getirdiği gibi, gelişmiş bir ülke durumuna da getirecektir inşaallah. Allah, ülkemizi geri kalmış bir ülke olmaktan kurtarıp gelişmekte olan bir ülke haline getirmiş olan ve inşaallah 2023 yılına kadar da gelişmiş bir ülke haline getirecek olan AK Parti'den ve AK Partili Yetkililerden razı olsun. Amin.
|
Üzüntü verici dediğim nokta kendimizi hep geride görmemizdendir.Biz tarihin en şerefli milletiyiz. hiç bir zaman geri kalmadık sadece geri bırakılmak istendik. Herzaman üzerimizde kirli emeller ve oyunlar olmuştur. Ancak rüzgar ne denli şiddetli olursa olsun kayadan tozunu süpürür.
örnek verecek olursak.
2002 yılında Abdullah Gül hükümeti kurduğunda amerika ve ingiltere ıraka girmek için hazırlık yapılıyordu hatırlarsanız. (tarihi vermemdeki amaç ülkenin en kötü yönetildiği ve en "geride" kalındığı iddia edilen dönemden sonra olmasıdır.)
Amerika askerlerinin ülkemizden ırak'a karayoluyla geçişi ile ilgili tezkere isterken aynı istekte ingiltere de bulunmuştur. Fakat Başbakan Gül Amerikanın isteğinin gündeme alınacağını ve ingilterenin isteğinin kesinlikle gündeme alınmayacağını bildirerek şunları söylemiştir.
Kurtuluş savaşında Irak sınırları(kerkük musul dahildir) çizildikten ve anlaşma imzaladıktan sonra bizi silah zoruyla şimdiki sınırlarımıza iten bir devletle masaya oturmam demiştir.
Lütfen "Geri kalmışız" gibi ağır ithamlarla kendimizi küçük düşürmeyelim.