|
Başbakan, Menderes'in Mezarında Fatiha Okudu
Başbakan, Menderes'in mezarında Fatiha okudu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, merhum Başbakan Adnan Menderes'in 27 Mayıs Darbecileri tarafından idam edilişinin 49. yıl dönümünde mezarını ziyaret etti; çelenk bırakarak Fatiha okudu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, idam edilişlerinin yıl dönümünde merhum Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu ile Turgut Özal'ın İstanbul'daki anıt mezarlarını ziyaret etmesinin ardından anıt mezarda Kur'an-ı Kerim okundu.
Buradaki törene Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve kalabalık bir heyet katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, bugün burada merhum Adnan Menderes'in, Türkiye'nin çok partili hayatının, Türk Demokrasisinin sembol ismi olduğunu ifade ederek, Menderes'in hayatı kadar ölümünün de siyasi tarihe kazındığını söyledi.
''Yeter söz milletindir'' haykırışının Demokrat Parti ile; horlanan, dışlanan, küçümsenen milyonları da iktidara taşıdığını anlatan Erdoğan, sessiz kalabalıkların, sahipsiz kitlelerin, Menderes hareketi ile milli egemenliği hissettiğini ve söz sahibi olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bundan tam 49 sene önce 17 Eylül gününün öğle saatlerinde İmralı Adası'nda kurulan dar ağacında hayatı sona eren rahmetli Menderes, çok doğru isabetli bir ifadeyle, demokrasi şehididir. Kendisinden bir önceki gece darağaçlarında hayatları sönen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan gibi Adnan Menderes de bizleri hüzne boğan bir sonla bu dünyaya veda ederken, milletimizin gönlündeki ebedi yerini almıştır. Menderes ve arkadaşları bu ülkeye bu millete yaptıkları hizmetin bedeli olarak, son nefeslerini vermişlerdir. Bizim inancımız Allah için ülkesine, milletine hizmet yolunda ölenleri, öldürülenleri şehit olarak kabul eder. Menderes'in, Zorlu'nun, Polatkan'ın şehadeti, onlar ve aileleri için bir utanç değildir, büyük bir gurur kaynağıdır.
Türk Milleti, onlarca yıldır bu aziz insanları hürmetle, şükranla hayır duaları ile anmaktadır. Onları idama gönderenler ise hiçbir dönemde bu cinayetin vebalinden, bu utançtan kurtulamamışlardır. Türk Milleti kendi iradesiyle göreve getirdiği bu masum insanların katledilmesini her zaman lanetle anmıştır.''
Pazar günü yapılan halk oylamasında ortaya çıkan iradenin, bir kez daha darbeci anlayışa, vesayetçi anlayışa gereken cevabı haykırdığını vurgulayan Erdoğan, ''Ülke ve millet olarak bir daha böyle acılar yaşamamamız en büyük dileğimizdir. Tesellimiz ise yarım asırdır dinmeyen bu acının boşa gitmemiş olmasıdır. Menderes ve arkadaşlarının yaktıkları demokrasi meşalesi elden ele her geçen gün daha yükseğe taşınmış ve nihayet bugün bizlere kadar ulaşmıştır.'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu millet, ne Menderes'i ve arkadaşlarını dar ağacına gönderenleri, ne Özal'a dünyayı dar edenleri hayırla yad ediyor; ama onların kimler olduğunu da asla unutmuyor'' dedi.
Başbakan Erdoğan, idam edilişlerinin yıl dönümü dolayısıyla Adnan Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın kabirlerini ziyaret etti.
Erdoğan, burada düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Menderes'in ortaya koyduğu irade ve kararlılığın, başlattığı kalkınma ve demokrasi mücadelesinin manevi mirası olarak milletçe daima sahiplenildiğini söyledi.
Menderes'in idamından hemen önce verdiği mesajın bu bakımdan çok manidar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Diyor ki merhum Menderes, "Dirimden korkmayacaktınız; ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir." Nitekim, rahmetli Menderes'in ruhu, onun başlattığı demokrasi mücadelesi, bu toprakların öz evlatlarını birinci sınıf yapma kararlılığı bugüne kadar gelmiştir. Menderes'ten hemen yanı başında yatan merhum Turgut Özal'a, oradan bugüne kadar varlığını sürdüren ruh, işte bu ruhtur. Milletle birlikte milletin istediği istikamette yürüyen herkes, Menderes'in belirttiği gibi her fırsatta milletin; değerlerinin, tarihinin, medeniyetinin düşmanlarına tokat üzerine tokat vurmaktadır.
Menderes'i idam etmekle milletin kendi iradesine sahip çıkma mücadelesinin önünün kesebileceğini zannedenler, yaşadıklarından maalesef ders almadılar, ders alamıyorlar.''
Daha önce merhum Menderes'in haykırdığı ''Yeter söz milletindir'' şiarını, bugün de kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Erdoğan, her fırsatta ''Yeter, söz de milletin, karar da milletindir.'' dediklerini belirtti.
''BÜTÜN TÜRKİYE'DE YANKI BULDU''
Başbakan Erdoğan, Menderes'in haykırışının bütün Türkiye'de yankı bulduğunu, milleti ayağa kaldırdığını ifade ederek, ''Merhumun milletle kurduğu gönül köprüsünü başka türlü yıkamayacaklarını görenler, fani bedenini ortadan kaldırarak amaçlarına ulaştıracaklarını zannettiler. "Bizi buraya getiren irade böyle emrettiği için bu kararları aldık." diyecek kadar çaresizliklerini ifade ettiler; vicdanlarının sesini susturmaya çalıştılar. Ama merhum Menderes'in dediği gibi, ebediyete kadar onun ruhu tarafından takip edilmekten kurtulamadılar.'' görüşünü dile getirdi.
''İşte, bizler bugün buradayız ve bütün milletimizle birlikte şehitlerimizin arkasından Fatiha okuyoruz.'' diyen Erdoğan, gittikleri her yerde ''Menderes'' ismini andıklarında, yıkılmaya çalışılan o gönül köprüsünün daha da güçlenmiş olarak yerli yerinde durduğuna şahit olduklarını belirtti.
Menderes'in temellerini attığı Türkiye Demokrasisinin atlattığı badirelere rağmen dimdik ayakta olduğunu kaydeden Erdoğan, Menderes'in mücadelesinin işler kıldığı çok partili sistemden kimsenin geriye adım atmaya cesaret edemediğini söyledi.
Erdoğan, bu süreçte daha sonra da pek çok kayıplar verildiğini, acılar yaşandığını vurgulayarak, ''Birçok alanda uçurumun kıyısına getirildik, kirli oyunlara maruz bırakıldık, ama hamd olsun her türlü badireyi şöyle ya da böyle aştık, her oyunu bozduk'' diye konuştu.
''MİLLETİN ROTASINDAN SAPMADIK''
Milli iradeyi küçümseyenlere, vesayet altına almaya çalışanlara, ülkenin değişim azmini kırmak isteyenlere, gereken cevabı millet olarak verdiklerini dile getiren Erdoğan, her karanlık günün aydınlığa döneceğine inanarak, azimle, sabırla ve cesaretle mücadele ettiklerini, milletin emanetine halel getirmediklerini ve milletin rotasından sapmadıklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu vesile ile Türkiye'nin aydınlık yarınlarının temel taşlarını; inançla, sabırla ve hayranlık veren bir öngörü ile oluşturan rahmetli Turgut Özal'ı da şükranla yad etmek istiyorum. Milletimizin gönlünde ikinci Menderes olarak yerini alan Özal'ı da rahmetle anıyorum. Bu millet, ne Menderes'i ve arkadaşlarını dar ağacına gönderenleri, ne Özal'a dünyayı dar edenleri hayırla yad ediyor; ama onların kimler olduğunu da asla unutmuyor.''
Milletin kendisine hizmet edenleri asırlar boyunca gönlünde baş tacı edeceğine inandığı vurgulayan Erdoğan, en büyük paye, en büyük mevki, en büyük makamın da zaten bu olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, daha sonra Necip Fazıl Kısakürek'in Adnan Menderes için yazdığı şiirden birkaç bölüm okudu. İşte o şiirin tamamı...
O Zeybek
Zeybeğimi, birkaç kızan, vurdular;
Çukurda üstüne taş doldurdular.
Bir de, ya kalkarsa diye kurdular...
Zeybeğim, zeybeğim, ne oldu sana?
Allah deyip, şöyle bir doğrulsana!
Zeybeğim, kalkamaz, dirilemez mi?
Odası mühürlü, girilemez mi?
Şu ters akan sular çevrilemez mi?
Ne güne dek böyle gider bu devran?
Zeybeğim, bir sel ol, bir çığ ol, davran!
Kır at zincirlenmiş, ufuk sahipsiz...
Han kayıp, hancı yok, konuk sahipsiz...
Baş köşede sırma koltuk sahipsiz...
Kızanlar, dört yandan, hep abandınız!
Zeybeğin kanına ekmek bandınız!
Bilemem, susarak ölmek mi hüner?
Lisan çıldırıyor, dil nasıl döner?
Ondan son iz, uzak, uzak bir fener...
Öldü mü? Çatlarım yine inanmam!
Gizliye yanarım, ölüye yanmam!
Zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne?
Tesbihi dökülmüş, aranır nine;
Balonu yok, ağlar çocuk haline...
Zeybeğim, dünyayı aldın götürdün!
Bir öldün de, beni binbir öldürdün!
Beyni tırmık tırmık, pençelere sor!
Mevsim niçin ölgün, bahçelere sor!
Sor; çukuru nerde, serçelere sor!
Ağla, bir dinmeyen hasretle ağla;
Zeybeksiz yolları gözetle, ağla!
TBMM BAŞKANI ŞAHİN: DEMOKRASİDE GELDİĞİMİZ NOKTAYI MENDERES ve ARKADAŞLARININ HAYATLARI PAHASINA VERDİKLERİ MÜCADELEYE BORÇLU OLDUĞUMUZA İNANIYORUM
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ''Demokraside bugün gelinen düzeyi ve daha ilerisini talep etme bilincini, Adnan Menderes ve arkadaşlarının hayatları pahasına verdikleri mücadeleye borçlu olduğuna inandığını'' kaydetti.
Şahin, eski Başbakan Adnan Menderes'in 49. ölüm yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
TBMM Başkanı Şahin'in mesajı şöyle:
''Büyük devlet adamı, eski başbakan, merhum Adnan Menderes'i, ölüm yıl dönümünde bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyorum. Merhum Menderes, ülkemizde demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi adına unutulmaz hizmetlerde bulunmuştur.
Merhum Adnan Menderes, çoğulcu demokratik rejimimizin yerleşmesi ve ülkemizin kalkınma sürecindeki değerli katkılarıyla milletimizin kalbinde her zaman takdir ve saygıyla yaşayacaktır. Demokraside bugün geldiğimiz düzeyi ve daha ilerisini talep etme bilincini, rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşlarının hayatları pahasına verdikleri mücadeleye borçlu olduğumuza inanıyorum.
Bu vesile ile merhum Menderes'i ölüm yıl dönümünde bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyorum. Milletimizin ve Menderes ailesinin çektiği acıları yürekten paylaşıyor, merhuma Allah'tan rahmet diliyorum."
Zaman 17.09.2010
|