Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-06-2010, 18:10   #60
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
Ukbâ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dil, düşüncenin evidir. Türkçe bizim evimiz, yurdumuz, onurumuz. Üstelik resmî dilimiz. Peki neden Kürtçenin özgürce öğretilmesini temel düstur edinen Özgür Gündem'in Türkçesi, Kürtçenin kullanımına karşı çıkan Yeni Çağ'ın, Orta Doğu'nun Türkçesinden daha zengin ve daha ileri? Dil, yaşayan bir organizmadır. Türkçeyi kim geliştiriyor?

Kimsenin resmî dilin yanında ikinci bir resmî dili savunduğu yok. Böyle bir talebi bugüne kadar hiç kimse dile getirmediğine göre resmî dil tartışması yapmıyoruz demektir. Türkçeyi savunalım ve geliştirelim. Bunun yolu Kürtçenin kullanımını sınırlamaktan mı geçiyor? Türkçe bu kadar savunmasız ve zavallı mı?

Kürtler kadar Türkçeye emek harcamayanların Kürtçeye karşı çıkmaları 'Küçük Türkiye milliyetçiliği' bağnazlığına saplanıp kalmaktan başka bir anlam taşımıyor.



Akşamları sürekli bu konular ile alakalı tartışmaları pür dikkat takip ediyorum ama hala kafamda canlanan bir durağanlık yok . Muhammed kardeşimizin paylaşmış olduğu Mümtezar Türköneye ait bu yazı yine kafamı karıştırdı. Bdp 'nin veya kürt halkının gerçekten resmi dilin Türkçe olmasının yanında Kürtçe dilinin ikinci resmi dil olmasını istemiyormu , bunun orta yolu nasıl bulunacak kim neyi istiyor hassasiyetlerimiz nelerdir bunları ne zaman tam anlamı ile ortaya koyacağız.
Sevgili Ukba abimiz; tarih her zaman tekerrürden ibarettir. Tanzimat Fermanını hepimiz biliyoruz. Bu ferman İngilizlerin katkısıyla hazırlanmıştı. Amaç neydi? Osmanlı müslüman-gayri müslim ayrımı yapıyor iddiası, Osmanlı'da gayrimüslimler eziliyor iddiası, devlet kademelerine getirilmedikleri için gayri müslimler devlet tarafından dışlanıyor iddiası vesaire vesaire...

Ne yaptı Osmanlı? Tanzimat fermanıyla tamamen eşit haklar verdi. Bizlerin içinde bazı sesler çıktı. Denildi ki kafirle müslüman nasıl bir olur? Gayri müslimler ise yapılan yenlikleri olumlu karşılamakla birlikte yeterli görmediler. Sonra ne istediler? İç işlerimizde bağımsız, dış işlerimizde Osmanlıya bağımlı olalım dediler. Yani özerklik istediler. Ya daha sonra? Sonra da bağımsızlık için ayaklandılar. Osmanlı'yı en zayıf anında yakalayıp devleti böldüler.

Biz şimdi özgürlüğü eşitliği, dili, kültürü bir kenara bırakalım. Önce şu karanlık güçlerin, sadece petrol olan bölgelere özgürlük getirenlerin, Eşref Bitlis'i öldürenlerin oyunlarını bir bozalım. Ondan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla