Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-07-2010, 21:19   #65
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
Ukbâ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne yaptı Osmanlı? Tanzimat fermanıyla tamamen eşit haklar verdi. Bizlerin içinde bazı sesler çıktı. Denildi ki kafirle müslüman nasıl bir olur? Gayri müslimler ise yapılan yenlikleri olumlu karşılamakla birlikte yeterli görmediler. Sonra ne istediler? İç işlerimizde bağımsız, dış işlerimizde Osmanlıya bağımlı olalım dediler. Yani özerklik istediler. Ya daha sonra? Sonra da bağımsızlık için ayaklandılar. Osmanlı'yı en zayıf anında yakalayıp devleti böldüler.

Depare ve Muhammet kardeşim . Kara Eşref kardeşimizin ifadelerinde bir şey anlıyorum. Bir çok halkın hissiyatıda bu yönde gibi. Orta da bir tür kültürel hak talebleri olmuş olsada perdenin diğer tarafında bunların kürtlerin birinci dereceden tercihleri değil ülkemizde sinsi planlar içerisinde olanların planları olabileceğini ve ardı arkası kesilmeyecek bir fenomenin içine bizi sürükleme gayretleri gibi gözüküyor olması endişe verici.

Şimdi her alanda gelişme sağlanırken kürtlerin veya onların uzantısı olan sivil ve siyasi hareketlerin talebleri hiçmi dikkate alınmayacak dilinin kültürünün ve yerel mekanların güçlendirilmesi gibi arzular sürekli gelecekte tehdit unsuru olabilir diye engellenecekmidir. Bu hakların verilmesi silahlı mücadelenin bir kazanımıdır diye anlayış ülkemizde gelişirse devletten her tür hak talep edenlere silahlı örgütler örnek olabilirmi yani yarın Aleviler cıkıp bizim de haklarımız var insani ve bireysel olarak talep ettiğimiz şeyler var sunni bir devlet anlayışı olamaz diyerek farklı mücadelelere girerlerse bunun adı ne olacak.

Kısacası devlet uzun süredir mağdur oluşturdu. Demokratik olarak mücadele edenler haklarını bir yönü ile alabiliyor olsada mücadele içerisinde olanların çok defa karşılıksız kaldığı söylenir. Kürtlere geçmişte asimilasyon politikaları uygunlamış derin yapılar ile müdahale edilerei faili mechul cinayetler vasıtası ile devletine düşman üretilmiş. Ama bugün bunlardan söz etmek mümkün değildir. O halde geçmişe göre çok daha fazla haklara sahip olan kürt kardeşlerimizin yarın çok daha geniş haklara sahip olmaması imkansız değil. Ama Türk milletinin hassasiyetleri bu ivmelere ne zaman ne kadar yol verir bilemiyorum. Gerçekten dil ve kültürel haklar yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bizi bölünmeye kadar taşıyabilirmi . Bu millet bu badireyi atlatabilecekmi acaba Türk milleti olarak bizlermi çok vesveseliyiz yoksa hakikaten bu demokratik hakların arkasında yine fitne sahiblerinin oyunlarımı var. Bu konuda çok acizim.

Teşekkürler Ukba abimiz. Bazen kendi kendime; acaba ben mi düşüncelerimi tam izah edemiyorum diye düşünüyordum ki bu yazıyı gördüm.

İşin özü arkadaşlar, evet devletimiz geçmişte Kürt kökenli kardeşlerimize karşı hatalar yapmış olabilir. Kan davası güdülecek değil. Devletimiz hatasını telafi etmelidir. Buna kimse itiraz edemez. Başbakanımız sayesinde geçmişin hataları da düzeltilmektedir.

İngiltere zamanında anadoluyu karıştırmak ve ülkeyi açık pazar haline getirmek için William Churcill Ceride-i Havadis gazetesini çıkardı. Sonra da "Şu Türkler nasıl da fütursuzca oyuna gelip, ülkeyi açık pazar haline getiriyor" diye de alay etmişlerdi. Şimdi şu konuyu okuyanlar yine bizimle alay etmiyor mu? Oturup biraz düşünün!

Bizler sadece hatalarımızı düzeltmekle başarılı olamayız. Elbette hatalarımızı düzeltmeliyiz ama hatasız kul olmaz, hatasız devlet de olmaz. Niyet kötü olduktan sonra yeni yeni hatalarımızı bulurlar. Hatamız olmasa bile, 3-5 karakolumuzu basıp yine bizi hataya çekerler. Çünkü masum da olsa kedinin kuyruğuna basarsanız o kedi cırmalar. Bu durum kedinin kötü olduğunu göstermez. Sizin art niyetinizi gösterir.

Eğer Kürt kökenli kardeşlerimizi kazanmak istiyorsak, öncelikle Kürt kökenli kardeşlerimizi oyuna getiren art niyetli güçleri deşifre edip sonra da oyunlarını bozmak gerekir. Ondan sonra yapacağımız demokratik adımların meyvesini toplayabiliriz. Yoksa yılanın başını ezmeden bu işi hakla hukukla çözemeyiz.

Peki devletimizi bu süreçte ne zorluyor? Bu sorun neden tam olarak çözülemiyor? Çünkü ismi geçen karanlık güçlerin başını Eşref Bitlis'in katili Amerika çekmektedir. Sorunu çözmekte bu yüzden zorlanıyoruz. Yoksa forumda tartıştığımız bu ve benzeri konuların pek de bir önemi yok. Sadece Amerika'nın kuyuya attığı taşları çıkarmakla uğraşıyoruz.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla