Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-30-2011, 21:29   #415
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
1 numaralı hedef o kıskacı kırmak


Hem doğuya, hem batıya 4 mesajımız var.




TRT Haber AÇI Programında Gazeteci Faruk Bilgin, Prof. Dr. Beril Dedoğlu, Prof Dr. Sedat Laçiner, Prof Dr. Gökhan Çetinsaya ve Prof Dr. Vedat Bilgin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihi Irak ziyaretini değerlendirdi. Prof. Dr. Sedat Laçiner'in konu hakkındaki tespitleri şöyle:
‘Kandili yok ederseniz iki Kandillik radikal üretirsiniz”
“PKK, Kandil dağında ciddi anlamda izole edilmiş durumda. Eminim ki bugün Türk uçakları Kandil’i yerle bir edecek olsa bile Türkiye’de politika üreticilerinin ortak bir iradesi var artık ve ‘’irade’’ ‘hayır yerle bir etmeyelim’ der. Barzani de Türkiye ne düşünüyorsa aynısını düşünüyor ama bunları deklare edemiyor. Neden Kandil’ i yok etmenin hiçbir yararı yok? Kandil’i yok ederseniz iki Kandillik radikal üretirsiniz. Türkiye bunları bildiği için artık PKK da BDP de zor durumda. O yüzden oturma eylemi yapıyorlar, polise tokat atıyorlar. Polisin de onlara tokat atması bekleniyor fakat polis tokat atmıyor. TC’nin polisi milletvekilini tokatlıyor dedirtmiyor. Tokat yiyor taş yiyor ama ‘hayır bu sefer hata yapmayacağım’ diyor. Aynı şekilde Kuzey Irak’ta da hata yapmıyor. Çok büyük ekonomik ilişkiler var ama bunun ötesinde başka bir durum var ortada. Barzani, Talabani dediğimiz kişiler, Iraklı Kürtler, Şeyh Sait isyanı gibi isyanlar olmasaydı ve imkan olsaydı, bu gün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydılar. Kuzey Irak’taki Kürtler, Mustafa Kemal hareketine en çok destek veren Osmanlı tebaalarından bir tanesidir. Türkiye’nin parçası olmak için fiili çalışmış yer yer silahlı mücadele bile vermişlerdir. İngilizler bu yüzden bunların yaşadıkları köyleri kasabaları bombalamışlardır.”
Irak ziyaretinde Türkiye’nin neyi amaçladığını ve Suriye – Irak dengelerini yorumlayan Prof. Dr. Dedeoğlu şunları söyledi:
“Başbakan Erdoğan, Irak’daki üç bölgeyi de gezerken yapıcı bir rol oynuyor ‘’Şiiliğin, Sünniliğin, Türkmenliğin hiçbir önemi yok; insan olmanın önemi var ve siyasetimizi bunun üzerine kurduk’’ diyor. Irak konusunda şeffaf bir siyaset uyguladığını hem Iraklılara hem de dünyaya söylüyor; çünkü daha önce Türkiye’nin Irak politikası oldukça karanlıktı, bir sürü el vardı ve yapılanlar dönüp Türkiye’yi de buldu. Bu ziyaretin en önemli tarafı Türkiye siyasetinin şeffaf yüzünün dünyaya ilanıdır. Başbakan Kürdistan bölgesinde ‘’Biz artık burayla olan ilişkimizi PKK terörü üzerinden adlandırmak istemiyoruz’’ demeye çalışıyor. Teröre üzerinden kurulan bir ilişki ne Kürdistan bölgesinin gelişmesine ne de Türkiye’deki Kürt sorunun çözümüne izin veriyor. Eskiden, terör yüzünden Türkiye kaybederken birileri kazanıyordu, bugün Kürdistan bölgesi de kaybediyor.”
“Türkiye Ortadoğu’da İsrail-İran Kıskacını Kırmaya Çalışıyor”

“Irak’daki her gelişmenin Suriye’yi; Suriye’deki her gelişmenin de Irak’ı etkileyeceği bir gerçek. Suriye’de olabilecek değişiklikler Irak’ın Şii bölgesinde ve Sünni bölgesinde değişime yol açar. Suriye’de olanlar ise İran ve İsrail kıskacındaki her toplumu provoke eder. Ve bu kıskaçta hem Irak var hem de Suriye var. Dolayısıyla Türkiye Ortadoğu’da İsrail-İran kıskacını kırmaya çalışıyor. Bu İran’ın geri çekilmesine, İsrail’inde ‘’ehlileşmesine’’ yol açıyor.

“Şiiler 1. Dünya savaşında Osmanlı’nın yanında yer aldı.”
Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Şiilerle tarihsel bağlarımız olduğunu ve Başbakan’ın Şii bölgesini ziyaretinin İran’a da bir mesaj olduğunu ileri sürdü.
“2. Abdülhamit’in Pan-İslamist politikalarına o dönemde Necef ve Kerbela’daki müctehidler de destek verdiler. Trablusgarp savaşında, 1. Dünya Savaşı’nda Şiilerin Osmanlı ordusunda savaşmaları için cihat fetvası yayınladılar. İngilizler Irak’ı işgal etmeye başladıkları zaman bütün Ayetullahlar ve Şii aşiretleri Osmanlı ordusuyla birlikte İngiltere’ye karşı savaştılar. Dolayısıyla bugünkü konjonktürün yanı sıra tarihten gelen bir miras var. Bu yüzden Başbakan’ın Irak ziyaretinde hem dünyaya hem de İran’a bir mesaj var.
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla