Saddam'ı düşünün. Adamın yakalanması, saçından bitlerin ayıklanması, idama götürülmesi, asılması, oğullarının parçaanmış ceset resimleri hepsi bir bir basına yansıdı.
Ama Bin Ladin öldürülünce iş değişti. Önce çok büyük çarpışma yaşandı, uçağımız düştü, Ladin ölü olarak ele geçirildi dendi. Basına bir Ladin'in ceset resmi verildi. Sonra cesedin fotomontaj olduğu, Ladin'in silahsız olduğu, Amerikalı askerlere karşılık vermediği, uçağın da kendiliğinden alçak uçuş sebebiyle düştüğü, yeni bir teknoloji olduğu için açığa çıkmasın diye Amerikan askerleri tarafından patlatıldığı söylendi.
Ceset kötü halde dendi. Bugün resmi yayımlanmayacak dendi. Ama ne hikmetse başka resimler yayımlandı. Ladin desek, zaten ağırlık bağlayıp denize attık dediler.
Yahu adama sormazlar mı ey Amerika bu ne panik? Öldürdüysen öldürdün. Ama bu çelişkili açıklamalar, bu telaş nedendir? Sen Ladin'i ve cesedini mi yok etmeye çalışıyosun, yoksa başka bir pisliğinimi alelacele yok etmeye çalışıyorsun?
Kesinlikle Amerika bir film çeviriyor. Ortada kimsenin tam olarak bilmediği bir olay var. Ve hiçbirimiz Ladin'i tam anlamıyla tanımıyoruz. Ladin'İn de açıklanan vasiyetinde, çocuklarına, "kesinlikle El Kaide'ye girmeyin" demesi bile ayrı bir şüphe uyandırıyor.
|