02-16-2012, 12:01
|
#9
|
|
Ufukların ve nefslerin birbirine tatbik olunduğunu, insan âlemi şeklinin
büyük âlemin yapısının aksi kılındığını ve iki âlemin gönül âleminde
tamamen bulunduğunu bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, ârifler demişlerdir ki: Her yönden afâka her
vecihle nefsler uygun ve mutabık bulunmuştur. Zira ki, bütün âlemin bazı
cüzleri açık, bazı cüzleri gizli kılınmıştır. Açıktakiler, dokuz felekler,
dört unsur ve üç bileşiktir. Gizli olanlar, on akıl, dokuz nefstir. İnsanın
dahi dışı ve için vardır ki, dışı beden uzuvlarının hepsidir. İçi, on
histir ki, bütün eşyayı idrak edendir. Şu halde insan vücudu cihan
kitabıdır. Bir mecmua kılınmıştır ki, âlemde her ne bulunmuşsa, bir insanda
da bulunmuştur. Bu insan sureti, bir küçük âlemdir ki, büyük âlemde bulunan
feleklerin ve unsurların benzerleri, onda da bulunmuştur. Nitekim defalarca
açıklanmıştır. Lakin bu küçük âlem, büyük âlemin yapısı aksince
bilinmiştir. Zira ki, büyük âlemin dış kabuğu çevresi hududu bulunan atlas
feleğidir ki, şeriatçıların dili ile en büyük yerdir. Onun içinde burçlar
feleğidir ki, o kürsüden ibarettir. Onun içinde zühal feleğidir, onun
içinde müşteri feleğidir. Onun içinde merih feleğidir. Onun altında güneş
feleğidir. Onun altında zühre feleğidir. Onun altında utarit feleğidir.
Ondan içeri ay feleğidir. Onun içinde su küresidir. Onun içinde âlemin iç
dudağı olan toprak küresidir ki, büyük âlemin yapı ve şekli böyledir.
İnsan âleminin yapı ve şekli onun aksidir. Zira ki, bunun kuşatıcı kabuğu
topraktır ki, bu bedenin derisidir. Onun içinde sudur ki, kandır Onun
içinde havadır ki canın buharıdır. Onun içinde ateştir ki, yürekte hayvanî
ruhtur. Onun içinde yedi yedi göktür ki, kalbin yedi tavrıdır. Gönül içinde
insanî ruhtur ki, onun dışı kürsi ve içi Rahman'ın Arş'ıdır. Zira ki,,
âriflerin kalbe Hazret-i Rahman'ın evidir. Nitekim Hak Taâlâ: 'Yere göğe
sığmam, lakin vera' sahibi mü'min kulumun kalbine sığarım,' buyurmuştur. Bu
insan ruhu, en büyük âlem olduğunu duyurmuştur. Şu halde bu Hazreti insan,
mânâda en büyük âlemdir. Gerçi surette en küçük âlemdir. Ruh ile âlemin
babasıdır. Gerçi bedenle insanın çocuğudur. Huzur ile hepsinden öncedir.
Gerçi meydana gelişle hepsinden sonradır. Meselâ: Büyük âlem cüz'leri ile
bir ağaçtır ki, insan âlemi ondan vücuda gelmiş meyvedir. Şu halde âlemin
son gayesi bu insan türüdür. Nitekim ağacın aslı meyvenin çekirdeğidir.
Bunun gibi cihanın aslı, bu insan ruhudur. Nitekim ağacın neticesi
ortadadır. Onun gibi âlemin sonucu insan bedenidir. Nitekim her meyvenin
çekirdeklerinde kendi ağacı topluca mevcuttur. Onun gibi bu insan ruhunda
bütün kâinat toplu olarak mevcuttur. Nitekim meyvenin vücudu, dalların
olgunluğu sonucudur. Onun gibi insanın vücudu esasların mizası sonucudur.
Nitekim meyvenin cüz'leri ağacın bütün cüz'lerinden yükselip, tepesinden
ortaya çıkmıştır. Onun gibi insan vücudunun cüz'leri bütün cihan
cüz'lerinin yükseklerinden geçme ve alçaklarından yükselme ile her
cüz'ünden bir menfaat, bir zarar ve bir özellik alıp, hepsini toplayarak
ortaya çıkmıştır. Feyz kabulüne istidatlı olup, bu derece ile sair
yaratıklar arasında tek olup, bunca kerem, fazilet ve en güzel şekil ile bu
yüksekliğe yetmiştir.
|
|
|