![]() |
#1 |
![]() ![]() Mehmet Şeker - Yeni Şafak [email protected] Yargılama yoksa, suçun tekrarı kaçınılmaz Evin içinde devamlı terör estiren arızalı tipler vardır… Kafası bozuldukça, güçsüz, zayıf, çelimsiz çocuklarına dayak atarlar. Karşı koyamayacaklarını bilir ve pataklamaktan vazgeçmezler. Dışarıya karşı ise hiç de öyle sert değillerdir. Çoğunlukla pısırık davranırlar. Bir zorlukla karşılaştıklarında, ustalıkla becerdikleri tek şey, hemen oradan sıvışmaktır. Evin kapısından ötede kaba kuvvet dengesine giremezler. Kimseyle boy ölçüşemezler. Güçleri, evdeki zavallı çoluk çocuğa yeter sadece. Onları döver, onların kolunu kırar, kafasını yararlar. * Aramızdaki cunta meraklısı olanların da o tiplerden pek farkı yok. Canları sıkıldıkça darbe planı yapıyor bu arızalı arkadaşlar. Hezeyanla yarattıkları tehdit algılamaları üzerine, gönüllerinden geçen ne varsa bina ediyorlar. Yönetime el koyacaklar, ülkeyi yenibaştan şekillendirecekler. Biri başbakan olacak, öteki bakan. Herkesin görev yerleri tek tek tespit edilecek. Paşa gönülleri isterse anayasayı da değiştirir, idamı geri getirirler. Ona göre, kimin asılacağı, kimin hapse atılıp işkence göreceği, kimin malına mülküne el konulacağını da hesaplamış olabilirler. Kimlerden yardım alınacağını kayda geçiren, bütün bu ayrıntıları da düşünmüştür herhalde. Niye noksan bıraksın? * Bankalar, borsa, eğitim, ulaştırma ne varsa her bir sektörü, oluşturulacak yeni ülke düzenine göre şekillendirmeyi hesaplayan bu değerli arkadaşlar, bulundukları kurum içinden yeterli seviyede destek bulsa, harekete geçmek için bir gün bile tereddüt edeceklerini sanmayın. Bir gün beklemezler. “Ayın 12'sinde düğmeye basalım, romantik olsun…” veya “Hayır 28'i daha münasip” türünden tartışmalar bile gereksiz kaçar. Ne günse o gün! Uygun olan dakikada, hemen! * Basında gerekli destek hazır… Bir işarete bakar… Yargıdan yana endişeye mahal yok… Halk zaten höt deyince ses çıkarmaz, evine kapanır. Yasak desen nefes almakta bile izin ister… Ne kaldı? Bir tek kurum içinde sağlanacak uygun ortam ve gerekli destek. Aksilik işte! Bir tek orası müsait değil. Üniversiteler bile gık demez, fakat ah şu bizim yukarıdakiler! * Efendiler, darbe yapmak suçtur, aklınızı başınıza devşirin. Millete karşı suça heveslenmeyin. Öteki efendiler, siz de öyle yapın. Yargılanması gerekenleri yargılamaktan geri durursanız, her sahada ve daima geri durmak zorunda kalırsınız ya da bırakılırsınız. Görmüyor musunuz, adamın biri kendini savunurken kusurunu maharet gibi dillendiriyor. Kendini övmeye çalışan kıptinin, hırsızlığıyla böbürlenmesinden ne farkı var? Atın kulağına konmuş kelebek, yanlış parselde durduğunu nereden bilecek! Zaman kuşun kanadında, kelebek atın kulağında. * 12 Eylül'ü ve diğerlerini sırayla yargılamak şart. Sadece ileriye bakmak yetmiyor. “Onlar çok geride kalmıştır” düşüncesi bütünüyle yanlış. Geriye de bakmak zorundayız. Kazan kaldırmalara kadar hesap sormaya devam edilse yakışır. “Balyoz doğru çıkarsa benim dünyam sarsılır” diyor Baykal. Kısa süre önce 12 Eylül'ün yargılanması gerektiğini de söylemişti ama sonra işler karıştı. Toparlanmazsa daha çok karışır. Acaba bu sıra Tahtakale'de balyoz satışları ne âlemde? Gidip bakacaktım ama kar fena bastırdı. 26 Ocak 2010 Salı
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
mehmet şeker, yargılama yoksa |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|