![]() |
#1 |
![]() Fıkıhta şöyle bir kural var Eşyanın aslı ibahedir yani eşya aslında mubahtır ama kullanım alanına ve şekline göre hüküm değişir..Yoksa esasında hiçbir eşya bizatihi haram ilan edilemez.. Bu kural İSLAMın evrensel ve güne hitap eden bir din olduğunu ifade eden kurallardan bir tanesidir..
Neyi,ne kadar kullanacağımızın ölçüsü bellidir. Elbette ki itirazlarda denecektir ki; O zamanlar internet yoktu ki!. Bu itirazın tutarlılığı yoktur,aynen internet o zamanda yoktu öyleyse bidattır,kullanılmamalıdır sözü gibi.. İSLAMın hiçbir emri real hayata aykırı değildir,ütopik değildir,masal değildir.İSLAMın bizzat reel hayatlar için geldiği ise herkesin malumudur.. İnsanlarda tutku duygusunun olduğu da bilinen bir gerçektir..Herkes bir şeylere tutulup (bu kişi müminse) tutulduğu şeye kılıf bulmakta da epey mahirdirBirkaç örnek vermek gerekirse Mesela; Müslümanlar futbola tutkun oldular; kılıf hazır; -Kötü yola gitmiyoruz ya,işte spor da sünnettir..Vb Sanki itirazlar spor amaçlı ve de kulluk yürüyüşünde,cihad ederken,mücadele ederken sağlıklı olması için spor yapmış da karşı çıkılmış gibi.. Mesela Müslüman erkekler sigara tutkunu: -Kılıfları yine hazır.Alimler Mekruh demişlermiş,haram değilmiş ya..Eh zaten fazladan masrafları sadece sigaraymış!!!?.. Paranın yakılması anlamına gelen ve hiçbir faydası olmayan, hatta zararı olan bir şeyin haram olduğu gerçeğini bu mazeret ne kadar kapatıyor acaba?.. Müslümanlar tv dizilerine tutkun!.. En güzel dizinin Peygamberimizin hayatı olduğunu hatırlatarak başlamak istiyorum.. Kılıf yine hazır: -Akşama kadar iş yoğunluğundan zaten çok yorgunlar boş vakit(!!! ![]() Ya da,ben haber programlarına bakıyorum sadece. Eh müminlerin gündemden haberleri olması gerek!. Günde sadece bir dizi izleyenler için küçük bir hesapla haftada 7 saat,bir ayda 28 saat hiç tv önünden kalkmamacasına vakit geçirmiş oluyor!..Eller vicdanlara koyularak cevap verilmelidir. Ayda sadece 10 saat kitabının başında geçiriyor muyuz? Onu anlama adına.Ailece ayda 5 saat oturumlarımız var mı?.. Müminler Moda tutkunu! Kılıf yine hazır(lanmış).. Efendim biraz modern gözükmeliyiz.Hem İSLAMı onlara da sevdirmeliyiz!.. Şayet ölçüler dahilinde tesettür edersek karşı tarafı iyice kaçırırız..Sonra ne oldu Çeyrek tesettür bile kalmadı elimizde.Hangi renkten giyineceğimize bile başkaları karar verir hale geldik..Sevdirebildik mi kendimizi?. Hem biz alemlerin Rabb'i olan 'a sevdirmeli değil miydik kendimizi?... Müminler İnternet tutkunu! Kılıf yine dünden hazırlanmış.Gelişen dünyada Müminler de her yerde olmalılar. Kısmen doğru olsa da bu söz başta dediğimiz gibi eleştirimiz ve karşı çıkışımız amaç dışı kullanımlar içindir. Hele de sanal alemde tabiri caizse radikal olmak,keskin olmak CİHADERİ kesilmek çoook kolay!.... Nefsi ile iyi hesaplaşamayan bir kimse için kullanım süresi ve şekli ne olursa olsun kendini kandırarak ben amaç dışı kullanmıyorum demek çok kolay olsa gerek.. Msn konuşmaları eşiniz ile muhabetten daha çok ise, Msn konuşmalarınız çocuklarınıza ayırdığınız vakitlerden daha çok ise, Msn konuşmalarınız dava adına yaptığınız söylemlerden,konuşmalardan,vaazlardan,sohbetlerden daha çok ise Yarın hesap günü vakitler önümüze konduğunda hesabımızın ne olacağını şimdiden hesap etmeliyiz. Önceden abi,abla,bacım gibi başlayan ve daha sonra işi duygusal boyutlara vardıranların da var olması,Allah'tan korkanlar olarak durumumuzu bir daha gözden geçirme mecburiyetini vermiyor mu?..Duygu inkar edilmez bir gerçek lakin eşlerinize esirgediğiniz duygusllıkların ellere sunulmasının iSLAM açısından haram oluşunun yanında vicdanların,akılların kabul edeceği bir iş midir?...Ya eşler de aynı şekilde boşluğunu doldurmaya kalkarsa izzetinize ne olur ?. Hani Zina etmek isteyen bir genç Peygamberden izin almaya kalkmış O da(sav)de sormuş, ''Annen ile yapılmasını,halan ile,bacın ile,eşin ile yapılmasını istermsin?. ''bunu duyan genç vicdan muhasebesi ile vaz geçmişti..Şimdi düşünülmesi gereken bir durumdur bu.. Cicili lafları,en ince nezaketleri,güzel ifadeleri, eşleriyle yapılmasını istemeyenler(Cinsiyet farkı yok) başkalarıyla yapmazlar!. Hayatından tamamen çıkaranlar da var Kastımız bu da değil..Bu konuda ölçüyü aşanlar değil denge üzere kullanımdan bahsediyoruz..Vasat olandan, ifrat ve tefritin dikkate alınmasından bahsediyoruz!.. Bahsedilen konuların kadını erkeği yok. Sorumluluk Mümin olanlarındır..Bazen şöyle söylemlere rastlıyoruz. Mümine hanımların sitelerde ne işi var? Cevabımız şu Mümin erkeklerin ne işi varsa?..Mümin kadında her yerde kişiliği ile varlık göstermelidir. Allah'tan korkmalı ve hesap günü yaptıklarının önüne konacağını düşünmeli kimsenin ailesi için fitne olmamalıdır...Ama Mümin erkek de aynı şekilde hesabı, hesaba katmalı kimsenin iffetine göz dikmemeli,bu konuda ın koyduğu sınırları dikkate almalıdır Bu bağlamda Kafirun suresinin tefsirini defalarca okumak ve mesajını iyi kavrayarak hayatımıza geçirmek durumundayız. Aynı şekilde kalem suresinin ilk on ayetinde de vurgulandığı üzere LA İLAHE İLLALLAH' ı kabul eden bir bireyin,her şeyi ama istisnasız hayatta her şeyi batılda olanlardan farklıdır,farklı olmalıdır.. ''lekum dinikum'' sizinki size benim ki bana dmektir. Bu sadece siyaseti ilgilendiren bir konu değildir. TEVHİDE inanan bir insan; -İnançta, -amelde, -Ahlakta, -Eşyayı kullanımda, -Fikirde, -kültürde, -sanatta, -Edebiyatta, -Siyasette.. Yani Hayata dair ne varsa her şeyde Tevhide inanan için özgündür,özeldir,diğerlerinden ayrışır..Zaten kafırun suresi de küfür olandan,batıl olandan her noktada yol ayrımını bildirmek için gelmiştir.. Yol ayırımı!.. Evet yol ayırımı ey müminler; TEVHİD, özgün,özel ve karışımı olmayan net bir yoldur.Yolcusunun da net,özgün,özel olmasını istiyor.. Biz şayet sağlam olursak hiçbir rüzgar bizi savuramaz!.. Peki neden? Neden TEVHİDİ temsil etmede bunca acziyet içerisinde kaldık?.. Peki neden Örnek İSLAMi toplumu oluşturmada acz içerisindeyiz?.. Neden Mümin erkek ve Mümin kadınlar velileri iken, iki diyalogdan sonra bir birlerinin fitnesi durumuna geliyorlar!..TEVHİD Sadece rejimleri kabul etmemek değildir,Hani ayetlerde Nefislerini ilahlaştıranlardan bahsediliyor ya..Hani Zamanlarını boşa tüketenler hüsrana uğrayacaklar fermanı vardı ya!. Tefekkür etmenin,tezekkür etmenin,tedebbür etmenin,tefekkuh etmenin ve Tüm bunlardan dolayı Teşekkür etmenin vakti gelmedi mi?...
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Mahremiyetin kalmadığı yerde İffet
İffetin kalmadığı yerde hürmet Hürmetin kalmadığı yerde hilkat Hilkatin kalmadığı yerde ise Fıtrat bozulur.. Sevgi Özgür Kılar..Tutku Tutuklar.. Tene Batan Gözden Ne Fayda İnsana.. |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Sayın yönetici ne yaptınız, yaktınız bizi....
![]() |
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
#5 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|