![]() |
#1 |
![]() Özdemir Özok brütüs mü?
TBB/ Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Özdemir Özok, TBMM Genel Sekreterliğiyle Yasama Derneği’nin düzenlediği sivil toplum muhtevalı panelde bir konuşma yapmış. Sayın Özok, burada samimi inancını dile getirmiş. Dediği şu: -AK Parti Türkiye için bir şanstır... Öyledir veya değildir. Fakat netice itibariyle bu bir görüştür. Bir ülke aydını fikrini ortaya koyuyor. Bu basit hakîkate rağmen Avukat Özdemir Özok, dün manşetlerde linç edilmekteydi. Sezar’a ihanet eden Brütüs’e ima yollu atıflar vardı. Barolar Birliği Başkanı, ismi geçen panelde “yasama sürecinde sivil toplum katılımına dair” konuşmuş. Konuşurken de 22 Temmuz’da AK Parti’nin tekrar iktidar olmasını Türkiye adına bir şans olarak telakki etmiş. Bir sosyal demokrat ve böyle bir hüküm. Üstelik de 22 Temmuz’da CHP’den adaydı. Kızgınlık bundan. Bu kızgınlıkla arşivler ortaya dökülmüş. Daha evvel söylediği “darbe mahsulü parti”, “imam hatipli başbakanı içime sindiremedim” gibi çok sert ifadeleri tek tek sıralanmış. Sebep? Özok’un yeni fikri yapısı. Özdemir Bey hem başbakan Tayyip Erdoğan’ı “aslanlar gibi geldi” diyerek övmekte ve hem de partisini. Bunun üzerine dün ne dedi, bu gün ne diyor şeklindeki kıyaslamalarla utandırılmak istenmekte. Özdemir Özok’u tebrik ediyoruz. İnsan yanılamaz mı? İnsan yanılır. Medeni insan da hatasında ısrar etmez. Özok, dün, Tayyip Erdoğan’ı tanımıyordu. Belki peşin hükümleri vardı. Bu yüzden ağır sözler söylemişti. Bugünse hem doğru icraatları takdir etmekte. Hem de memleketin içinde bulunduğu durumu objektif şekilde değerlendirerek bu partiyi şans olarak görmekte. Özok haklı mı değil mi? Bu sorunun cevabı şu sorudadır. “AK Parti hassas bölgelerde seçimleri kazanmasaydı DTP 50’nin çok üstündeki milletvekiliyle meclise gelir miydi, gelmez miydi?” Herhalde evet. Havayı geren bu parti, böyle bir grupla gelseydi Türkiye’nin bugün hangi fırtınalı denizlerde dalgalandığını tahmin etmek çok mu zor? Özdemir Özok bunu görmüştür. Bakınız şu 1 ay içinde bile öyle anlar oldu ki savaşa girdik gireceğiz heyecanlarını yaşadık. Ama ekonomi hiç heyecanlanmadı. Savaş krizi gayet iyi yönetildi. O ortamda bile İstanbul ve Ankara zirveleri yapıldı, gayet önemli dış temaslar oldu, AB’nin doğal gaz vanası kazanıldı. Bunları görmemek için insanın ya partizan, ya gözsüz olması lazım. Özok aldırmasın. Aksine şükretsin. Çünkü Brütüs yerine “dönek” de diyebilirlerdi. Aslında denmek istenen de o. Desinler. Hiç mühim değil. Mühim olan insanın insafı, vicdanı, ahlakı. Namuslu insan, fikir haysiyetine sahip insan, yanıldığını anlarsa önceki düşüncesinin aksini hiç çekinmeden söyler. Hele hukukçuysa. Özür bile dileyebilir. Özür insanı küçültmez. İnsanı taassup, bağnazlık küçültür. Doğru iyi güzel iş hareket ve çalışmayı kim yaparsa yapsın. Her namuslu insana düşen bunları takdirdir. Sayın Özok üstüne gelecek “urun söyletmen” naralarına hazır olsun. Bu bizde kötü bir gelenektir. Dönek de diyebilirler. Ama unutmasın. Daha evvel Turgut Özal zamanında da Mehmet Barlas, Çetin Altan, Cengiz Çandar vs aynı hakarete maruz kalmışlardı. Tayyip Erdoğan döneminde de herhalde Hasan Cemal’e, Özdemir Özok’a belki Can Dündar’a dönek diyecekler. Peki bu ne anlama geliyor? Bir kale çöküyor. Türkiye kendine dönüyor. Bu vatanın çocukları birbirini tanıyor. Emin olunuz bugün Brütüs veya dönek diyenlerden bazıları da bir zaman sonra gerçeklere döneceklerdir. Bazıları ise... Şifa kabul etmez hastadır. Onlara ne yapsanız fayda vermez. Entellektüel Boyut Rahim Er
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() teşekkürler +1 ;)
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() ben teşekkür ederim
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|