![]() |
#1 |
![]() Menderes ile aynı tarihte, imralı adasında hükümlü bulunan Hüseyin Üzmezin görgü tanıklarına dayanarak yazdıkları var. Aşağıdaki dehşet tablosunuda Üzmezin “Çilenin Böylesi” isimli kitabından alıntıdır.
“…..İdam gömleğini giydirdiler. Ellerini arkadan kelepçelediler. Aynı tahta sandalyenin üzerine oturttular. O sıra, bir kaynaşma oldu. Divan Başsavcısı Altay Ömer Egesel geldi. Yanında selman yörük ve daha birkaç Yassı ada hakimide vardı. Boynuna fermanını taktılar. Beyaz idam gömleğinin altından kravatının üst kısmı görünüyordu. Bir subay, kıravata parmağını taktı ve; “Vay kerata vay! Kravat takmayıda ihmal etmemiş!”dedi. şöyle bir çekti. Menderesde boş bulunmuştu. Yüzükoyun yere uzandı. Elleri arkadan bağlı olduğu için kendini kollayamamış, döşemenin eski tahtaları suratını yırtmıştı. Kaldırıp yerine oturttular. Garnizon komutanı Bnb. Agâh Andac; ”Kalk!... Gidiyoruz!...” dedi. Egesel alaylı alaylı gülerek sordu: “Dini telkine lüzum var mı?” Menderes, boynunu büktü ve gayet zayıf bir sesle; “Fena olmaz!” dedi. Ziraat teknisyeni Erçetin Eşiyok’un odasına aldılar…” “Menderes tam 14.29 da sehpaya çıkıyor. Yüzü bembeyaz, gözleri dalgındır. Birşeyler mırıldanıyor. Ne dediğini kimse anlamıyor. Cellat, ipi boynuna geçiriyor ve sandalyeye bir tekme vuruyor. Menderes, boşlukta sallanacağı yerde masanın üzerine, oradanda yere yuvarlanıyor. Çünkü ipin diğer ucu, sehpaya bağlanmamıştır. Bana anlatanlar diyorlar ki; “Birdenbire çeeeek!” diye bir emir verildi. Biz de sanki daha önce birkaç defa prova yapmışız gibi ipin meydanda bulunan ucunu tuttuk ve çektik. Âsâbımız bozuktu. Çok çekmişiz. Menderesin kafası sehpanın üstarafına çarptı ve kanadı. Sonra; “Çok çektiniz, biraz gevşetin!” dediler. Gevşettik ve bin bir güçlükle ipi sehpaya bağladık. Menderes henüz ölmemişti. Can çekişiyordu. Başından, şakağına doğru ince bir kan sızıyordu. Onun için önden ve yakından resim çekmediler. O sırada, ambar binası tarafından Egesel geldi. Elleri cebindeydi. Celladın bacaklarından tutup salladığı cesede baktı baktı ve bir eliyle işaret ederek; “Ey zamanın devletlisi!..” Bu namussuz, bir defa değil 9 defa asılacak namussuzdu!” Cellat bacaklarından tuttuğu cesedi sağa-sola çeviriyor; “işte başbakanınız… Ruhu uçtu, kendişi .içti…” diyordu. Bir ara Egesele döndü: “Baba, ver öbürlerinin de işini bitireyim!...” Egesel gülerek cevap verdi: “ Al oğlum!... Benden yana sana helal olsun! Ama bunlar bırakmıyorlar!” Bunlar dediği subaylardı…… Yavuz Bülent BAKİLER
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Yüzde 60 ın oyuyla iktidara gelmiş bir Başbakanı asıyolar ve milletimizin hiç sesi çıkmıyo dicek söz bulamıyorum milletimiz seçmeyi biliyo ama sahip çıkmayı bilmiyo !!! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|