Göründüğü Kadar Masum Olmamak.. - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

03-20-2008, 02:58

Demirel, türbanla kavgasına devam ediyor! “Türban göründüğü kadar masum değil” diyor!

Göründüğü kadar masum değilse, görünmediği kadar tehlikeli demektir değil mi?

Peki, neymiş bu tehlike?

Şeriat devleti arayanların aracıymış!

Hey gidi “Nurlu Süleyman” hey!

Hey gidi “Elinde Kuran, Göğsünde iman, Geliyor Süleyman” diye karşılanan ve selamlanan Demirel hey!

Hey gidi “Biz sizin yanınızda gedayız” diye hitabet ustası olarak baştacı edilen Demirel hey!

Bunlar nasıl kelam?

Bunlar nasıl söz?

Bunlar nasıl laf?

Biliyoruz “Türban İslâm’ın şartı değil” derken, birilerinin füruattır lafından güç alıyorlar!

“İslâm’ın şartı değil” dedikleri gibi “İslâm’ın kurallarından biri değildir” de diyebiliyorlar mı?

“Şeriat devleti arayanların aracı” suçlamasının itidaki açıdan insanı nerelere götüreceğini hiç düşündüler mi acaba?

Hoş onlara göre dün dündür, bugün de bugün!

Peki, ya yarın? Yarın o kadar geniş bir kavram ki!

Kapsam alanı içine hesap günü bile girer! Yani öte dünyada her kulun yaptıklarının hesabını vereceği gün de yarın kapsamında ele alınabilir! Böyle bir yarında ne söyleyecekler acaba?

“Aileler bölündü, evler bölündü” diyerek türbanı baştan aşağı suçlu ilan eden Demirel’in bu hali bizim için sürpriz değil! Zaten böyle düşünen sadece Demirel de değil! Yani O’nun gibi düşünen başkaları da var!

Bu ekip türban meselesini kendilerine göre halletmişlerdi! Yasak deyip kestirip atmışlardı ve böylelikle sorunu çözdüklerini kabul etmişlerdi!

Şimdi birileri haklarını arıyor diye “Evler bölündü, aileler bölündü” demek suretiyle türbanı bir bölünme sebebi gibi takdim etmek olsa olsa yasaklardan medet umanların işi olabilir!

İşte Demirel böyle bir siyasetçi!

Onu olduğu gibi kabul etmek lazım!

Ama ya kimi Müslümanları ne yapmalıyız?

Yani yıllarca Demirel’in peşinden koşan ve O’nu Müslümanlara rahat nefes aldıracak bir kurtarıcı gibi takdim ederek insanları yanıltanları ne yapmalıyız?

Yıllarca peşinden koştukları ve O’nun iktidar olabilmesi için canla başla gayret sarf ettikleri Demirel böyle bir siyasetçi işte!

Siyasi İslâm’dan uzak durmalıyız diye Demirel ve arkadaşlarına payanda olan dostlarımız, tarih sizi affeder mi, bilemiyoruz!

Zeki Ceyhan

03-20-2008, 02:58	#1
Kullanıcı Adı Duygu'Seli~	Göründüğü Kadar Masum Olmamak.. Demirel, türbanla kavgasına devam ediyor! “Türban göründüğü kadar masum değil” diyor! Göründüğü kadar masum değilse, görünmediği kadar tehlikeli demektir değil mi? Peki, neymiş bu tehlike? Şeriat devleti arayanların aracıymış! Hey gidi “Nurlu Süleyman” hey! Hey gidi “Elinde Kuran, Göğsünde iman, Geliyor Süleyman” diye karşılanan ve selamlanan Demirel hey! Hey gidi “Biz sizin yanınızda gedayız” diye hitabet ustası olarak baştacı edilen Demirel hey! Bunlar nasıl kelam? Bunlar nasıl söz? Bunlar nasıl laf? Biliyoruz “Türban İslâm’ın şartı değil” derken, birilerinin füruattır lafından güç alıyorlar! “İslâm’ın şartı değil” dedikleri gibi “İslâm’ın kurallarından biri değildir” de diyebiliyorlar mı? “Şeriat devleti arayanların aracı” suçlamasının itidaki açıdan insanı nerelere götüreceğini hiç düşündüler mi acaba? Hoş onlara göre dün dündür, bugün de bugün! Peki, ya yarın? Yarın o kadar geniş bir kavram ki! Kapsam alanı içine hesap günü bile girer! Yani öte dünyada her kulun yaptıklarının hesabını vereceği gün de yarın kapsamında ele alınabilir! Böyle bir yarında ne söyleyecekler acaba? “Aileler bölündü, evler bölündü” diyerek türbanı baştan aşağı suçlu ilan eden Demirel’in bu hali bizim için sürpriz değil! Zaten böyle düşünen sadece Demirel de değil! Yani O’nun gibi düşünen başkaları da var! Bu ekip türban meselesini kendilerine göre halletmişlerdi! Yasak deyip kestirip atmışlardı ve böylelikle sorunu çözdüklerini kabul etmişlerdi! Şimdi birileri haklarını arıyor diye “Evler bölündü, aileler bölündü” demek suretiyle türbanı bir bölünme sebebi gibi takdim etmek olsa olsa yasaklardan medet umanların işi olabilir! İşte Demirel böyle bir siyasetçi! Onu olduğu gibi kabul etmek lazım! Ama ya kimi Müslümanları ne yapmalıyız? Yani yıllarca Demirel’in peşinden koşan ve O’nu Müslümanlara rahat nefes aldıracak bir kurtarıcı gibi takdim ederek insanları yanıltanları ne yapmalıyız? Yıllarca peşinden koştukları ve O’nun iktidar olabilmesi için canla başla gayret sarf ettikleri Demirel böyle bir siyasetçi işte! Siyasi İslâm’dan uzak durmalıyız diye Demirel ve arkadaşlarına payanda olan dostlarımız, tarih sizi affeder mi, bilemiyoruz! Zeki Ceyhan

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)