AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-05-2009, 10:53   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart Baykal ile Arap liderlerin ortak korkusu
Davos’ta, Türk Başbakanı’na yapılan “fiili saldırı” sonrası yaşananlar, Türk kamuoyunda olduğu kadar dünya kamuoyunda da tartışılmaya devam ediyor. Bir süre daha devam edeceği de kesin.

Erdoğan’ın koyduğu tavır, -CHP zihniyetinin sanıldığının aksine- Batıda “kültürel” bağlamda yankı bulacak. Ortadoğu’da ise bu hareketin etkisi "siyasi ve ideolojik" olacak.

Erdoğan’ın “Benim için Davos artık bitmiştir” deyip kalkıp gittiğindeki sahneyi gözünüzün önüne bir getirin. Oturumu takip edenlerin karşısındaki platformda konuşmacı olarak bulunan 4 isimden birisi de Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa idi.


Erdoğan ayağa fırladığında Amr Musa da ayağa kalktı ve bir tavır koyup koymaması gerektiği konusunda tereddüde düştü. “Erdoğan'ı takip edip çıkmalı mıyım?” yoksa “kalmalı mıyım?” diye tereddüt yaşarken BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Musa’ya eliyle oturması işaretini verdi. Musa da uslu bir çocuk gibi koltuğuna oturdu.

Amr Musa, kıdemli bir diplomat. Yıllarca Mısır’ın farklı ülkelerde büyükelçilik görevlerinde bulundu. Dışişleri Bakanlığı yaptı, 2001’den beri de Arap Birliği Genel Sekreterliği görevini yürütüyor.

Musa’yı niçin bu kadar uzun uzun anlatma gereği duyduğuma gelince…

Musa, tam bir “monşer”. Ortadoğu’da "monşer diplomat" türünün en tipik örneği. Kendi halkından kopuk, Batı’nın değerleri ile kendi toplumuna bakan ve ona göre hareket eden bir tip.

Birinci Cihan Harbi sonrasında galip devletlerin Ortadoğu ülkelerinin başına yerleştirdiği yönetici tipinin süregiden temsilcisi. Bir başka ifade ile Baas zihniyetinin temsilcisi.

Baas, her ne kadar İkinci Dünya Savaşı sonrasında Arap ülkelerini sosyalist bir çatı altında tek bir devlet olarak birleştirme hayaliyle kurulmuş olsa da zihniyetin tohumları emperyalizmin Ortadoğu’da temellerinin atıldığı yıllara dayanır. (Bu notu, “Baas, ilk kongresini 1947’de Suriye’de yaptı, 1953’de Arap Diriliş Partisi ile Ekrem el-Havrani'nin Arap Sosyalist Partisi'nin birleşmesiyle fiilen kuruldu, sen ne Birinci Cihan Harbi’nden söz ediyorsun” diyenler için malumatfuruşluk kabilinden yazdım)

Baas, bir zihniyet. Tıpkı bizdeki CHP zihniyeti gibi. Kendi toplumuna ters düşen, onun değerlerini yok sayan, hareket noktası, “Batı bize ne der?” olan bir zihniyet.

Bu zihniyetin adı kimi zaman Arap ülkelerindeki gibi Sovyet yanlısı bir görünüm kazansa da esasında Batı’nın oluşturduğu Mankurt tipi. Adı bir yerde Baas olur, öbür tarafta CHP olur. Öbür taraftaki temsilcisi dün Nasır idi, bugün Mübarek idi.

Yahut da bu tarafta dün İnönü olabilirdi, yahut Ecevit. Tıpkı bugün Baykal olduğu gibi. Ben bir zihniyetten söz ediyorum. Kendi toplumuna, “Efendim ne der?” diye bakan bir zihniyetten.

Erdoğan’ın koyduğu tavır, Türkiye kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Yapılan anketler, Erdoğan’ın tavrını yerinde görenlerin oranının yüzde 80’in üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.

İşte Baykal, bu tablo için 4 gün tepki veremedi. Kroşe ve aparkütü peşpeşe yemiş boksöre döndü. Susmak zorunda kaldı. Ancak aradan geçen onca zamandan sonra “Erdoğan doğru bir tavır koydu ama…” diyebildi.

Baykal’ın kişiliğine saygısızlık etmek istemem. Ama o yukarıda belirttiğim gibi Batı’nın bu coğrafyalar için geliştirdiği Mankurt tipinin bir sembol ismi.

İşte, Davos sonrası Abu Dabi’de bu Mankurt heyetinin bir toplantısı vardı. Adına “Arap Birliği Dışişleri Bakanları” toplantısı dendi.

El altından İsrail’e, “Bu Hamas’ın işini bitir” diye mesaj yollayanların toplantısı idi bu. Toplantı sonrasında yayınlanan bildiride, Filistin’de bir süreden beri Batı’nın elçiliğini yapan Mahmut Abbas’a açık destek verdiklerini duyurdular.

Bu “Arap monşerleri” bir mesaj da dolaylı yoldan Türkiye’ye verdi. Elbette isim açıklamadılar. Açık bir eleştiri de yöneltmediler. Ama tıynetlerinin gereğini yaptılar. “Arap olmayan tarafların, Arap ülkelerindeki gelişmelere, yıkıcı bir şekilde karışmasından” duydukları rahatsızlığı dile getirdiler.

Monşerler heyetinin bu rahatsızlığının neden olduğunu anlamak için Arap ülkelerinde son yıllarda görülen uyanışa dikkat etmek yeterli.

Gazzeli İslam Ataallah’ın bestelediği şarkıya ve onun sözlerine bir daha dinlemek yerinde olacak sanırım. Ataallah’ın şarkısının sözleri ve gözlerindeki ışıltı bunu en iyi şekilde anlatıyor.

Davos tavrının ilk gününden bu yana söylediğim bir konu var. Erdoğan’ın İsviçre'nin dağ köyünde koyduğu tavrın esas etkisi, Ortadoğu’daki Mankurt yönetimlerde görülecek.

5 yıldan daha kısa bir sürede kendi tabanından kopuk yönetimler gidecek, yerine kendi değerleri üzerinde yükselen yönetimler gelecek.

Ünal TANIK / Haber 7
[email protected]

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi