![]() |
#1 |
![]() Siz yan ÇİZMEYİ çok iyi bilirsiniz...
Feride, Mekke’yi Jyllands Posten Gazetesine tam sayfa giriyordu. Sayfa düzeni Mimar Sinan’a aitti. Burası İstanbul burada kaleminiz böyle açılır boğaza. Böyle söyleniyordu Feride. Rasmus Seni nasıl tercüme edeyim millete, ülkelerarası balıksın, sudan çıkmışlığına tanık olduk hepimiz. Espri devletinin karikatür baloncuklarını uygun Osmanlı tokadıyla dolduruyordu Feride. Yüzsüzlüğü, yüz ölçümünden küçük toprakların efendileri gelince büyük ve dehşet çizikler sakini oluyoruz diyerek atını yontuyordu zirvelerden. Sahteliğin sahne alacağı bu karikatür kalabalıklar, oldukça turistik hatıralar bırakacaktı aklında. İki sayının birbirine bakıp biz nerde toplanacağız demesi kadar içi bozuk işlemler sonucuydu bu kabul töreni. Feride Kutlu Doğum Haftasını özürsüz Rasmussenle geçiren ülkesine kırgındı. Kürsüde salavat getirmesini beklemedik, çizdiğini ümmetin gözü önünde silmesini bekledik diyordu Feride. “Bizim Kurt Westergaard eşeklik etti Ey Müminler! İnanın elinden kaçmış baloncuk ziyanı neylersiniz” der gibi pasaklı bir ağızla çizgi ötesi ahmaklık fışkırtan bu adama Davosça konuşmanın zamanı asıl bu zamandı. İşte Feride’nin anlatmaya çalıştığı pejmurde ihtiyarlık ülkesi burasıydı. İşte Feride’nin üzerine çeki düzen verip dillerine pijama giydirip kutsallarımızı dalga mitosu haline getiren efsanevi sahipleri eleştirdiği yer burasıydı. Bu hava alanında şemsiye unutmak gibi emanete bırakılacak bir hata değil. Bir çizgi değil. Obama gelmiş balık ekmek yemiş, obama gelmiş Anadolu mutfağımıza girmiş soğutmadan yalan söylemiş, bunların hiçbirisi Feride’nin umurunda değildi. El sıktırmış, ülkeyi gevşetmiş, zengin menüsüyle zehir saklambaçlarını devirmiş, nedense yelken indiren deniz fotoğrafları sergilemeyi seviyoruz diyordu feride. Nedense Rasmussen’in çizdiği kalemi tutarak kaleyi kaybedişimizi kutluyoruz bangır bangır. Neyin öldüğünü bilmeden cenazedeyiz. Tam, Çizdiğin yerleri toprak diyerek geçme tanı! Tokadını yapıştıracakken sahiplerin ellerine yapışıyoruz. Yer altı kaynağımız hafıza kaybı. Temel zenginliğimizse hatırlamaktan yoksunluğumuz. Feride atının çizgisini beğeniyordu çünkü aynı anda bağırma noktasını hiçbir kitabın içinde unutmuyorlardı. Sonu koca bir fayda sağlayacak olsa bile.. Esra Elönü - Haber 7 [email protected]
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|