![]() |
#1 |
![]() Sivas Kongresi'nin 90. yıl dönümü etkinliklerine katıldıktan sonra Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nı gezen Bakan Günay, geceyi geçirdiği Divriği'de bugün önce butik otel şeklinde restore edilmeye çalışılan tarihi konaklar ile sokak sağlıklaştırma projesi kapsamındaki semtleri gezdi.
Gezdiği konaklardan Abdullahpaşa Konağı'nı detaylı bir şekilde inceleyen Günay, basın mensuplarına konağın yeni yıla tamamlanacağını belirterek, ''Bitmezse haber verin'' dedi. Şeyhoğlu Konağı'nda yapılan bazı çalışmaları beğenmeyen Günay, ''Yazık, günah, para boşuna gitmiş'' ifadelerini kullandı. Gezisinin ardından Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nın çevre düzenlemesi kapsamında uygulamaya konulan istimlak kararı çerçevesinde yapılacak ilk yıkım programına katılan Günay, burada harita üzerinde kamulaştırma uygulaması ile ilgili bilgi aldı. Bu sırada, istimlak kararı gereğince evi yıkılacak bazı vatandaşlar, Bakan Günay'dan kendilerinin mağdur edilmemesini istediler. Bakan Günay ise hiçbir vatandaşı mağdur etmeden istimlak yaparak bu tarihi esere sahip çıkmayı, korumayı amaçladıklarını kaydetti. -''DİVRİĞİ BİR HAZİNEYE SAHİP''- Malatya'ya gideceği için tören programının kısa tutulmasını isteyen Günay, törende yaptığı konuşmada, ''Divriği bir hazineye sahip, bir mücevhere sahip, yeteri kadar farkına varmadığımız bir mücevhere sahip'' dedi. Bu önemli tarihi eserin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alındığını anlatan Günay, şunları söyledi: ''Yani sadece bizim olmaktan öte bir anlam verilmiş, insanlığın ve dünya medeniyetinin de ortak ve önemli bir eseri olarak 25 yıl önce tescil edilmiş bu yapı. Ama üzüntüyle görüyoruz ki 25 yıldır ve daha önceki dönemlerde çeşitli koruma müdahaleleri yapılmış olmasına rağmen şu anda hala ciddi önlemler alma ihtiyacıyla karşı karşıyayız. Yapıda gerek cephede, gerek temelde, gerek arka cephesinde, kaleye bakan cephesinde ciddi sorunlar ve sıkıntılar var. Arkadaşlarımız bir süreden beri çalışıyorlar, burayla ilgili çeşitli projeler yapılmış, çeşitli uygulamalar yapılmış. Bu uygulamaların bazıları sıkıntılı sonuçlar vermiş, rutubet yaratmış, içerde bozulmalara sebep olmuş. Şimdi bunlara gelişi güzel, aklımıza geldiği gibi müdahale etmek yerine ciddi bilimsel araştırma ve çalışmalarla yeniden müdahale etmek ve gecikmeden müdahale etmek ihtiyacını hissediyoruz.'' haber 7
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|