AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-27-2010, 21:28   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Ali Bayramoğlu "Fişler ve planlar 5 yıldır ortada… Artık hafife almayın…"


Balyoz Planı, 2003 darbe tatbikatı, Genelkurmay Başkanı'nın dar alana sıkışmış açıklamaları… Bunların hepsi tek tek ve hep birlikte Türkiye'nin dününü kurcalayan, yarınını temizleyecek gelişmeler.

Ama merceğin odağını iyi ayarlamak gerek…

Asker meselesinde her zaman iki katman olmuştur.

Birincisi askerin fiili siyasi girişimleridir. Açıklamalar, bildiriler, muhtıralar, darbe girişimleri, darbeler bunlar arasında yer alır.

İkincisi mevzuatın askere verdiği siyasi müdahale imkânlarıdır. Bu imkânlar orduya sistemin içinde özerk ve denetime kapalı alanlar sunar, aynı zamanda siyasi iktidarı dahi hedefleyebilecek siyasi eylem zemini hazırlar. MGK eski gizli yönetmeliği buna açık örnekti.

Balyoz Planı bu iki yönü birleştiriyor, "yasal imkânların zemininde ve onlar aracılığıyla" darbe girişimine ve planlamasına işaret ediyor. Ne var ki, bu bağlantının kurulması ana sorunu, ana yatağı ortadan kaldırmaya yetmiyor.

Türkiye ve siyasi iktidar bu konuda tarihi bir yol aldı ama bu yolun henüz sonuna gelinmedi.

Mevzuat bir noktada hüküm sürmeye devam ediyor.

5 yıl geriye gidelim.

10 Mart 2004…

Darbeleri engelleyen, şahinleri tasfiye eden, gemisini limana çeken kaptan olarak anılan Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı. O tarihte ortaya bir fişleme skandalı çıkmıştı. İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan kaymakamlıklara gönderilen bir yazıda, "AB ve ABD yanlısı kişiler ve yüksek sosyete" hakkında istihbari bilgi toplanması istenmişti.

Ve kıyamet kopmuştu…

16 Mart 2004 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

Açıklama aynen şöyleydi:

"Emniyet Asayiş Planlarının Garnizon Komutanlıkları'nca geliştirilebilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan istihbarat bilgilerinin temini için bir askeri komutanlıkça bazı kaymakamlıklara gönderilen yazılar basında büyük yankı bulmuştur (…)

Valiler asayişinden sorumlu oldukları illerdeki asayiş olaylarını, emirlerindeki polis ve jandarma kuvvetiyle önleyemezler veya önleyemeyeceklerini anlarlarsa en yakın askeri birlikten yardım isterler (…)

Olayın polis ve jandarmanın baş edemeyeceği bir boyuta ulaştığı anda görev alan komutanın, bu görevi, olay daha da büyümeden başarabilmesi için önceden plan hazırlamasının ve bu planı hazırlayabilmesi için il veya ilçede doğabilecek çok çeşitli olaylar hakkında bilgi toplamasının, bu bilgilere göre teşkilat, teçhizat, muhabere irtibatları ve eğitim çalışmaları yapmasının zorunluluğu açıktır.

Kaldı ki, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve buna istinaden Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında yapılmış olan protokol da bunu öngörmektedir. (…)”

Ne diyor 2004'te Genelkurmay Başkanlığı?

Askerin toplumsal olaylar ve onu harekete geçirecek toplumsal kesimler hakkında bilgi toplaması ve buna göre eğitim ve hazırlık yapması mevzuat gereğidir.

Yani garnizonlar istihbarat yapıyor ve fişliyor.

Kimi takip ediyor, fişliyor?

Tehlikeli gördüklerini.

Kim tehlikeli?

Onlar kimi uygun görürse o, bu olaya göre ise. AB yanlısı olanlar ve sosyetikler.

Peki, hangi mevzuat gereği yapıyor asker bunu?

5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve buna istinaden Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında yapılmış olan protokole, yani EMASYA'ya göre yapıyor…

Açık: O gün bugün biliniyor bu yasal alt yapı, üstelik sistemin ne olduğu ve nasıl işlediği en üst düzeyden Genelkurmay Başkanlığı tarafından açıklanıyor, …

Tam 5 yıldır biliniyor durum…

Kim ne yaptı bu konuda?

Basın ne yazdı?

Sivilleşme konusunda bu denli risk alan, bu denli kararlı siyasi iktidar nasıl atladı ya da niye hafife aldı bu meseleyi?

2004 Mart, altını çizelim, 2003 Mart Balyoz Planı'ndan 1 yıl sonra…

O fişler hâlâ duruyor, o sistem hâlâ çalışıyor…

Bu darbe girişimimin ötesinde bir durum…

Bir sistem bu…

Üstelik EMASYA tek unsuru da değil sistemin…

Demokratikleşme ve sivilleşme de hedef belli değil mi sizce?




Yenişafak

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi