AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-25-2010, 00:23   #1
Kullanıcı Adı
vaktileyl
Standart Evleneceğimiz insanı bizmi seçeriz yoksa kısmetimizde yazılımıdır?
Kısmetin kapalı olup olmadığını insan bilemediği için kendi isteği olan bir şeyi elde etmek için bazı sebeplere teşebbüs etmesi gerekir. Bu sebeplere teşebbüsten sonra şayet istediğimiz şeyi elde edersek şükrederiz. Şayet istediğimz şey elde edilmez ise o zaman “hakkımızda hayırlı değilmiş” deyip verilmediği için ve ahirette isteğimizin daha güzelinin verileceğine iman edip yine şükretmek gerekir.
Kısmet beklemelerde yanlış yorumlardan uzak kalınmalıdır. Bazı kimselerde yanlış bir kısmet bağlama anlayışı görülmektedir.
Evham ve su-i zanna kapılan bu kimseler tereddüt etmeden konuşabiliyorlar:
– Kızımızın ya da oğlumuzun kısmeti bir türlü çıkmıyor çıkınca da anlaşmayla sonuçlanmıyor bir bahane bulunup iş bozuluyor! Demek ki kısmetini bağlamışlar. Zaten falan ve filan komşulardan da şüphe ediyoruz.. diye hüküm verebiliyorlar.
Halbuki Allah (cc) hiçbir insana bir başkasının kısmetini bağlama imkan ve salahiyeti vermemiştir. Bu sebeple kısmet bağlanması diye bir olay olamaz. Ama kısmet beklenmesi diye bir gerçek olur.
Demek ki mesele kısmet bağlanması değil kısmetin beklenmesi meselesidir.
Bu kısmet bekleme meselesini maneviyat büyüğü İsmail Fakirullah Hazretlerinin verdiği misal pek güzel açıklamaktadır. Öğrencilerinden birinin eline bir testi verip kuşluk vakti çeşmeye gönderir Fakirullah Hazretleri.
Ne var ki öğrenci çeşmenin başına varınca oradaki çocuklarla oyuna dalar ta ikindiye kadar oyun sürer. Nihayet gün batarken aceleyle testiyi doldurup döner. Bunca vakittir orada oyuna dalan öğrenciyi bu defa arkadaşları aralarına alıp hırpalamak isterler. Ancak Fakirullah Hazretleri müdahale ederek der ki:
– Neye suçluyorsunuz arkadaşınızı?
– Kuşluk vakti gönderdiniz ikindi üzeri döndü bizi bu kadar bekletmeye hakkı var mı? derler.
Büyük insan şöyle izah eder geç kalma sebebini.
– Arkadaşınızın kabahati yoktur bu bekleyişte. Çünkü der çeşmenin başında oyuna dalmaya mecburdu. Kısmetiniz olan su henüz kurnaya gelmemişti yoldaydı. Başkalarının kısmetini doldurup ta size getiremezdi. Ne zaman yoldaki sizin kısmetiniz kurnaya geldi işte o zaman oynamayı bırakıp testiyi çeşmeye tutarak kısmetinizi doldurup getirdi. Onun kabahati yoktur yoldaki kısmetinizi beklemiştir.
İşte evlenme olayındaki bekleme de yoldaki kısmeti beklemeden başkası değildir.
Demek ki kısmet bağlaması yoktur ama kısmet beklemesi vardır.
Şunu hiç unutmamak gerektir ki Allah yarattığı kulunun kısmetini asla bağlamaz. O kadar bağlamaz ki dünyada evlenemeden vefat edenleri bile Cennette otuz üç yaşında en güzel bir Cennet genci olarak olarak evlendirir kısmetini yine karşısına çıkarır asla kısmetsiz bırakmaz. Onlar da o zaman asla pişmanlık duymazlar dünyadaki bekleyişlerinden dolayı. Çünkü Cennet evliliği dünyadakiyle kıyaslanamayacak kadar özel ve güzel bir evlilik olur.. Bütünüyle mutluluk ve saadet kaynağı halini alır.
Bence burada unutulmaması gereken en mühim nokta şu olmalıdır.
Dünyadaki kısmetini bekleyenler bekleme süresini büyük bir fırsat bilmeli bu sıralarda kendi özelliklerini geliştirip vasıflarını çoğaltmayı hedef almalı vasıfsız işçi durumundan çıkıp aranan vasıflı aday özelliğini kazanmalı kendini bir çok vasıflarla değerli durumuna getirmelidir. Çünkü denklik dünyada da ahirette de esastır. Dünyada vasıflı olanlar Cennette de vasıflılarla evlenirler. Bu bakımdan da kısmet bekleme devresini güzel vasıfları kazanma çoğaltma devresi olarak düşünmeli yüksek vasıflılara layık hale gelmeye gayret göstermelidir.
Zaten beklemenin bir faydalı yanı da güzel vasıflarını çoğalt ikazını yapıyor olmasıdır
Ahmed Şahin

 

vaktileyl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-25-2010, 00:23   #2
Kullanıcı Adı
vaktileyl
Standart
Mehmet Bey, biz 4 kardeş evlenemiyoruz, bir türlü kısmet olmuyor. En büyüğümüz 44, en küçüğümüz 31 yaşında.
Gittiğimiz kişiler, "Kısmetiniz bağlı, büyü var" diyor. İnanmak istemiyoruz ama ister istemez etkileniyoruz. Neredeyse okumadığımız dua kalmadı.

Rabbim "İsteyin vereyim" diyor ve "Evlenin" diyor. Bu durumda "Neden evlenemiyoruz" diye düşünüyorum. Bir yerlerde yanlış mı yapıyoruz acaba? Hangi duayı okumamızı tavsiye edersiniz?

(Rumuz: Zeynep)

Yeri göğü ayakta tutan duadır. Her şey duaya bağlı ve dua üzerinde duruyor. Dua, Allah'tan istemektir. Elin yetişmediği, gücün yetmediği şeyleri, derdini, tasanı Allah'a arz etmektir. Biz zaten elimizden geleni yapıyoruz, gücümüzün yettiği şeylerin üstesinden geliyoruz. Ama tıkandığımız yerde Allah'a yöneliyoruz, çıkış yolunu O'ndan bekliyoruz.

O'ndan başka kimsenin kapısına gitme imkânı da yok. Yüce Allah düzeni böyle kurmuş. Kul isteyecek, Allah verecek. "Yapmadığımız dua kalmadı" diyorsunuz. Doğrusunuz, haklısınız. Bildiğiniz kadar dua yapıyorsunuz. Daha o kadar dua var ki, bizim yaptıklarımızla kıyaslayacak olsak, yaptıklarımız binde biri bile değildir. Bunun için geri çekilmek yok, duaya devam...

İki türlü dua

İki türlü dua ederiz. Birisinde isteriz, diğerinde istemeyiz. İstediklerimiz ihtiyaçlarımız olan şeylerdir. "Allah'ım, ver" deriz. Bir de istemediklerimiz vardır, "Allah'ım verme, uzak eyle, sana sığınırım" deriz. Sizin sorunuzda her ikisi de var. Birincisi, "kısmet bağlama, büyü" gibi olumsuz şeylerden Allah'a sığınırsınız. Onların tesirinden kurtulmak için Allah'tan yardım dilersiniz.

Çünkü yapılan sihir, büyü ve benzeri bütün kötülükleri ancak ve ancak Allah etkisiz hale getirir. Bunun için Felak ve Nâs sureleri gibi sure ve ayetleri okur, onların tesirini kırarsınız. Peygamberimiz bu iki sure indikten sonra başka hiçbir şey yapmamıştır. Ona yeten bize de yetmeli...

En önemlisi de böyle şeylerin psikolojik baskısından kurtulmaktır. Büyü gibi şeytanî işlerin en kötü etkisi, insanın umudunu kırması, hızını kesmesi, moralini bozması ve heyecanını bitirmesidir. Şunu iyi bilmek lazım. Büyücülerin elinden bir şey yok, bir yaptırım güçleri de yok.

Allah istemedikçe hiç kimsenin kaderini, kısmetini bağlayamazlar. Kendilerini insanların gözünde büyük/önemli gösteriyor ki, ceplerini, cüzdanlarını biraz daha şişirsinler. O açıdan hiçbir büyücüye, cinciye, "hoca" olarak bilinen "dua simsarlarına" gitmemek, onlara bir şey sormamak lazım. Zaten Peygamberimiz gitmeyi yasaklıyor, kesinlikle gidilmemesini emrediyor.

Evlenememek de güzel

"Neden evlenemiyoruz" diyorsunuz. Evlenmek nimet ve güzel bir şey olduğu kadar, evlenememek de güzel bir şey. Evlenip de evlilik öncesini mumla arayan milyonlar vardır. Bunun için bazı olayların olması kadar olmaması insanın lehine ve faydasınadır. Kur'ân diyor ki: "Belki de sizin hoşlanmadığınız şey, hakkınızda hayırlı olur; hoşlandığınız şey ise sizin için bir şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara, 2:216)

Bir de "Nerede yanlış yapıyoruz" diye kendinizi suçlamayın, yıpratmayın, kendi elinizle kendinizi sıkıntıya atmayın. Başta kendiniz olmak üzere yoluyla yordamıyla evlilik girişimleriniz olur. Aileniz ve yakınlarınız da destek olur. Böylece fiili duanızı yaparsınız.

Allah her duaya karşılık verir. Ama biz O'nun takdirine razı olmak durumundayız. Bize uygun olan neyse, hakkımızda hangisi hayırlıysa O biliyor, O "ayarlıyor", O düzenliyor, O veriyor. Sabırla, kanaatle, rıza ile ve Allah'a olan sonsuz itimat ve güvenle hareket edin. Geçmiş ve geleceğin bütünüyle elinde olan Allah'ın sizler için ne çeşit sürprizler beklettiğini bekleyin.

"Bekleyen derviş, muradına ermiş" misali, "Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler" deyin, ümidinizi hiç yitirmeyin. Bu sözleri kuru birer laf olarak anlamayın. Bunlar birer hakikattir, Kur'ân kaynaklı, Peygamber kaynaklı ölçülerdir. İnanan bir insan için birer kilometre taşıdır. Onun için rahat olun, rahat kalın, rahat yaşayın...


Mehmet Paksu

--
vaktileyl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-25-2010, 08:28   #3
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
kısmet insanın kendi elindedir. sen kimi istersen onu alırsan o senin kaderin olur. evde otururken kısmet kimsenin ayağına gelmez tabii.

halk arasında öyle yanlış anlaşılmalar var ki "yok kısmet bağlanması" yok kısmet kapanması gibi abuk subuk batıl inançlar dolu. Allah herkesi eşit yaratmış kısmet bağlanması da ne demek ? böyle bişey söz konusu bile olamaz. hatta böyle hurafelere inanmak büyük günahtır da. Hz. Peygamber (S.A.V) ne buyurmuş bakın evlilik ile ilgili

"Kişi ne kadar dindar olursa olsun evlenmeden önce ancak dininin yarısını tamamlamış olur. Diğer yarısı için de Allahtan korksun"

"Evlilik çağına gelen çocuklarınızı ve kızlarınızı en hayırlısı ile evlendiriniz. Zira her müslümana evlenmek farzdır"
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-25-2010, 08:42   #4
Kullanıcı Adı
SSS
Standart
Bu görüşe katılıyorum

Konu BlueMoon tarafından (03-25-2010 Saat 11:48 ) değiştirilmiştir..
SSS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-25-2010, 10:37   #5
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Şimdi ilk bölümdeki kısmeti bana biri açıklayabilrmi o biraz kısmetten çok kadere kaçmamışmı ?
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-25-2010, 11:50   #6
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
kısmetin ne demek olduğu kısaca anlatılmaya çalışılmış ama benim demek istediğim kısmet konusuna gelince halk arasında hurafeler baş gösteriyor. kısmet bağlanması veya kısmet kapanması gibi..

mahallede geçen gün iki tane 40-45 yaşlarında bayan yanlarındaki 30 yaşlarındaki kıza diyorlar "kızım senin kısmetin bağlanmış sen artık evlenemezsin, kısmetin bağlanmış senin" diyorlar o zavallı da ağlıyordu. bu insanların hallerine acıyarak oradan geçtim gittim. ne yani kısmetin bi ipi var da birileri kaçmasın diye iple bağlıyor o da bağlı kalıyor öyle mi bunları küçük çocuklara anlatsan güler geçer maalesef halkımızın arasında böyle inançlar hala var.
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-25-2010, 13:20   #7
Kullanıcı Adı
Kur'ânTalebesi
Standart
Kismet baglayanlarin yaninda kismet çözenler de var; dügüm atilmis bir ip'in dügümlerini çözdürürüyorlar Eh insan aklini kullanmayinca bu sekilde komik duruma düser

Degerli bilgiler, tesekkürler Vaktileyl
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-25-2010, 14:15   #8
Kullanıcı Adı
vaktileyl
Standart
yorumlarınız için teşekkürler selam ve dua ile..
vaktileyl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2010, 12:27   #9
Kullanıcı Adı
akgurbetci
Standart
Alıntı:
BlueMoon Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

halk arasında öyle yanlış anlaşılmalar var ki "yok kısmet bağlanması" yok kısmet kapanması gibi abuk subuk batıl inançlar dolu. Allah herkesi eşit yaratmış kısmet bağlanması da ne demek ?

Iznizle bir soru sormak istiyorum. Uzun zaman önce bir arkadasin ni$ani vardi. Orada sohbet ederken, iki kiz kardes vardi, bir baskasi ufak olana dedi ki sen sakin ablandan önce evlenme "kismetini baglarsin" aynen bu kelimleri kullandi. Bunu nasil yorumlarsiniz acaba? Iki kardesten kücügü daha evvel evlenecek olsa büyük olanin kismeti kapanir diye bir sey söz konusu olabilirmi?
akgurbetci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2010, 12:36   #10
Kullanıcı Adı
Ahmet Yasin
Standart
Alıntı:
akgurbetci Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Iznizle bir soru sormak istiyorum. Uzun zaman önce bir arkadasin ni$ani vardi. Orada sohbet ederken, iki kiz kardes vardi, bir baskasi ufak olana dedi ki sen sakin ablandan önce evlenme "kismetini baglarsin" aynen bu kelimleri kullandi. Bunu nasil yorumlarsiniz acaba? Iki kardesten kücügü daha evvel evlenecek olsa büyük olanin kismeti kapanir diye bir sey söz konusu olabilirmi?
Bizim insanlarımızda küçük kardeş büyük abla veya abiden önce evlenilirse sanki büyüğünde kusur varmış gibi algılandığı için olabilir.Genelde çevremde bu tür gelişmeler olmakta.
Ahmet Yasin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi