![]() |
#1 |
![]() ![]() 20 yılını geçirdiği PKK'da üst düzey sorumluluğa kadar yükselen Şemdin Sakık örgütün iç yüzünü kitaplaştırdı. Sakık, daha çok İmralı'da tutuklu bulunan teröristbaşı Öcalan'ın özel hayatına dair bilgileri ifşa ediyor. Adalet Bakanlığı, sakıncalı bulduğu Sakık'ın son kitabının yayımlanmasına izin vermedi. Aksiyon Dergisi bu haftaki sayısında 'İmralı'da Bir Tiran' isimli kitapta yer alan çarpıcı iddialara yer verdi. İşte kitaptan bazı ayrıntılar: KADINLAR BİR BİR VURULUR Şemdin Sakık, kitabında teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın kadın militanları nasıl istismar ettiğini de örnekler vererek anlatıyor. Öcalan'ın Suriye'de bulunan 'yoğunlaşma' adı verilen evlere istediği kadın militanı aldığı belirtiliyor. Hatta Öcalan kadınları seçmek için PKK'lıların eğitim sırasında çekilen görüntülerini izleyip beğendiği teröristi Suriye'ye çağırıyor. Sakık, tanık olduğu olayları aktarırken idamların kime sorulması gerektiğini de söylüyor: "Öcalan, bütün bu kızları eğitim için çağırdığını söylüyordu. Herkese sahip olmak istiyordu; ama kızların çoğunluğu cinsel tacizlere ve köleleştirme yaklaşımlarına boyun eğmediler. Bu kızlara, 'fahişeler, ajanlar, önderliğe özel savaş açmışlar' diyerek suçlamalarda bulunurdu. Küfür sağanağı altında bir-iki tetikçiye teslim edip sorgulama merkezi olan Lübnan'ın Bar Elias Kenti'ne gönderirdi. Düzmece ifadeler imzalatır ve haklarındaki ölüm cezalarını onayladıktan sonra ya döverek ya boğarak ya da kurşuna dizerek öldürtürdü. Irzına geçtiği kızların sayısını bilmediği gibi tecavüzünü reddeden kaç kızı ölüme gönderdiğini de bilemez. Ama belki Rıza Altun kaç kızı öldürdüğünü bilir." ÖNCE İLİŞKİYE GİRİP ARDINDAN ÖLDÜRTÜYORDU 'Yoğunlaşma' evlerinde Öcalan'ın cinsel ilişkiye girip sonra 'ajan diye öldürdüğü' kızların isimleri de var kitapta. Her kızın hayatı uzun uzun anlatılıyor. Evin, Adife, Dilan, Medya, Saime Aşkın (Delal), Ayten Yıldırım (Eski PKK yöneticilerinden Hamili Yıldırım'ın eşi. Yıldırım şu anda Elbistan'da cezaevinde bulunuyor. Ergenekon operasyonunda 'gizli tanık' sıfatıyla ifadesine başvuruldu.), Bircan Yıldız bunlardan sadece birkaçı. KARDEŞİNİN KARISINA DA TECAVÜZ ETMİŞ Ancak kitapta yer alan bir bölüm dehşet verici boyutta. Öcalan'ın, kardeşi Osman Öcalan'ın karısını nasıl alıkoyduğu ve Selim Çürükkaya'nın eşine nasıl tecavüz ettiği aktarılıyor. Şemdin Sakık iki olaya dair şu bilgileri veriyor: "Osman'ın eşi Zehra'yı yanına, yani yoğunlaşma evlerine aldı. O evlere giren her kadına yaptığı gibi o kızın da ırzına geçti. Olup bitenleri duysun diye de bu yaklaşımını ve hakaretlerini etrafına sezdirdi. Yüzlerce kişiye hitap ederken 'Bizim Osman da ben kadın seviyorum diyor. Ulan aşağılık adam, sen kim, kadın sevmek kim. Kadını sevseydin, sevdiğin kadın yanında olurdu. Oysaki onun seviyorum dediği kadın şu anda benim yanımda. Öyle ki ne yapıyorsam yanımdan ayrılmak istemiyor. Beni ona tercih etmiş olmalı ki git desem de gitmiyor.' dedi." Zehra daha sonra bir çatışmada ölür. Kaynak : http://www.internethaber.com/news_de...#ixzz1HFzdtPLQ
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Azrail canini almaya geldiginde sende ona git diyeceksin ama oda gitmeyecek.
Geber insaAllah. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Apo, Kürtlerin haklarını savunuyor (!) Bu adamı kendine önder olarak seçenlerin de ne tip yaratıklar olabileceğini varın siz düşünün.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Resmini her gördüğümde lanet okuyorum bu yaratığa.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Yok gene de az biraz insanlık varmış.
Allah muhafaza öldürdükten sonra da tecavüz edebilirdi. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Kürtçede ‘güzel’ anlamına gelen ‘Delal’, zarafetinden dolayı ona verilen bir kod isimdi. Asıl adı Saime Aşkın’dı. Şanlıurfa’da öğretmenken terör örgütü PKK’ya katıldı. Kısa bir süre sonra Lübnan’a geçti (12 Eylül 1980 darbesinden sonra). PKK Merkez Yürütme Konseyi üyeliğine kadar yükselerek başarılı bir ‘devrimci’ olduğunu ispatladı. Gençti, güzeldi, etrafındakilere kısa sürede varlığını hissettiriyordu. Açık fikirliliği ve net duruşu ile dikkat çekiyordu. Örgütün bazı uygulamalarına karşı çıktı. Bunlardan biri de Abdullah Öcalan’ın kadın ilişkileriydi. Bu çıkışı sonunu hazırladı, derhal Lolan Kampı’na gönderildi. Burada uzun işkencelere maruz bırakıldı, ölüm cezası da gecikmedi. Delal, infaz için bir kayalığın arkasına götürülürken, 32 yıl öncesinden şöyle haykırıyordu: “Kahrolsun Apocu alçaklar! Sizin sonunuz faşizmdir!”
Delal’dan kısa bir süre sonra arkadaşı Bircan Yıldız’ın (Tunceli Öğretmen Okulu’ndan mezun) akıbeti de farklı olmayacaktı. Lolan’ın sarp yolları ona da görünmüştü. Bir kayalığın arkasında alnına kurşun sıkılmadan önce, “N’olur beni anneme gönderin!” diye yalvarmıştı. Hikâyelerin sayısını çoğaltmak mümkün. Zaten anlatılanlar da görgü tanıklarının (PKK’dan ayrılanlar) ifadelerine yansıyor. Tabii Lolan gerçeği de… Lolan, Hakurk yakınlarındaki bir kampın adı olsa da örgütün kirli tarihinde sembolik anlamı daha büyük. Özellikle 1983-1985 yılları arasında tam bir infaz alanıydı. İddialara göre, 100 kadar örgüt mensubu çeşitli gerekçelerle burada öldürüldü. Bunlar daha çok PKK’nın önemli isimlerinden oluşuyordu. İbrahim Ramazan, Hüseyin Engezik, Mehmet Resul Altınok sadece birkaçı. Öyle ki “Lolan’a gönderilsin!” denilen herkes, sonunun geldiğini çok iyi biliyordu. Her şey ölümle bitmiyordu, bir de sonrası vardı. Tıpkı Resul Altınok’un başına gelenler gibi. Lolan’da ‘ajan’ diye öldürülen Resul’un gömüldüğü yerin üstüne ibret olsun diye bir tuvalet yapılmıştı. daha önce paylaştığım konudan bununla ilgili bir bölüm... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|