PKK’nın amacı DTP’yi kapattırmak - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**ceyhanli** · 11-21-2007, 19:09

PKK’nın amacı DTP’yi kapattırmak

22 Temmuz seçimlerinde özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde ortaya çıkan seçim sonuçları PKK’yı ve onun siyasi uzantısı olmaktan kurtulamayan DTP’yi çok telaşlandırmıştı. PKK ve DTP bölgeyi temsil ettiklerini iddia ediyorlardı. Seçim sonuçları bu iddianın doğru olmadığını, bölgede güven, huzur, refah ortamı arttıkça PKK’nın da DTP’nin de halk desteğini kaybettiğini ve marijinalleşmeye başladıklarını açıkça ortaya koydu. Seçimlerden sonra grup kurma imkânı bulan DTP’ye toplumsal barışın topyekûn tesisi için önemli sorumluluklar düşüyordu. Bir taraftan Türkiye kamuoyu, diğer taraftan AB büyükelçileri ve dünya kamuoyu DTP’ye terörle arasında mesafe koyması için baskı yaptılar. Aklı başındaki etkili aktörlerin tamamı dönüp DTP’ye “Doğu ve Güneydoğu sorununu, burada yaşayan insanların her türlü sorununu demokratik yollardan çözmek istiyorsan işte eline fırsat geçti, meclistesiniz. Meclis çatısı altında kalarak siyaset yolu ile her türlü sorunu çözebilirsiniz. Ama ya siyaseti tercih edin ya da terörü. Siyaseti tercih edip bu çatı altına geldiyseniz terörle her türlü ilişkinizi sıfırlayın, bağınızı kesin, siz de terörün karşısında tepki verin. Bir ayağınız dağda, bir ayağınız Meclis’te olmaz.” diye uyarıda bulundu..
Bu baskılar altındaki DTP, dağ ile ilişkisini kesmek yerine Kandil’in ve İmralı’nın baskısı ile son üç aydır mağdur pozisyonuna düşmek, partiyi kapattırmak için akla gelebilecek her yola başvurdu. Şehit cenazelerinin peş peşe geldiği bir zamanda kamuoyunu çıldırtacak, bürokrasi ve hukuku tahrik edecek açıklamalarla ortamı daha da gerdi. Hukuk kurallarını zorladı. Terörle bağını inkâr etmek yerine terörü masum göstermeye çalıştı. DTP’yi daha keskin bir çizgiye getirmek isteyen PKK, sürece müdahale ederek partinin kongresinde kendisine en sadık insanları yönetime taşıdı. Silahı reddeden, mücadelelerini siyasi zeminde vermek isteyen siyasetçiler partiden tasfiye oldular. 22 Temmuz seçimlerinden sonra bence DTP çizgisini, sertleşme ve uzlaşmazlık noktasına çekti. Çözümün parçası olmak yerine sorunun bir parçası olmaya çalışıyorlar.
DTP milletvekilleri yeni seçilip Ankara’ya geldiklerinde yaptıkları olumlu, ılımlı her açıklamadan sonra PKK eylemler yaptı, DTP’yi zora soktu. PKK, DTP’nin meclis’te barınmayacak hale gelmesini istiyor. DTP’nin kapatılması PKK’nın arzuladığı bir gelişmedir. Çünkü, DTP kapanırsa mağduriyet hissi yeniden güçlenecek ve yerel seçimlere yeni bir parti ile girilecek ve eski oy oranları yakalanacaktır.
DTP’yi operasyonlar sürürken kapatmak terör ile mücadeleye zarar verir. Türkiye ‘nin karşısındaki blokların elini güçlendirmiş oluruz. Yasalar tabiî ki uygulanmalı. Ancak, DTP’yi kapatmak yerine bireyleri tek tek mercek altına almak gerekir. Her parti kapatma olayından sonra PKK bölgede güçlenmiştir.
PKK’nın şehirlerdeki etkinliği azaldı, dağlarda çarpıştıkça kan kaybediyor ve marjinalleşiyor. Şehirleri iki parti temsil ediyor. AK Parti ve DTP. Terörü siyaset kanallarını açık bırakarak bitirebiliriz. Siyaset yolu ile her türlü sorunun çözümünün mümkün olduğunu göstermek gerekir.
Anayasal düzen içinde siyaset yapmalarına katkı vermeliyiz, teşvik etmeliyiz. PKK’nın amacı DTP’yi kapattırıp sonra da “Gördüğünüz gibi demokratik yöntemler sonuç vermiyor, silahlı mücadeleden başka çare yok” diyerek halkın kafasında, döktüğü kanı meşrulaştırmak istiyor.
İyi okumalıyız, PKK, DTP’nin mağduriyeti üzerinden kaybolan halk desteğine tekrar ulaşıp marjinalleşmeden kurtulmak istiyor.
Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımız bu oyunları iyi fark etmeli. Unutmayın ekonomideki iyileşme, gelirdeki artış, işsizlikteki azalma, bölgede yatırımlardaki artış ve bölge halkını ilgilendiren tüm reformlar silahların sustuğu dönemde gerçekleşti. Silahlar susmadan refah, demokrasi olmaz.

Neler Oluyor
Nuri Elibol

11-21-2007, 19:09	#1
Kullanıcı Adı ceyhanli	PKK’nın amacı DTP’yi kapattırmak PKK’nın amacı DTP’yi kapattırmak 22 Temmuz seçimlerinde özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde ortaya çıkan seçim sonuçları PKK’yı ve onun siyasi uzantısı olmaktan kurtulamayan DTP’yi çok telaşlandırmıştı. PKK ve DTP bölgeyi temsil ettiklerini iddia ediyorlardı. Seçim sonuçları bu iddianın doğru olmadığını, bölgede güven, huzur, refah ortamı arttıkça PKK’nın da DTP’nin de halk desteğini kaybettiğini ve marijinalleşmeye başladıklarını açıkça ortaya koydu. Seçimlerden sonra grup kurma imkânı bulan DTP’ye toplumsal barışın topyekûn tesisi için önemli sorumluluklar düşüyordu. Bir taraftan Türkiye kamuoyu, diğer taraftan AB büyükelçileri ve dünya kamuoyu DTP’ye terörle arasında mesafe koyması için baskı yaptılar. Aklı başındaki etkili aktörlerin tamamı dönüp DTP’ye “Doğu ve Güneydoğu sorununu, burada yaşayan insanların her türlü sorununu demokratik yollardan çözmek istiyorsan işte eline fırsat geçti, meclistesiniz. Meclis çatısı altında kalarak siyaset yolu ile her türlü sorunu çözebilirsiniz. Ama ya siyaseti tercih edin ya da terörü. Siyaseti tercih edip bu çatı altına geldiyseniz terörle her türlü ilişkinizi sıfırlayın, bağınızı kesin, siz de terörün karşısında tepki verin. Bir ayağınız dağda, bir ayağınız Meclis’te olmaz.” diye uyarıda bulundu.. Bu baskılar altındaki DTP, dağ ile ilişkisini kesmek yerine Kandil’in ve İmralı’nın baskısı ile son üç aydır mağdur pozisyonuna düşmek, partiyi kapattırmak için akla gelebilecek her yola başvurdu. Şehit cenazelerinin peş peşe geldiği bir zamanda kamuoyunu çıldırtacak, bürokrasi ve hukuku tahrik edecek açıklamalarla ortamı daha da gerdi. Hukuk kurallarını zorladı. Terörle bağını inkâr etmek yerine terörü masum göstermeye çalıştı. DTP’yi daha keskin bir çizgiye getirmek isteyen PKK, sürece müdahale ederek partinin kongresinde kendisine en sadık insanları yönetime taşıdı. Silahı reddeden, mücadelelerini siyasi zeminde vermek isteyen siyasetçiler partiden tasfiye oldular. 22 Temmuz seçimlerinden sonra bence DTP çizgisini, sertleşme ve uzlaşmazlık noktasına çekti. Çözümün parçası olmak yerine sorunun bir parçası olmaya çalışıyorlar. DTP milletvekilleri yeni seçilip Ankara’ya geldiklerinde yaptıkları olumlu, ılımlı her açıklamadan sonra PKK eylemler yaptı, DTP’yi zora soktu. PKK, DTP’nin meclis’te barınmayacak hale gelmesini istiyor. DTP’nin kapatılması PKK’nın arzuladığı bir gelişmedir. Çünkü, DTP kapanırsa mağduriyet hissi yeniden güçlenecek ve yerel seçimlere yeni bir parti ile girilecek ve eski oy oranları yakalanacaktır. DTP’yi operasyonlar sürürken kapatmak terör ile mücadeleye zarar verir. Türkiye ‘nin karşısındaki blokların elini güçlendirmiş oluruz. Yasalar tabiî ki uygulanmalı. Ancak, DTP’yi kapatmak yerine bireyleri tek tek mercek altına almak gerekir. Her parti kapatma olayından sonra PKK bölgede güçlenmiştir. PKK’nın şehirlerdeki etkinliği azaldı, dağlarda çarpıştıkça kan kaybediyor ve marjinalleşiyor. Şehirleri iki parti temsil ediyor. AK Parti ve DTP. Terörü siyaset kanallarını açık bırakarak bitirebiliriz. Siyaset yolu ile her türlü sorunun çözümünün mümkün olduğunu göstermek gerekir. Anayasal düzen içinde siyaset yapmalarına katkı vermeliyiz, teşvik etmeliyiz. PKK’nın amacı DTP’yi kapattırıp sonra da “Gördüğünüz gibi demokratik yöntemler sonuç vermiyor, silahlı mücadeleden başka çare yok” diyerek halkın kafasında, döktüğü kanı meşrulaştırmak istiyor. İyi okumalıyız, PKK, DTP’nin mağduriyeti üzerinden kaybolan halk desteğine tekrar ulaşıp marjinalleşmeden kurtulmak istiyor. Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımız bu oyunları iyi fark etmeli. Unutmayın ekonomideki iyileşme, gelirdeki artış, işsizlikteki azalma, bölgede yatırımlardaki artış ve bölge halkını ilgilendiren tüm reformlar silahların sustuğu dönemde gerçekleşti. Silahlar susmadan refah, demokrasi olmaz. Neler Oluyor Nuri Elibol

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)