AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

''Kan mı Çekiyor? Kılıçdaroğlu Esed’i Neden Kolluyor?

Nusayri-Baas rejimi Ramazan ayına girerken kan dökmeye başladı. Esed ailesi ve %10’lu azınlık baskıcı Nusayri yönetimi bunu alışkanlık haline getirdi. Daha önce de defalarca aynı şeyi yapmış, şehirlerin elektriğini-suyunu kesip tanklarla kuşatmış ve kadın, erkek, çoluk, çocuk demeden 10.000’lerce insanı katletmiş, kentleri bombalamıştı. Totaliter Baas rejimi bunu yapmak zorundaydı; zira zulüm saltanatını, baskı rejimini başka türlü sürdürme imkânı yoktu. Şu sıralar Esed’in askerleri şehirlere giriyor ve hareket eden herşeye ateş ediyor, keskin nişancılarla sokaklarda insan avlıyor ve korku imparatorluğunu sürdürüyor….

Hükümet geç ve etkisiz bir şekilde de olsa Suriye’deki drama duyarlılık gösterdi ve Esed yönetimine sert tepkiler vermeye başladı. Salı günü de Dışişleri Bakanı Davutoğlu Suriye’ye giderek Türkiye’nin ve dünyanın kaygılarını iletti. Esed’i uyardı, katliamlara son vermeye, demokratikleşme yönünde reformlar yapmaya, halkına karşı silah kullanmayı terketmeye davet etti. Sanırım Sayın Bakanın üslubu pek yumuşak değildi. Zira böylesine zalim, baskıcı yönetimlere nezaket ve kibarlıkla muamele edilmez. Onlar güçten ve tehditten anlarlar. Türkiye komşusu, akrabaları, din kardeşleri Suriye’lilerin hakkını korumak, insan hakları ihlallerini, katliamları engellemek için bunu yaptı. Hükümet bu konudaki duyarlılığını sürdürmeli.

Dışişleri Bakanı tam da Suriye’de iken, Esed’e ihtarda bulunurken pişen aşa su katar şekilde Kılıçdaroğlu, Hükümeti ve Dışişleri Bakanının tutumunu eleştirdi. Hükümeti “başka bir ülkenin içişlerine karışmakla”, “hayalcilikle”, “duygusal davranmakla“ vs suçladı. Türkiye’nin Suriye üzerindeki baskısını azalttı, etkisini kırdı ve Esed rejiminin işine gelecek açıklamalar yaptı. Yani Sayın Kılıçdaroğlu kritik bir zamanda, yaptığı kritik bir açıklamayla Esed rejimini, azınlık Nusayri yönetimi kolladı ve bir diktatörün halkına karşı kullandığı şiddete dolaylı destek çıktı.

Peki, Kılıçdaroğlu bunu niye yaptı?

Sırf muhalefet olsun diye yapmış olabilir.

Hükümeti yıpratmayı, gündeme girmeyi hedeflemiş olabilir.

Ama benim aklıma başka bir ihtimal daha geliyor.

Acaba diyorum kan mı çekiyor?

Kılıçdaroğlu kendisi ile aynı inanç ekolünden olan bir yönetimi kollama, rahatlatma lüzumu mu duyuyor?

Malumunuz bir dönem Türkiye’de de Kılıçdaroğlu’nun mensup olduğu kesim Suriye benzeri bir yönetim kurmaya öykünmüş, adliye ve askeriyede epeyce kadrolaşarak mesafe almışlardı. İrtica bahanesi ile pek çok Anadolu evladının ordudan atılmasının arkasında bunlar vardı. Hedefleri bazı kesimleri stratejik bir kurumdan temizlemek ve oralarda “tekel” olmaktı. 28 Şubat sürecinde böyle bir yönetimi kurabileceklerine ciddi ciddi inanır hale geldiler. Çalışmalarına, gammazlamalarla adam attırmalarla hız verdiler. Bu tehlikeyi farkeden merhum Muhsin Yazıcıoğlu: “Türkiye’de Suriye tipi bir yönetim kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” demişti. Kanaatimce öldürülmesinde, helikopterinin düşürülmesinde, düştükten sonra kurtulmaması için ince işçilik yapılmasında bu kesimlerle ve derin kripto yapılarla ilgili bildikleri etkili oldu.

Kılıçdaroğlu belki de bir burukluk yaşıyor. “Türkiye’de belirli bir kesim sistemi ele geçirerek hakimiyet kurmakta, finale varmakta başarılı olamadı; bari Suriye’deki yıkılmasın!” diye düşünmüş olabilir?

Belki de kan çekiyor ve Kemal bey ondan Esed’e sahip çıkıyor?''

Yusuf Gezgin - 11 Ağustos 2011

http://www.yusufgezgin.com/kan-mi-ce...eden-kolluyor/

http://analizmerkezi.com/haber/ergen...ya--24884.html
http://analizmerkezi.com/haber/ergen...-2--24885.html

Suriye Devrimi sırasında Türkiye'den sıcak bölgeye giden ‘ilk ve tek bağımsız gazeteci’ olan ve sonrasında İstanbul'da Suriye'li Muhalif Siyasi Liderler ile yaptığı röportajlarla gelişmelerin 'sokak ve salon boyutları' hakkında geniş ve derin bilgiler alan Araştırmacı-Yazar Fatih Tezcan

YouTube Video

YouTube Video

[Cihannur]

Allah, Suriye'deki Müslüman kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Dualarımız Suriye'li kardeşlerimiz için. Lanet olsun Suriye'nin zalim Nusayri kâfirlerine. Döktüğünüz kanda boğulun zalim kâfirler! Suriye'deki Nusayri diktatörlük en kısa zamanda yıkılır inşaallah.

[Cihannur]

Suriye'nin Müslüman halkına sesleniyorum. Suriye'nin zalim rejimi yıkılacak inşaallah. Suriye'nin rejimi yıkılıp da Sünniler olarak Suriye'de iktidarı aldığınız zaman Suriye'nin % 10 civarında bölümünü oluşturan azınlık Nusayrileri öldürmeyin. Nusayrilerden Müslümanları öldürmüş ve bu sebeple öldürülmeyi hak etmiş olanlarını öldürebilirsiniz; ama intikam hisleriyle masum Nusayrileri öldürmeyin.

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı

Allah, Suriye'deki Müslüman kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Dualarımız Suriye'li kardeşlerimiz için. Lanet olsun Suriye'nin zalim Nusayri kâfirlerine. Döktüğünüz kanda boğulun zalim kâfirler! Suriye'deki Nusayri diktatörlük en kısa zamanda yıkılır inşaallah.

Amin.

[Hakan Özkan]

Cehabenin karakteri ile birebir işliyorda o yüzdendir.

''CHP-Şebbiha ortaklığı''

http://www.habervaktim.com/yazar/422...ortakligi.html

''CHP’nin Suriye halkına özür borcu var!''

http://www.habervaktim.com/yazar/422...borcu_var.html

[Özgür Suriye]

werret Nickli Üyeden Alıntı

''Kan mı Çekiyor? Kılıçdaroğlu Esed’i Neden Kolluyor?

Nusayri-Baas rejimi Ramazan ayına girerken kan dökmeye başladı. Esed ailesi ve %10’lu azınlık baskıcı Nusayri yönetimi bunu alışkanlık haline getirdi. Daha önce de defalarca aynı şeyi yapmış, şehirlerin elektriğini-suyunu kesip tanklarla kuşatmış ve kadın, erkek, çoluk, çocuk demeden 10.000’lerce insanı katletmiş, kentleri bombalamıştı. Totaliter Baas rejimi bunu yapmak zorundaydı; zira zulüm saltanatını, baskı rejimini başka türlü sürdürme imkânı yoktu. Şu sıralar Esed’in askerleri şehirlere giriyor ve hareket eden herşeye ateş ediyor, keskin nişancılarla sokaklarda insan avlıyor ve korku imparatorluğunu sürdürüyor….

Hükümet geç ve etkisiz bir şekilde de olsa Suriye’deki drama duyarlılık gösterdi ve Esed yönetimine sert tepkiler vermeye başladı. Salı günü de Dışişleri Bakanı Davutoğlu Suriye’ye giderek Türkiye’nin ve dünyanın kaygılarını iletti. Esed’i uyardı, katliamlara son vermeye, demokratikleşme yönünde reformlar yapmaya, halkına karşı silah kullanmayı terketmeye davet etti. Sanırım Sayın Bakanın üslubu pek yumuşak değildi. Zira böylesine zalim, baskıcı yönetimlere nezaket ve kibarlıkla muamele edilmez. Onlar güçten ve tehditten anlarlar. Türkiye komşusu, akrabaları, din kardeşleri Suriye’lilerin hakkını korumak, insan hakları ihlallerini, katliamları engellemek için bunu yaptı. Hükümet bu konudaki duyarlılığını sürdürmeli.

Dışişleri Bakanı tam da Suriye’de iken, Esed’e ihtarda bulunurken pişen aşa su katar şekilde Kılıçdaroğlu, Hükümeti ve Dışişleri Bakanının tutumunu eleştirdi. Hükümeti “başka bir ülkenin içişlerine karışmakla”, “hayalcilikle”, “duygusal davranmakla“ vs suçladı. Türkiye’nin Suriye üzerindeki baskısını azalttı, etkisini kırdı ve Esed rejiminin işine gelecek açıklamalar yaptı. Yani Sayın Kılıçdaroğlu kritik bir zamanda, yaptığı kritik bir açıklamayla Esed rejimini, azınlık Nusayri yönetimi kolladı ve bir diktatörün halkına karşı kullandığı şiddete dolaylı destek çıktı.

Peki, Kılıçdaroğlu bunu niye yaptı?

Sırf muhalefet olsun diye yapmış olabilir.

Hükümeti yıpratmayı, gündeme girmeyi hedeflemiş olabilir.

Ama benim aklıma başka bir ihtimal daha geliyor.

Acaba diyorum kan mı çekiyor?

Kılıçdaroğlu kendisi ile aynı inanç ekolünden olan bir yönetimi kollama, rahatlatma lüzumu mu duyuyor?

Malumunuz bir dönem Türkiye’de de Kılıçdaroğlu’nun mensup olduğu kesim Suriye benzeri bir yönetim kurmaya öykünmüş, adliye ve askeriyede epeyce kadrolaşarak mesafe almışlardı. İrtica bahanesi ile pek çok Anadolu evladının ordudan atılmasının arkasında bunlar vardı. Hedefleri bazı kesimleri stratejik bir kurumdan temizlemek ve oralarda “tekel” olmaktı. 28 Şubat sürecinde böyle bir yönetimi kurabileceklerine ciddi ciddi inanır hale geldiler. Çalışmalarına, gammazlamalarla adam attırmalarla hız verdiler. Bu tehlikeyi farkeden merhum Muhsin Yazıcıoğlu: “Türkiye’de Suriye tipi bir yönetim kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” demişti. Kanaatimce öldürülmesinde, helikopterinin düşürülmesinde, düştükten sonra kurtulmaması için ince işçilik yapılmasında bu kesimlerle ve derin kripto yapılarla ilgili bildikleri etkili oldu.

Kılıçdaroğlu belki de bir burukluk yaşıyor. “Türkiye’de belirli bir kesim sistemi ele geçirerek hakimiyet kurmakta, finale varmakta başarılı olamadı; bari Suriye’deki yıkılmasın!” diye düşünmüş olabilir?

Belki de kan çekiyor ve Kemal bey ondan Esed’e sahip çıkıyor?''

Yusuf Gezgin - 11 Ağustos 2011

http://www.yusufgezgin.com/kan-mi-ce...eden-kolluyor/

Kan çekiyor galiba...

[barayev]

Kemal Kılıçdaroğlu Alevi falan değil sadece Aleviliğin,Kemalizmin, Statükoculuğun ,Atatürkçülüğün ardına saklanarak TC Hükümetini Yıkmaya çalışan ETÖ cülere ve MOSSADA ve Haçlı Avrupasının Sömürgecilerine YARANMAYA çalışan bi PİYONDUR.
Türk ve Kürt Aleviliği Hz Aliyede İslama da,Müslümanlara da, Kurana da Arabada DÜŞMANDIR.