AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bugün ve Sabah "Bugün" ve "Sabah" Gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-25-2012, 18:36   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Gültekin AVCI " 12 Eylül Davası'nın çözemeyeceği konular"

Soruşturmalar çözemedi ki mahkeme çözebilsin.
12 Eylül davasında Kenan Evren, şansını deneyebileceği tek savunmayı yaptı.
Gerçekten de "ya tutarsa" kabilinden yapılabilecek tek savunma da buydu.
Ama kabule şayan bir savunma değildi.

Evren, ''Beni, yetkisini 1982 Anayasası'ndan alan yargının suç isnat etme ve yargılama yetkisi bulunmamaktadır'' dedi.

"Biz ihtilal yaptık, ihtilale teşebbüs etmedik" diye ekledi.
Fakat ceza hukukunun Evren'e çizdiği tablo oldukça berraktı.
O tarihte 82 Anayasası yoktu ama 1961 Anayasası yürürlükteydi.
61 Anayasası'nın 4. maddesinde: "Egemenliğin kullanılması, hiçbir suretle belli bir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılmaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz."

5. maddesinde ise "Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Bu yetki devredilemez" hükümleri var.

Yani 61 Anayasası darbe yetkisi vermiyor.
Evren, o tarihteki Ceza Kanunu'nun 146. maddesi tamamlanmış darbeyi değil teşebbüs aşamasındaki darbeyi cezalandırıyordu diyor.

Madde gerçekten de böyle.
Ama unutulmaması gereken şudur:
Anayasa ve TBMM gibi demokratik sistemin temel unsurlarının ortadan kaldırılmasına veya değiştirilmesine teşebbüsün cezalandırıldığı bir durumda, bu eylemlerin tamamlanmış hallerinin cezalandırılmayacağı katiyetle düşünülemez.

Kaldı ki Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 27 Aralık 1979 tarihinde cumhurbaşkanı aracılığıyla hükümetteki siyasi partilerle diğer tüm siyasi parti liderlerine TSK İç Hizmet Kanunu'nu hatırlatarak muhtıra mektubu vermişlerdir.

Sadece bu muhtıra bile ağırlaştırılmış müebbet hapsi gerektiriyor.
Bunlar bir yana;
12 Eylül'e giden yola döşenen kilometre taşlarının üzerindeki tozlar maalesef silinemeyecek.
Özellikle;

1- 1 Mayıs 1977 katliamında Sular İdaresi binasının çatısından ve otelden açılan ateş sebebiyle insanlar panik halinde kaçmaya çalışırken, panzerler kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşu denilen tarafa gitmeye zorlamıştı. İnsanların yöneldiği Kazancı Yokuşu ise bir kamyonla tıkanmıştı.
Ateş edenler ve Kazancı Yokuşu'nu tıkayanlar kimdi?
Soruşturma Savcısı Çetin Yetkin, "Bazı kamu görevlileri de açıkça suçlu oldukları anlaşıldığından, haklarında dava açılmasını ister istemez hemen bu görevden alındım" diyordu.

2- "Hamido" lakabıyla bilinen Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu evine gönderilen bombanın patlaması sonucu gelini ve torunuyla öldürülmüştü. Hamido'nun Adalet Partili olması sebebiyle solcularca öldürüldüğü fikriyle halk ayaklandı.
Failler ve azmettiriciler kimlerdi?

3- 16 Mart 1978'de sol görüşlü öğrenciler İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt'a açılan kapısından çıkarlarken üzerlerine ateş edildi. Bir el bombası da öğrencilerin üzerine atıldı. 7 öğrenci hayatını kaybetti.
Bombayı atan Zülküf İsot, ablasına pişman olduğunu, olay yerine polis aracı ile gittiklerini, kendisine bomba attırdıklarını ve teslim olup her şeyi anlatacağını söyledi.
Zülküf İsot yaptığı itiraftan kısa bir süre sonra öldürüldü.

Bombayı bir yüzbaşıdan temin ettiği ifade edilen ve kamuoyunun adını ilk kez o zaman duyduğu Abdullah Çatlı'nın bağlantıları neydi?

4- 1978 Sivas olaylarında, olayı Alevi-Sünni çatışması haline getirenler kimlerdi?
2 gün devam eden olaylarda şehirde adeta bir iç savaş görüntüsü meydana gelmiş, 11 kişi hayatını kaybetmişti.
Sivas'a dışarıdan toplulukları getirenler kimlerdi?

Sivas'a gelen militanların Alevi vatandaşlara ait işyerleri, ev, arsa, arabalar, sokak ve kapı numaralarını kırmızı boya ile işaretleme talimatını kimler vermişti?

5- 1978 sonunda cereyan eden Kahramanmaraş olaylarında;
Nüfus memuru olduklarını belirten görevliler Aleviler'in yoğun olduğu mahalle ve semtlerde dolaşıyor, sözde yeni sayım için numaralandırma yapıyorlardı. Gidilen evlerin kapısı kırmızı boya ile boyanıyordu.
Bunun talimatını kimler vermişti?
Adıyaman'dan Maraş'a Milli Piyango görevlisi sıfatıyla gelen ama hakikatte böyle olmayan provokatörleri kim yönetiyordu?

6- Çorum olaylarını ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak suikastını kimler nasıl planladı?

7- MSP'nin Konya mitinginde İstiklal Marşı'nda ayağa kalkmayan Konya meczuplarını cübbeli ve sarıklı bir şekilde kimler giydirip mitinge yolladı?
Tekmil bir 12 Eylül soruşturması ve davasının bunları aydınlatabilmesi beklenir.
Maalesef entrikanın karanlık aktörleri, gün yüzüne çıkmayacak.

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi