AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-28-2008, 02:38   #1
Kullanıcı Adı
Ayşe_Berra
Standart SİZ ŞÖHRETİ NASIL BİLİRSİNİZ?

SİZ ŞÖHRETİ NASIL BİLİRSİNİZ?

Ekrandan gördüğünüz, gazetelerden okuduğunuz kadar…
Peki hepsi hepsi o kadar mıdır…?


Hayır!
O, buzdağının görünen hatta ‘gösterilen’ yüzüdür…
Magazin muhabiri olmadığım için, buzdağının görünmeyen yüzünü bir de kişilerle örneklendirirsem bu bana yakışmaz. Üstelik bana özelini dostça anlatan sanatçı dostuma da büyük bir ihanet olur…
Biz şimdi, görünmeyen fakat yaralayan değil de bize yansıyan yüzüne bakalım…


*******

‘Bir toplum önce annelerden bozulur’

Evet. Önce annelerden; özellikle de ‘Kızım bi şöhret olsa’ diye debelenen, adeta gözü kararan, ‘Şunlar benim kızımın eline su dökemez’ hasetliğinde kıyaslardan dem vurup, kalbinden diline düşen bir hırsla oradan oraya savrulan annelerden...
O anneler ki; yavrusunu daha el kadarken mahallenin diğer kızları ile yarıştırmaz mıydı?
Kavgası hem uzak, hem yakın mahallelerdeki annelerken aslında!

İşte bu yüzden bir ‘şöhretli’nin annesini seyretmek çok daha dikkat çekici gelmiştir bana.
Burada örnek vermeyeyim de siz bildikleriniz ya da tanıdıklarınızla kıyaslayın…


*********

Şöhretin en kötü huyu, hırstır.
Çünkü hırslanmaya başladığınız anda her şey mübah olmaya başlar…
Sıkıldığın ne varsa ondan kurtulmak ve istediğin şeyleri istediğin an satın alma duygusunun verdiği rahatlık, şımarık ve hadsiz kılar insanı…
Renkli hayat, fütursuz bir harcama rahatlığı, toplumun artan ilgisi ile beraber çoğalan akrabalar ve bütün sorumlulukları yardımcıların üstüne yükleme kolaylığı...
Takdir edersiniz ki bu; herkesin kolaylıkla kaldırabileceği bir şey değildir…


*********

Peki ya bunu ekran başında seyreden kızların durumu?…

İşte asıl sıkıntı orada başlıyor…

Hayatın sadece cıvıltılı yanına şahit olan bu genç kızlar, buzdağının altını ya da kulisi bilmedikleri için görünene, gördüğüne sevdalanıyor. Başka bir söylemle;
‘bu yap-boz sahnelere’ analar kızlarından daha çok sevdalanıyor.


*********

Sinemalar, dizi filmler gevşemeye hazır ahlakı daha da sulandırıyor.
‘Olur mu böyle şey’ler giderek ‘Olabilir’e;
‘Olabilirler’ ise ‘Olur olur canım, ne var ki bunda’ya dönüşüveriyor.
Peki sonra? Sonrası malumun ilamı. ‘Olur mu öyle şey’ cilere ‘Ne kadar bağnazsın’ denmeye başlanıyor. Çünkü türlü hayatlar ve insan desenleri, filmlerde seyredilenlerden ibaret sayılıyor. Analar ise ‘Amaaan biz neler çektik, bari onlar rahat büyüsün’ gibi bir ifadeyle bozulmanın dinamitlerini kendi çocuğunun yüreğine yerleştiriyor…
Göz göre göre, bağıra bağıra...


**********

Vakitsiz büyümenin acıları ise sonradan çıkıyor...

20 yaşında merak edilmesi gerekenleri, 15 yaşında öğrenmek her bünyenin kaldırabileceği bir iş değildir. Her yaşın bir doğası var şüphesiz. (Yoksa yok mu??) Erken öğrenme, bunu taşıyamayana, çok sonradan anlayacağı ancak artık yaşamaktan da kaçamayacağı sonsuz acıların fidanlarını diktiriyor…

**********

Bir genç kız varsayalım şimdi. Bu kızcağızın evlenme çağına kadar gezip tozduğu insanların sayısı arttıkça, evlenebilirliği azalıyor. Bu ihtimalin azaldığını anlayan genç kız, o yaştan sonra anne olma şansını da yitiriyor.
Ve artık ne para ne de şöhret, bir çocuk doğurma gücünü ve erdemini satın almaya yetiyor.
Belki de onun küçük, mini minnnacık kafasında çocuk, şöhrete ayakbağıdır ve seven sayısının azalmasıdır…

Hayır! Bu nedir aslında biliyor musunuz?
Bu, özelini yaşamak adına, en özelini kendi elleriyle boğma/kaybetme duygusudur…


**********

Genç kızın annesine bakalım bir de. Anne, torun görme yaşını çoktan Azrail’e kaptırmış olduğundan; o yeis sadece şöhretli çocuğunun, çocuğa hasret ahir ömrünün hazin portresi olarak karşımızdadır işte...

Zamanında kimseyi beğenmeyen, 'Ben var ya ben’ sevdasına kapılanlar, o gün geldiğinde aynı cümleyi, ‘Ahh ah, ben varya ben’ diye değiştirmeye;
ve dört duvar arasında, acıklı bir sesle, eski bir Türkünün kahır dolu sözlerini hazin hazin söylemeye mecbur kalıyorlar işte…


********

‘Sadece kadınlar mı peki’ dediğinizi duyar gibiyim…
Sadece bir farkla.

Görenler sonradan ‘Torun mu?’ diye sorsalar da…
Erkekler yaşı geçse de, öyle ya da böyle, bir çocuğa sahip olabiliyorlar.
İster önemse ister küçümse tek fark bu işte…


********

Ve anlayana bir hisse;

Şimdi hayat da senin, seçim de…
İster otur evde baklanı ye,
İstersen el yesin, sen izle...


Bedirhan Gökçe

 

Ayşe_Berra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-28-2008, 02:40   #2
Kullanıcı Adı
murat kurt
Standart SİZ ŞÖHRETİ NASIL BİLİRSİNİZ?
Bu adamı seviyorum.
murat kurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-28-2008, 03:03   #3
Kullanıcı Adı
Meftun
Standart SİZ ŞÖHRETİ NASIL BİLİRSİNİZ?
‘Olur mu böyle şey’ler giderek ‘Olabilir’e;
‘Olabilirler’ ise ‘Olur olur canım, ne var ki bunda’ya dönüşüveriyor.
Peki sonra? Sonrası malumun ilamı. ‘Olur mu öyle şey’ cilere ‘Ne kadar bağnazsın’ denmeye başlanıyor.


Buna kısaca 'yozlaşma' mı diyoruz?

Ne zaman başladığı, ne zaman gerçekleştiği kestirilemeyen bir çeşit 'kanser'...Geç farkedilen,müdahale edilemeyen...

Önce kişi,sonra aile,sonra toplum...yozlaşıyoruz...değerlerimizi kaybediyoruz..
Meftun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-28-2008, 03:09   #4
Kullanıcı Adı
Ayşe_Berra
Standart SİZ ŞÖHRETİ NASIL BİLİRSİNİZ?
Alıntı:
murat kurt Nickli Üyeden Alıntı
Bu adamı seviyorum.
Alıntı:
Meftun Nickli Üyeden Alıntı
‘Olur mu böyle şey’ler giderek ‘Olabilir’e;
‘Olabilirler’ ise ‘Olur olur canım, ne var ki bunda’ya dönüşüveriyor.
Peki sonra? Sonrası malumun ilamı. ‘Olur mu öyle şey’ cilere ‘Ne kadar bağnazsın’ denmeye başlanıyor.


Buna kısaca 'yozlaşma' mı diyoruz?

Ne zaman başladığı, ne zaman gerçekleştiği kestirilemeyen bir çeşit 'kanser'...Geç farkedilen,müdahale edilemeyen...

Önce kişi,sonra aile,sonra toplum...yozlaşıyoruz...değerlerimizi kaybediyoruz..
:-* :-* :-*
Ayşe_Berra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-28-2008, 15:13   #5
Kullanıcı Adı
ümitli_bekleyis
Standart SİZ ŞÖHRETİ NASIL BİLİRSİNİZ?
Çürümeye mahkum gençliğin , ömrün ayak sesleri... Toplumsal ahlâk , düşünce ve inanç değerlerinin birer birer yıkılışı ..Maalesef..

Teşekkürler Ayşe ..
ümitli_bekleyis isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-29-2008, 03:10   #6
Kullanıcı Adı
Ayşe_Berra
Standart SİZ ŞÖHRETİ NASIL BİLİRSİNİZ?
Alıntı:
ümitli_bekleyis Nickli Üyeden Alıntı
Çürümeye mahkum gençliğin , ömrün ayak sesleri... Toplumsal ahlâk , düşünce ve inanç değerlerinin birer birer yıkılışı ..Maalesef..

Teşekkürler Ayşe ..

Eyvallah Eda'cım, yitirdiğimiz değerlerin yanısıra onlara dair bildiklerimizi ya da bilmediklerimizi okumayı bile kayda değer bulmaz ve vakit kaybı görürken zaman ayırdığın için ben teşekkür ederim... :-*
Ayşe_Berra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi