Elbette odunu bile seçtirirsiniz..ERTUĞRUL ÖZKÖK - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

09-21-2007, 13:26

BAŞBAKAN diyor ki:"Herkes kendi işine baksın."Demek istiyor ki:

"Anayasa’yı yapmak biz seçilmişlerin işidir, siz buna karışmayın."

Ben diyorum ki:

Çok tehlikeli ve riskli bir yola giriyoruz.

Elbette biz gazeteciyiz.

Elbette sandıktan çıkmıyoruz.

Elbette kanun yapma yetkisi sizin elinizde.

Hatta...

Elbette, "Siz isterseniz odunu bile seçtirirsiniz"...

Ancak...

* * *

Bize, "Siz işinize bakın" diyemezsiniz.

Çünkü işimiz bu.

Karışmak.

Sizin işinize de, toplumda olan bitene de karışmak.

Eğer basın, demokratik hayatın ayrılmaz parçası ise elbette işinize karışacak.

Ya öteki kurumlar...

Üniversiteler...

Yüksek yargı...

Sendikalar...

İş dünyası...

Sivil toplum örgütleri...

Anayasa "en üst toplumsal mutabakat" demekse, bizler, onlar işe karışmadan bunu nasıl sağlayacağız?

"Ben yaparım. Halk kabul eder" diyorsanız, çok tehlikeli bir gidişin yolunu açmış olursunuz.

* * *

Eğer demokrasi bir kurumlar sistemi ise ben de bu yetkime dayanarak işinize karışıyorum ve diyorum ki:

Çok tehlikeli bir yola giriyorsunuz.

Biliyorum, hemen "Darbe mi" diyeceksiniz. Çünkü hiç aklınızdan çıkmıyor.

Hayır ben ondan söz etmiyorum.

Siz nasıl "Kadınlar korkmasın" diyorsanız, ben de "Siz de korkmayın. Bir askeri darbe tehlikesi ortaya çıkarsa birlikte karşı çıkarız" diyorum.

Hatta bu konuda size kamuoyu önünde söz veriyorum.

Bana güvenmiyor musunuz?

Güven karşılıklıdır.

O zaman bizden size güvenmemizi nasıl beklersiniz?

* * *

22 Temmuz seçimini, "Dindar Cumhurbaşkanı seçimi" haline getirdiniz.

Böylece siyasi bir karara, dini bir motifi soktunuz.

Şimdi Anayasa’yı "türban referandumuna" çevirmeye doğru gidiyorsunuz.

Yani toplumsal bir mutabakat teşebbüsüne yine dini bir motifi sokuyorsunuz.

Bir rejim, adım adım işte böyle elden gider.

Ben diyorum ki:

Siyasi hayata din motifini sokmak "haksız rekabettir".

Anayasalar, maddelerinden çok "ruhları" ile yaşayan toplumsal mutabakat metinleridir.

Şimdi "türban" gibi bir dini motifi, Anayasa referandumunun ana teması haline getirirseniz, rejimin ruhunu da değiştirmiş olursunuz.

Şunu çok iyi biliyorum.

Anayasa’yı bu motifle referanduma götürürseniz halkın onayını alırsınız.

Ama bu sizin zaferiniz olmaz.

Türkiye kaybeder.

Cemaatten alacağınız alkışlar da o kaybı telafi edemez.

* * *

Tekrar ediyorum.

Elbette siz isterseniz odunu bile seçtirebilirsiniz.

Anayasa’yı, türban Anayasası haline getirip halkın onayını da alabilirsiniz.

Ama bunu yapmayın.

Önce seçim meydanlarında verdiğiniz uzlaşma sözünün samimiyetini ispat ediniz.

Toplumun bir kesimine hákim olan, rejimle ilgili endişeleri gideriniz.

Bu güven ortamı oluştuktan sonra türban sorunu kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Yoksa Anayasa’yı, kendi zaferi ilan eden kişilerin yaratacağı iklim, her mahallede türban Ogün’leri, oruç Yasin’leri yaratacaktır.

Bir ülke işte böyle Malezyalaşır.

--------------------------------------------------------------------------

Odun bile belki seçilirde senin gibileri bu halk asla meclise göndermez... Bundan emin ol...

**Meftun** · 09-21-2007, 13:28

Odun bile belki seçilirde senin gibileri bu halk asla meclise göndermez... Bundan emin ol...

kesinlikle....

09-21-2007, 16:15

Erdoğan’a Menderes'i hatırlatmak

Ertuğrul Özkök, üzerinde özenle durulması gereken bir yazı yazdı. Ama yazıdan ziyade asıl önemli olan kullandığı tek bir cümle; 'Siz odunu bile seçtirirsiniz!' İşte o cümlenin sırrı:

Bu cümlenin neden kullanıldığı belli. Özkök, Erdoğan’a darbeyi gösteriyor! Odunla alakası mı ne? Öyle bir var ki siz de şaşıracaksınız.

Özkök’ün yazısını anlamak için hiç öyle uzun uzadıya analizlere gerek yok. İşte şu kadar basit; “Siz isterseniz odunu bile seçtirirsiniz” sözü Adnan Menderes’in Demokrat Parti milletvekillerine söylediği bir söz.

Zamanında büyük yankılar uyandıran bu sözden sonra (bu söz yüzünden değil, devamında) artık herkesin bildiği gibi Türkiye’de 1960 darbesi oldu ve Adnan Menderes asıldı.

Hürriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni’nin tam bu sözü-iki kez-kullanarak, AKP’yi ve başbakanı eleştirmesinin zaten başka ne anlamı olabilir? Yazıda bu cümlenin başlık olarak seçilmesi ve içeride kalın puntolarla kullanılması da, Özkök’ün ilgiyi buraya ve mesajın adresine çekmek isteğini gösteriyor.

Elbette Özkök neden bu cümleyi kullandığını veya ne zaman, kimin tarafından kullanıldığını söylemiyor ama zaten mesele de bu. Yani Özkök ve Hürriyet, Başbakan Erdoğan’ı, “Menderes ve darbe” ile uyarıyor!

Peki bu kadar açıksa gizli olan ne? Daha doğrusu merak edilip analizi yapılması gereken şu; Neden Hürriyet ve Özkök bu kadar dramatik ve sert biçimde AKP’ye ve Erdoğan’a sırtını dönüyor?

**Mu-Alim** · 09-21-2007, 16:16

Be adam başbakan herkes kendi işine baksın sözünü sana demedi ki...Rektörlere dedi...Üstelik rektörlere de henüz içeriğini bilmedikleri bir konuda yorum yaptıkları için dedi...Bangır bangır bağırıyor her yerde Ak Parti bu anayasa ile ilgili herkesten öneri/fikir alacağız diye...Ama göz görmez kulak duymazsa bir de kalp kötüyse ne çare...

**pRoff** · 09-21-2007, 16:28

Şimdi "türban" gibi bir dini motifi, Anayasa referandumunun ana teması haline getirirseniz, rejimin ruhunu da değiştirmiş olursunuz.

Şimdi "türban" gibi bir dini motifi, Anayasa referandumunun ana teması haline getiriyormuşuz , Sen baksana odun kafalı yazar anayasada o kadar madde varken sadece türban üzerinden yazılar yazmanız kimin anayasanın temasını türbanmış gibi göstermek istediği bize açıklıyor.

Cemaatten alacağınız alkışlar da o kaybı telafi edemez.

Birçok cemaat gördük hatta bi tanesi dp'ye oy verin diye fetva verdi , Ak parti yi cemaatçi bi parti gibi göstermeye çalışma yobaz insan >

09-21-2007, 13:26	#1
Kullanıcı Adı loneliness	Elbette odunu bile seçtirirsiniz..ERTUĞRUL ÖZKÖK BAŞBAKAN diyor ki:"Herkes kendi işine baksın."Demek istiyor ki: "Anayasa’yı yapmak biz seçilmişlerin işidir, siz buna karışmayın." Ben diyorum ki: Çok tehlikeli ve riskli bir yola giriyoruz. Elbette biz gazeteciyiz. Elbette sandıktan çıkmıyoruz. Elbette kanun yapma yetkisi sizin elinizde. Hatta... Elbette, "Siz isterseniz odunu bile seçtirirsiniz"... Ancak... * * * Bize, "Siz işinize bakın" diyemezsiniz. Çünkü işimiz bu. Karışmak. Sizin işinize de, toplumda olan bitene de karışmak. Eğer basın, demokratik hayatın ayrılmaz parçası ise elbette işinize karışacak. Ya öteki kurumlar... Üniversiteler... Yüksek yargı... Sendikalar... İş dünyası... Sivil toplum örgütleri... Anayasa "en üst toplumsal mutabakat" demekse, bizler, onlar işe karışmadan bunu nasıl sağlayacağız? "Ben yaparım. Halk kabul eder" diyorsanız, çok tehlikeli bir gidişin yolunu açmış olursunuz. * * * Eğer demokrasi bir kurumlar sistemi ise ben de bu yetkime dayanarak işinize karışıyorum ve diyorum ki: Çok tehlikeli bir yola giriyorsunuz. Biliyorum, hemen "Darbe mi" diyeceksiniz. Çünkü hiç aklınızdan çıkmıyor. Hayır ben ondan söz etmiyorum. Siz nasıl "Kadınlar korkmasın" diyorsanız, ben de "Siz de korkmayın. Bir askeri darbe tehlikesi ortaya çıkarsa birlikte karşı çıkarız" diyorum. Hatta bu konuda size kamuoyu önünde söz veriyorum. Bana güvenmiyor musunuz? Güven karşılıklıdır. O zaman bizden size güvenmemizi nasıl beklersiniz? * * * 22 Temmuz seçimini, "Dindar Cumhurbaşkanı seçimi" haline getirdiniz. Böylece siyasi bir karara, dini bir motifi soktunuz. Şimdi Anayasa’yı "türban referandumuna" çevirmeye doğru gidiyorsunuz. Yani toplumsal bir mutabakat teşebbüsüne yine dini bir motifi sokuyorsunuz. Bir rejim, adım adım işte böyle elden gider. Ben diyorum ki: Siyasi hayata din motifini sokmak "haksız rekabettir". Anayasalar, maddelerinden çok "ruhları" ile yaşayan toplumsal mutabakat metinleridir. Şimdi "türban" gibi bir dini motifi, Anayasa referandumunun ana teması haline getirirseniz, rejimin ruhunu da değiştirmiş olursunuz. Şunu çok iyi biliyorum. Anayasa’yı bu motifle referanduma götürürseniz halkın onayını alırsınız. Ama bu sizin zaferiniz olmaz. Türkiye kaybeder. Cemaatten alacağınız alkışlar da o kaybı telafi edemez. * * * Tekrar ediyorum. Elbette siz isterseniz odunu bile seçtirebilirsiniz. Anayasa’yı, türban Anayasası haline getirip halkın onayını da alabilirsiniz. Ama bunu yapmayın. Önce seçim meydanlarında verdiğiniz uzlaşma sözünün samimiyetini ispat ediniz. Toplumun bir kesimine hákim olan, rejimle ilgili endişeleri gideriniz. Bu güven ortamı oluştuktan sonra türban sorunu kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Yoksa Anayasa’yı, kendi zaferi ilan eden kişilerin yaratacağı iklim, her mahallede türban Ogün’leri, oruç Yasin’leri yaratacaktır. Bir ülke işte böyle Malezyalaşır. -------------------------------------------------------------------------- Odun bile belki seçilirde senin gibileri bu halk asla meclise göndermez... Bundan emin ol...

09-21-2007, 13:28	#2
Kullanıcı Adı Meftun	Elbette odunu bile seçtirirsiniz..ERTUĞRUL ÖZKÖK Odun bile belki seçilirde senin gibileri bu halk asla meclise göndermez... Bundan emin ol... kesinlikle....

09-21-2007, 16:15	#3
Kullanıcı Adı loneliness	ÖZKÖK ERDOĞANA DARBEYİ Mİ İMA ETTİ.....iyibilgi.com Erdoğan’a Menderes'i hatırlatmak Ertuğrul Özkök, üzerinde özenle durulması gereken bir yazı yazdı. Ama yazıdan ziyade asıl önemli olan kullandığı tek bir cümle; 'Siz odunu bile seçtirirsiniz!' İşte o cümlenin sırrı: Bu cümlenin neden kullanıldığı belli. Özkök, Erdoğan’a darbeyi gösteriyor! Odunla alakası mı ne? Öyle bir var ki siz de şaşıracaksınız. Özkök’ün yazısını anlamak için hiç öyle uzun uzadıya analizlere gerek yok. İşte şu kadar basit; “Siz isterseniz odunu bile seçtirirsiniz” sözü Adnan Menderes’in Demokrat Parti milletvekillerine söylediği bir söz. Zamanında büyük yankılar uyandıran bu sözden sonra (bu söz yüzünden değil, devamında) artık herkesin bildiği gibi Türkiye’de 1960 darbesi oldu ve Adnan Menderes asıldı. Hürriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni’nin tam bu sözü-iki kez-kullanarak, AKP’yi ve başbakanı eleştirmesinin zaten başka ne anlamı olabilir? Yazıda bu cümlenin başlık olarak seçilmesi ve içeride kalın puntolarla kullanılması da, Özkök’ün ilgiyi buraya ve mesajın adresine çekmek isteğini gösteriyor. Elbette Özkök neden bu cümleyi kullandığını veya ne zaman, kimin tarafından kullanıldığını söylemiyor ama zaten mesele de bu. Yani Özkök ve Hürriyet, Başbakan Erdoğan’ı, “Menderes ve darbe” ile uyarıyor! Peki bu kadar açıksa gizli olan ne? Daha doğrusu merak edilip analizi yapılması gereken şu; Neden Hürriyet ve Özkök bu kadar dramatik ve sert biçimde AKP’ye ve Erdoğan’a sırtını dönüyor?

09-21-2007, 16:16	#4
Kullanıcı Adı Mu-Alim	Elbette odunu bile seçtirirsiniz..ERTUĞRUL ÖZKÖK Be adam başbakan herkes kendi işine baksın sözünü sana demedi ki...Rektörlere dedi...Üstelik rektörlere de henüz içeriğini bilmedikleri bir konuda yorum yaptıkları için dedi...Bangır bangır bağırıyor her yerde Ak Parti bu anayasa ile ilgili herkesten öneri/fikir alacağız diye...Ama göz görmez kulak duymazsa bir de kalp kötüyse ne çare...

09-21-2007, 16:28	#5
Kullanıcı Adı pRoff	Elbette odunu bile seçtirirsiniz..ERTUĞRUL ÖZKÖK Şimdi "türban" gibi bir dini motifi, Anayasa referandumunun ana teması haline getirirseniz, rejimin ruhunu da değiştirmiş olursunuz. Şimdi "türban" gibi bir dini motifi, Anayasa referandumunun ana teması haline getiriyormuşuz , Sen baksana odun kafalı yazar anayasada o kadar madde varken sadece türban üzerinden yazılar yazmanız kimin anayasanın temasını türbanmış gibi göstermek istediği bize açıklıyor. Cemaatten alacağınız alkışlar da o kaybı telafi edemez. Birçok cemaat gördük hatta bi tanesi dp'ye oy verin diye fetva verdi , Ak parti yi cemaatçi bi parti gibi göstermeye çalışma yobaz insan >

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)