AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

1 Mayıs'ta The Marmara Oteli'ndeki eylemle tekrar gündeme oturan Genç Siviller, bu olaydan sonra eylem sipari alıyorlarmış...

The Marmara Oteli’nin penceresine ‘1 Mayıs 1977’de buradan ateş edenler bulunsun’ pankartı astılar, Türkiye’nin gündemine oturdular. 1 Mayıs’tan sonra ‘Bir de şunu yapın’ gibi eylem siparişleri aldıklarını söylediler. Onlar Genç Siviller...

Ankara Tandoğan’daki Cumhuriyet Mitingleri’ne karşı İstanbul Miniatürk’teki Anıtkabir önünde eylem yapan, Cumhurbaşkanı seçimindeki tartışmalarda ‘Aliye Özçelik’ adlı sanal bir karakter yaratan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü davetine Converse ayakkabıyla giden, 19 Mayıs’ların stadyumlardan kurtarılmasını isteyen Genç Siviller onlar... Destekleyenler var ama bir o kadar da eleştiriliyorlar.

Bir sivil toplum kuruluşu olan Genç Siviller’in temeli yaklaşık 10 yıl önce Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden bir grup öğrencinin GAP turuna çıkmasıyla atıldı. O gençler arasında bir mail grubu oluşturuldu. 2003’te TBMM’de ‘19 Mayısları Stadyumlardan Kurtaralım’ başlıklı bildiriyle geniş kitlelerce tanındılar. Sembolleri Converse ayakkabı... Bir dernek statüsünde olan Genç Siviller’de aidat ödeyen üye sayısı 50. Mail grubuna üye sayısı ise 2 bin 500.

Son eylemleri ise çok ses getirdi; 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’ndaki The Marmara Oteli’nin 19’uncu katının penceresinden ‘1 Mayıs 77’de buradan ateş edenler bulunsun’ yazılı bir pankart açtılar. Amaç ‘Kanlı 1 Mayıs’ı’ unutturmamaktı... 1977’deki İşçi Bayramı kutlamalarında, aralarında DİSK Başkanı Kemal Türkler’in de olduğu 34 kişi yaşamını yitirmiş, yaklaşık 130 kişi de yaralanmıştı. Kemal Türkler, kürsüde konuşma yaparken Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan ateş sonucu panik yaşanmış, ardından Intercontinental Oteli’nin de üst katlarından ateş açılmıştı. Meydanı dolduranlar kaçmaya çalışırken polis panzerleri onları Kazancı Yokuşu’nda sıkıştırmıştı. Ölenlerin çoğu da ezilerek yaşamını yitirdi.

Geçen 1 Mayıs’ta otel odasından bu pankartı açan Genç Siviller’den Hayri İnce 26 yaşında. Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi, şu anda Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyor. Diğer bir isim olan Mücteba Kılıç ise 36 yaşında ve 10 yıldır avukat. İki eylemci ve yine Genç Siviller Hareketi’nin sözcüsü Turgay Oğur anlatıyor...

The Marmara’ya pankart açma fikri nasıl ortaya çıktı?

Hayri İnce: Taraf gazetesinden Yıldıray Oğur’un fikri... Biz en önce pankartı hazırladık.

Bunun hukuki bir yaptırımı yok mu?

Mücteba Kılıç: Cezai açıdan hiçbir hukuki yaptırımı yok. Demokratik bir eylem ve metin illegal ifade içermiyor. Bir de biz yargıya yardımcı olup savcıya adres gösterdik.

Sizi ‘Meydan kapalıyken neden böyle bir eylemi yapmadılar’ diye eleştirenler var.

H.İ.: Bu sene de kapalıydı. Eğer gece saat 24.00’te otele giremeseydik bu eylemi yapamayacaktık çünkü her yer o saatten sonra kapandı.

BOĞAZ’IN TADINI ÇIKARDIK

Tavrınızı şımarık bulanlar da var. Mesela ‘Mini bar fiyatına kadar söylemişler bari yediğiniz yemekleri de anlatsaydınız’ gibi.

H.İ.: Yemeğimizi dışarıda yedik. Çünkü otelde ödediğimiz fiyata oda ve kahvaltı dahildi. Tamam dışarıda üçüncü sınıf bir lokantada yemek yemedik ama çok lüks bir yerde de yemedik. Hatta mini bardaki biralar pahalı olduğu için biralarımızı da dışarıdan aldık. Otele gidip Boğaz manzarasını izledik. Hatta Facebook’taki videoda 77’deki katliamın görüntülerini izledik, efkarlandık... Sabah kahvaltı yaptık.

M.T.: Süper bir kahvaltıydı.

Bu eylemden sonra artık sizden daha yaratıcı eylemler beklenecek. Ne diyorsunuz bu duruma?

T.O.: Özel eylem siparişleri alıyoruz. Bize ‘Şu konuda da bir şey yapar mısınız?’ diyenler çok oluyor. Bir de ‘Hep bu konuda bir şey yapıyorsunuz, bir de şunu yapsanıza bakalım demokrat mısınız, değil misiniz?’ diyenler var. Biz nöbetçi sivil toplum kuruluşu değiliz.

Şimdi Converse’lerinizle Davos’a gitmeniz isteniyor.

T.O.: Uçak biletini alan biri olursa gideriz (gülüyor).

Yıllardır ‘19 Mayıs’ı stadyumlardan kurtaralım’ çağrısı yapıyorsunuz. Önümüz 19 Mayıs, ne yapacaksınız?

T.O.: 19 Mayıs’ta kart kaldıranları sivil itaatsizliğe davet ediyoruz. ÖSS cenderesine sokulmuş, kaderi bu sınava kilitlenmiş gençlerin yanlış kart kaldırmasını önereceğiz. Şu an gündemimizde 27 Mayıs var, geçen yıl ‘Yassıada demokrasi adası olsun’ kampanyası başlattık. 27 Mayıs’ta teknelerle büyük bir Yassıada çıkarması yapmak istiyoruz. Çünkü Türkiye’nin yakın tarihiyle yüzleşmesi gerektiğine inanıyoruz.

Ermenistan bize tatil gibi geldi

Eyleminiz yaklaşık 900 liraya mal oldu. Siz geçen yıl Ermenistan-Türkiye milli maçı için Ermenistan’a gitmiştiniz. Bir eliniz yağda, bir eliniz balda bir grup musunuz?

T.O.: Biz acıların çocuğu değiliz. Sonuçta çalışıyoruz. Ermenistan’daki maça 11 kişi gitmiştik. Bir futbol takımı gibi... Kişi başı 700 euro para harcadık. İki arkadaşımız o sıralar işten çıkarılmıştı, onlar tazminatlarıyla geldi. Tatil gibiydi, denizde yanmaktan daha şahane bir tatildi.

H.İ.: Bu eylem için hepimiz ortaya para koyduk. Örneğin dernekteki arkadaşımız Bedriye Altınyol bu eyleme 300 liralık bir maddi destekte bulundu. Sendikalar pankartlar için çok daha büyük paralar harcıyor. Biz 900 liraya bütün Türkiye’ye 1977 katliamını hatırlattık. Paha biçilmez bir eylemdi bizce.

Babası izin vermedi annesinden sakladı

EYLEM için The Marmara’da odayı tutan kişi Mücteba Kılıç. Kendisinin eylemci olmadığını sadece hukuki yardımda bulunacağını anlatan Kılıç o günü ve yaşananları şöyle anlatıyor: ‘Hayri ve bir arkadaşımız kalacaktı. Odayı Hayri adına tuttum ve kredi kartıyla ödeme yaptım. Aslında beşinci katta asıl ateş edilen odayı tutmak istedik ama oranın tadilatta olduğunu söyleyip bizi 19’uncu kattaki odaya yönlendirdiler.’

Sözü devralan Hayri İnce şöyle devam ediyor: ‘Diğer arkadaşımız gelemedi, babası eyleme izin vermedi. Ben yalnız kalınca, gözaltına alınırsak bize hukuki destek sağlayacak Mücteba Kılıç eyleme katıldı.’

Hayri İnce, eylemi ailesinden habersiz yapmış hatta kendisi pankartı açarken amcası DİSK kortejinde yürüyormuş. İnce ‘Amcam bana ‘Oh biz kortejde yürürken, sen beş yıldızlı otelde eylem yap’ dedi. Ailem beni tebrik etti’ diyor. Mücteba Kılıç ise ‘Annem böyle bir şey yapacağımı duysa beni keserdi. Ama gözaltına alınmayınca babam gazetede çıkan fotoğraflarımı kesip işe götürüp ‘İşte oğlum’ dedi. Ben İstanbul Barosu’na kayıtlıyım, tüm avukatlar da tebrik etti’ diye konuşuyor.


stratejikboyut.com