|
05-25-2009, 20:33 | #1 |
Habervaktim "‘İyilik meleği’ ve ‘ikiyüzlü militanlar’ "
Geçtiğimiz haftanın en çok tartışılan gündem maddesi ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’ın vefatı oldu. Ergenekon soruşturması kapsamında evi aranan Saylan, bir anda Ergenekon mahallesinde popüler oldu. Saylan’ın bu popülerliği, genç yaşlı tüm Ergenekoncular ile Ergenekon’a destek vermek için manipüle edilenleri cenazesinde buluşturdu. Saylan’ın ölümünden sonra Ergenekoncu medya, Vakit ve Habervaktim’e yönelik çirkin iftiralarını sürdürdüler. Ne Vakit gazetesi ne de habervaktim.com Türkan Saylan’a karşı hiçbir hakarette bulunmadığı hâlde, Ergenekoncu medya bizleri adeta militanlara (Bostancı teröristinin Milliyet ve Vatan bağlantılarını hatırlayın) hedef gösterdi. Oysa biz Saylan’ı ‘iyilik meleği’ gösterenlere karşı, onun Ergenekoncu medyaya konuştuklarını gösterip Saylan’ın ‘iyilik meleği’ olamayacağını söyledik. Onların bu ikiyüzlülüğünü deşifre ettiğimiz için, bir anda çirkefleştiler ve bizlere saldırdılar. ‘İyilik meleği’ diye halka sunulan Saylan, Hürriyet’ten Ayşe Arman’ın “başörtüsünden dolayı üniversiteye gidemeyen kızlar için üzüldünüz mü?” sorusuna, “Asla, o kızları militan yapıyorlar. Ben çok netim bu meselede. Gerçi, o örtü sayesinde erken koca buluyorlar o ayrı” diyor. ‘İyilik meleği’nin şu sözleri de Hürriyet’ten: “Başörtülü kızlara burs vermiyoruz. O çocukların bir kısmı militan olarak kullanılıyor. Casus gibi aramızda onları istemiyoruz.” Peki, bu sözleri söyleyen bir insana nasıl ‘İyilik meleği’, ‘Hayatını kızların okumasına adamış’, ‘İnsan hakları savunucusu’, ‘özgürlükçü’ denilebilir? Bunları söylemek için ikiyüzlü olmak, yalan söylemek gerekmiyor mu? İşte bize saldıranlar, onların ikiyüzlülüğünü deşifre ettiğimiz için, “Neden siz de bizim gibi iki yüzlülük yapmıyorsunuz?” mantığı taşıdıkları için saldırıyor. Başörtüsü yasağını savunan ve tahammül edemeyen bir insan ‘özgürlükçü mü’ yoksa ‘özgürlük düşmanı mı’ olur? Oysa bunların ikiyüzlülüğünü sadece biz değil, yaşam tarzı olarak onlara çok yakın olan ‘Beyaz Türkler’in ender makul isimlerinden Serdar Turgut da deşifre ediyor. Turgut, 22 Mayıs 2009 tarihli Akşam gazetesinde başörtülü kızların ikna odalarındaki içler acısı durumunu Saylan’ın ‘kardelenleri’ ile karşılaştırıyor ve haklı olarak “Ya o korkunç ikna odalarına Kardelen kızları sokulsaydı?” sorusunu soruyor. Turgut, başörtüsü karşıtı zihniyeti tanımlamak için devamında şöyle diyor: “Üniversiteye gelen türbanlı kızları kapıda kurulan o korkunç ikna odalarına sokarak o türbanı çıkartmaya ikna edeceğini düşünen zihniyetti bu. Türkan Hanım'ın bu uygulamaya açık destek verdiğini söylemiyorum ama fazla itiraz da etmedi. Çünkü türban meselesinin bir kandırılmadan, bir yanlış anlamdan ibaret olduğunu düşünen 'Çağdaş görünümlü Türk kadınları' grubundandı o. İşte bu yüzden onun Kardelenleri arasında pek türbanlı kız yok. Bursları verenler olmamasıyla da övünüyor. 'Türbanlılara başkaları burs veriyor zaten' diyorlar.” Gerçekler yüzlerine çarptığı için bir anda agresifleşen militan Ergenekoncu medya mensupları, Habervaktim’in Saylan’ın yaşam ünitesinde ‘fiş’in neye göre çekildiğini sorgulayarak ‘Saylan’a otopsi yapılması’ çağrımızı da ‘çirkin saldırı’ olarak lanse ettiler. Saylan’ın yaşam ünitesindeki ‘fiş çekme zamanlaması’ndan ve de gazeteciliğin olmazsa olmaz ‘sorgulayıcı’ kuralından hareketle bu çağrıyı yaptık. Çünkü biliyoruz ki, Ergenekon soruşturmasıyla birlikte Türkiye’de faili meçhul cinayet işleyenlerin, bu cinayete kurban gidenlerle ideolojik birliktelik içinde olduğu ortaya çıktı. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve daha birçok önemli ismi öldürtenler, ertesi gün manipüle ettikleri kitleleri sokağa çıkartıp ‘Kahrolsun şeriat’ sloganı attırıyorlardı. Karanlık odanın bu kirli oyunu Danıştay cinayetinde ve Cumhuriyet’e atılan bombalarda ortaya çıktı ve meğerse bunlar kendileriyle aynı düşüncede olan bu kişileri kendileri öldürüyormuş. Biz bu siyasi cinayetler işlenmeden önce Ergenekon mahallesinin fikir babası İlhan Selçuk’un da bilgisine başvurulması çağrısı yapıyoruz. “Ülke karışsın, darbeye zemin hazırlansın” sözlerini söyleyebilen Selçuk’un, daha önce de bu sözleri söylemiş olabileceği ve bunun için planlar yapmış olabileceği ihtimal dâhilindedir. Aydınlık ve temiz bir Türkiye dileğiyle, tüm okuyucularımıza huzurlu bir hafta diliyoruz… vakit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-25-2009, 20:56 | #2 |
Acısını vakitten çıkartmaya çalışıyorlar fakat bu acı yüreklerine iyi oturmuşa benziyor
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|