|
05-27-2009, 13:44 | #1 |
"Yes-No Önder Sav" Bir yaşında..
Bir yıl geçti, ikisinde de tık yok CHP Genel Sekreteri Önder Sav'a, hem de CHP Genel Merkezi'nde seçim taktikleri veren Merkez Valisi Ali Serindağ'ın bağlı bulunduğu Bakanlığı eleştirmesinin üzerinden tam 365 gün geçti. İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda Vali Serindağ hakkında sadece “kınama” cezası verildi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın Peygamber Efendimiz ve Hac ibadetine yönelik alaycı tavrının üzerinden tam 1 yılı aşkın süre geçti; ancak o ne özür diledi, ne istifa etti, ne de hatasını kabul etti. 26 Mayıs 2008. Merkez Valisi Ali Serindağ, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'a daha önce görev yaptığı Bolu ile ilgili verdiği seçim taktiklerini “Sanki CHP Valisi” haberiyle duyuruşumuzun dün yıldönümüydü. CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın Müslümanların kutsalına hakaret etmesi ve ardından Bolu eski Valisi Ali Serindağ ile CHP Genel Merkezi'nde görüştükleri sırada elindeki cep telefonunu açık bırakarak odasındaki görüşmeyi muhabirimize dinletmesi, Türk siyasi gaf tarihine altın harflerle geçmeyi hakkeden Sav'ın davranışının üzerinden tam 1 yıl geçti. Özür dilemek veya istifa etmek yerine Sav, ortadan kayboldu. O da yetmeyince “iktidar tarafından dinleniyorum” yaygarası koparttı. Üstelik kendi açtığı davaların duruşmasına ve Meclis'te kurdurduğu komisyona ifade vermeye bile gitmedi. 23 Mayıs 2008 sabahı Müslümanlara hakaret ettiği için özür dileyip dilemeyeceğini öğrenmek üzere Muhabirimiz Aslan Değirmenci, Sav'ı cep telefonundan arayarak görüşmek istedi. Tam o sırada Bolu eski Valisi Ali Serindağ ile gizli görüşen Önder Sav, telefonunu açarak “bir dakika bekleyin” dedi. Ancak bir daha telefona dönmedi. Bu sırada muhabirimiz, Sav ile Serindağ arasındaki görüşmeyi not aldı. Sav'ın marifetiyle Merkez Valisi Ali Serindağ ile yaptığı görüşmenin ayrıntıları, gazetemizin 26 Mayıs 2008 tarihli baskısında “Sanki CHP Valisi” başlığıyla duyuruldu. CHP Genel Sekreteri Önder Sav'a, hem de CHP Genel Merkezi'nde seçim taktikleri veren Merkez Valisi Ali Serindağ'ın bağlı bulunduğu Bakanlığı eleştirmesinin üzerinden tam 365 gün geçti. İçişleri Bakanlığı, kamuoyunun baskıları sonucu Serindağ hakkında siyasi değerlendirmeler yaptığı gerekçesiyle inceleme başlattı. Görevlendirilen iki mülkiye müfettişi, düzenledikleri raporda, konuşmada bir suç unsuru bulunmadığı, bu nedenle vali hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verdi. Raporun yetersiz olması üzerine Serindağ hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturmada Serindağ'ın “Amirleri hakkında tenkit edici söylemlerde bulunmak, siyasi değerlendirme yapmak, ildeki siyasi yapı ile ilgili olarak CHP Genel Sekreteri'ne bilgi vermek” suçlamasıyla sadece “kınama” cezası verilmesine karar verildi. Oysa dönemin Adalet Bakanı RP'li Şevket Kazan, Kudüs Gecesi düzenlediği için görevden alınan RP'li Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ı cezaevinde ziyaret etmiş ve bu ziyaret MGK gündemine taşınarak 28 Şubat kepazeliğinin önü açılmıştı. Ergenekon soruşturmasının gölgesinde kalan haber, CHP ve yandaş medyasının olayı “dinleniyoruz” yaygarasına dönüştürene kadar pek ses getirmemişti. Dinlendiği yönündeki iddiaları boş çıkan Sav, bütün Türkiye'de alay konusu oldu. İnternet kullanıcılarının Sav ve CHP ile ilgili ürettiği birbirinden ilginç espriler, büyük ilgi gördü. Telekulak iddiasıyla güvenlik güçlerini ve masum kişileri zan altında bırakan CHP, gerçeğin ortaya çıkmasıyla tam anlamıyla sessizliğe büründü. CHP Lideri Baykal, hafta sonunu evine kapanarak geçirdi. Olayla ilgili ilk özeleştiri ise gazetecilerden geldi. İlk gün hükümete ve gazetemize sert tepki gösteren yazarların bir kısmı özür dilemek zorunda kaldı. Sav'ın açıklamalarına güvenen ve daha sonra gerçeklerin ortaya çıkması üzerine zor duruma düşen yazarlar, Önder Sav'ın istifa etmesini istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sav'ın dinlendiği iddiasıyla başlatılan soruşturmanın “telefon görüşmesine ilişkin kaydın Önder Sav'ın telefonunu açık bırakması sebebiyle gerçekleştirildiği ve kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verdi. Buna rağmen Önder Sav, dinlendiği iddiasıyla kurulmasına neden olduğu TBMM Telekulak Komisyonu'na ifade vermeye bile gitmedi. Öte yandan Sav, dinlendiği iddiasıyla Ankara Temsilcimiz Serdar Arseven ve Muhabirimiz Aslan Değirmenci hakkında Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. TBMM Telekulak Komisyonu'na gitmeyerek “Milli iradeye saygısızlık” yapan Sav, Arseven ve Değirmenci'nin hazır bulunduğu duruşmalara da katılmayarak “bağımsız yargıya saygısızlık” yaptı. / VAKİT
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-27-2009, 14:19 | #2 |
SİZLERE ARŞİVİMDEN BİR ÇİZGİ YORUM.... |
|
05-27-2009, 14:28 | #3 |
O olayda Zaman gazetesi de "yanılanlar" safındaydı. Belirteyim. Bunu bizzat köşesinden Ekrem Dumanlı yazdı "Vakit'in savunması da komik" diye.. Ne ise. Baykal efendi, ya Sav'ına bak ya da Valine. Hiçbirine bakamıyorsan da "Valiler AK Parti'li-AK Parti'ye çalışıyor" gibi zırvaları kendine sakla. Ar olsun azcık ar. -- Bir karikatür de ben çakayım, Salih Memecan ustadan: |
|
05-27-2009, 15:41 | #4 |
Nice yıllara!..
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|