|
06-22-2009, 16:33 | #1 |
~ Takva Odur ki ~
Kişinin kendisine ahirette zarar verecek şeylerden son derece sakınmasından ibarettir. Bu sıfatı takınanlara muttaki denir. (emirleri terketmekten, yasakları işlemekten sakınan)
Takvanın üç mertebesi vardır: 1- Küfrü icab eden (gerektiren) inançlardan,sözlerden ve işlerden uzak olarak, ebedi azabdan sakınmaktır. 2- Günahkar eden şeylerden sakınmak:Bu da emirleri tutup yasaklardan hatta küçük günahlardan bile kaçmakla olur. 3- Yukarıda anlatılan iki mertebeyi elde ettikten sonra, kalbini Mevla Teala'dan (Celle celalühü) meşgul edecek her şeyden sakınmaktır. Her şeyden kesilip tamamıyla Mevlaya (Celle celalühü) yönelmektir. ''Ey iman etmiş kullar! ALLAH'dan hakkıyla sakının.'' (Ali imran/ 102) ayeti celilesinde emrolunan hakiki takva budur. (Cenabı hak (Celle celalühü) cümlemizi bu en yüksek mertebedeki takvaya ulaştırsın.) (Amin) Efendimiz (Sallu aleyhi ve sellem) şu hadisi şerifte takvanın bu mertebesine işaret ediyor.''Kul, zararlı şeylerden korkusundan dolayı zararsızları terketmedikçe, muttakilerden (takva) derecesine ulaşanlardan olamaz.''(yani, şüphelilerden sakındıgı gibi şüphessizlerden sakınmadıkça müttakilerin derecesine ulaşamaz.) Günahların küçügünü de, büyügünü de terket ki asıl takva odur. Diken dolu arazide yürüyen gibi ol ki, o her gördügünden sakınır. Küçük bir günahı hakir tutma, zira dağlar küçük taşlardandır. Bu üçüncü mertebe hususunda büyüklerin görüşleri farklıdır. Takva: Mevla'nın (Celle celalühü), seni, yasak ettigi yerde görmemesi ve emrettigi yerde seni kaybetmemesidir. Yani emrettigi yerde seni bulmasıdır. Bazıları da demişlerdir ki Takva:Kişinin kendi gücünden ve kuvvetinden beri olmasıdır.'' yani hiçbir işte kendi gücünü ve kuvvetini görmeyip hepsini Mevla'dan (Celle celalühü) bilmesi ve ancak ona güvenmesidir.'' Büyüklerin bazıları da Takva:Sırrını iç alemini Hak'dan meşgul eden her şeyden uzak tutmakdır demişlerdir. Hatta üçüncü mertebe sahiplerinden bazısı: "(Ya Rabbi) Şaşırarak bile hatırıma senden başka bir istek gelse kendi riddetimle hükmederim.'' yani kendimi dinden dönmüş sayarım'' demişler. İşte bu büyükler takvayı bu kadar ince ve derin manada anlamışlardır. Ömer İbn-i Abdülaziz (radıyu anh) buyurdu ki: Takva: ALLAH'ın (Celle celalühü) haram yasak ettigi şeyleri terketmek ve ALLAH'ın (Celle celalühü) farz kıldıgı şeyleri yerine getirmekten ibarettir. ALLAH'ın (Celle celalühü) bunlardan başka sana nasip ettigi (ibadetler) hayır üzerine hayırdır. Ruhul Furkan tefsiri 1.cild
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
ak parti, ak parti forum, ak parti gençlik kolları, duyguseli, fda, recep tayyip erdoğan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|