AK Gençliğin Buluşma Noktası
Diğer Partiler Diğer Partiler ile ilgili propaganda ve reklam dışındaki bütün paylaşımlarımızı burada yapıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-23-2009, 16:01   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart Baykal Bırakacağı Tarihi Açıkladı
http://www.haberciniz.biz/haber/bayk...di-671153.html

Başbakan Erdoğan'ın siyaseti bırak çağrısı yaptığı CHP Lideri Deniz Baykal Erdoğan'a cevap verdi. Baykal verdi cevapta siyaseti ne zaman bırakacağını söylerken siyaseti neden yaptığına da değindi.

İşte Baykal'ın siyaseti bırakacağı tarihi açıkladığı o konuşması:
Bırakacağı tarih bu videoda...

Aktifhaber


Baykal şunları söyledi:
AKP YAPTIĞI HARCAMAYI VATANDAŞTAN ÇIKARIYOR
"Küçülme zamlarla halka döndü. AKP mali politikayı bir kenara bıraktı, siyasi nedenler yüzünden, seçim kazanmak için -önce 2007 ardından 2009- seçimlerini kazanamak için olağanüstü harcama yaptı. Bütçe delik deşik oldu. Sanki çok olağan bir dönem yaşıyormuşuz gibi harcamalar artıyor. İşte bu tablo vatandaşın tepkisini çeken zamların, vergi artışlarının altındaki tablodur. Akaryakıta, KDV'ye ÖTV'ye zam yapılması, öğrenci harçları başta olmak üzere harçların yükseltilmesi, lokantalarda KDV'nin artırılması ve pek çok konuda zam hazırlığının yürütülmekte olması, AKP'nin seçimlerde oy almak için yaptığı harcamanın bedelini vatandaştan çıkarmasıdır. Bunun anlaşılmasını istiyorum."
HALKIN PARASIYLA HALK İŞSİZ BIRAKILDI
"Türkiye zam ve borçlanma sarmalına girecek. Zam yapacak yetmeyecek yeniden borçlanacak. Zamlar ve vergilerin artması Türkiye'nin zaten çarpık olan sosyal adaletsizliğini daha da çarpıklaştırıldı. OECD'de hiçbir ülkede böyle çarpık bir vergi sistemi yoktur. AKP bu paraları vatandaştan çıkarmaya çalışıyor. Bunun altında AKP'nin siyasi oyunu vardır. Halkın parasıyla halk işsiz bırakılmıştır...
HANİ DARBE YAPILIYORDU? UNUTULDU MU?
Yaz başında silahlı kuvvetlerle ilgili bir tartışma yaratıldı. Güya belgeye dayalı bir olay ortaya atıldı. Hepimiz tedirgin olduk. Türkiye ortak bir anlayışla şunu söyledi: "Eğer gerçek bir darbe komplosu varsa, derhal gereği yapılmalı, bu cunta açığa çıkarılmalı, sadece onlarla değil, gelmiş geçmiş darbe girişimleriyle de hesaplaşmalıdır. Başbakan bunu üzerine kararlılıkla yürüyeceklerini söylüyor idi. Ne oldu sonra? O konuyu unuttuk galiba! Türkiye'yi derinden sarsan bu konu ne oldu? Bu nasıl iştir?
Bu iş ortaya çıktığında ya bundan genelkurmay başkanının haberi var, ortaya çıksın ya emir komuta zinciri dışında bir yapılanma var, o da ortaya çıksın dedik. Üçüncü ihtimale göre bu ikisi de doğru değil, o zaman da bu komplo ortaya çıkarılsın dedik.
SANKİ HİÇ YAŞANMAMIŞ GİBİ
Şimdi geldiğimiz noktada "bunlar sanki hiç yaşanmamış" gibi... Geldi, geçti... Geldi, geçti ama yıktı da geçti. Kesinlikle kabul etmiyorum. Türkiye'de silahlı kuvvetlerin yıpratılmaya çalışıldığını görmezden gelemeyiz. Bunlar aydınlatılmalıdır.
MEMLEKETİ KADERİNE TERK EDEMEYİZ
Geceyarısı bir kanun düzenlemesiyle bu tartışmaları ortadan kaldıracak tedbirler alınmak istendi. Şimdi o yasayla ilgili Anayasa Mahkemesi bir karar verecek. Bu konuları boşlukta bırakmak doğru değil. Silahlı kuvvetler Türkiye'nin önemli bir kurumudur. Demokrasi bir temel anlaşıştır. Bu konuları tesadüfe bırakarak memleketi kaderine terk etmek doğru değildir.
Türkiye'de bir süredir vesayet tartışması yaşıyoruz. Kadrolaşma bu sürecin bir temel dayanağıdır. Ülkenin üzerinde vesayeti tesis etmek için böyle bir uygulamanın net bir şekilde önümüze çıkmakta olduğunu görüyoruz. Silahlı kuvvetler anayasamızın koyduğu çerçeve içinde işleyen bir temel kurumdur. Buraya dair bir vesayetin yanlış olacağına dikkat çekmek istiyormu
ELİNİ TSK'DAN ÇEK
Asker sivil ilişkilerinde bir yeni dönem yaşıyoruz. Hala aydınlatılmamış bir dolmabahçe görüşmesi mevcut. Bu görüşme bu yeni dönemi başlatmak için de önem taşıyor muydu? Manzaraya dışarıdan bakıldığında gerilimli bir durum görüyoruz. Herkesin oradan uzak durması lazım. Elini silahlı kuvvetlerden çek. Orası senin vesayet arayacağın bir yer değildir.
Şimdi yaz ilerledikçe bu çatışmanın yargıya geçtiğine tanık oldu. Yargıyı sindirme, yargıyı etki altına alma vesayeti yargıya taşıma mücadelesi sürüyor.
Bu konuda AKP’nin ta başından beri yargıyı kontrol altına alma çok açık bir çabadır.

ERGENEKON DAVASI
Şimdi 'Güvenlik güçleriyle tam bir işbirliği içindeyiz' dedi. Arkasından dedi ki, 'Durun bekleyin daha neler gelecek.' Davayı kim götürüyor? Geçenlerde Başbakan Yardımcısı Ergenekon’u ezdik dedi. Başbakan çıktı 'Ergenekon terör örgütü' dedi. Savcılıktan da hakimliğe terfi etti. Yardımcısı da 'Ergenekon’u ezdik' dedi. Daha ortada hüküm yok karar yok ifade yok.
Haklı haksız insanların mağdur edildiği, baskınla ifadelerinin alındığı, evlerinden apar topar çıkarıldığı, insani boyutu eksik diğer boyutu eksik bir tablo yaşanırken, yargı üzerinde denetim konusunu konuşuyoruz.
Yargı bu hale getirilmiş. Şimdi HSYK’nın konumuyla ilgili olarak Başbakan diyor ki Adalet Bakanlığı listeyi hazırladı, HSYK bunu onaylayacak. Sıkıntı var diyor. Yani Başbakan’a ne yapacağız? Hukuku demokrasiyi Anayasa’yı mı anlatacağız.

MAYIN KARARI
Anayasa Mahkemesi'nin mayınla ilgili düzenlemeyi kısmi olarak bozduğunu konuşma anında öğrenen Baykal şunları söyledi:
Şimdi bir haber geldi, Anayasa mahkemesi mayınla ilgili düzenlemenin 49 yıllığına kiraya verilemeyeceğine karar vermiş. Biz de zaten bu noktasına karşı çıkıyorduk. Ben ne diyeyim artık Başbakan'a bunu günlerce savundu.
AKMAN'I NEDEN YARGILAMIYORSUN?
Hakime dayalı dava olmaz. Dava vardır 30 yıl sürer tapu davası gibi. Ergenekon'da buna dönecek. Hukukun kuralları doğrultusunda işlemesiyle davanın hukukiliği ölçülür. Şimdi öyle bir yere gelindi ki aman oradaki savcılara dokunulmasın. Hakim, savcı seçmeyeceksin. Ben seçtim dokunmayın demiyeceksin. Yargı sürecini işletmediniz. Zahid Akman'la ilgili işletmiyorsunuz. Burada hangi demokrasi kamu yararı var. Yargılayamıyoruz. Şimdi hukuku sana mı takdim edeceğiz. Okkır'ın ölümüne dair dava açılamıyor. Ergenekon savcılarına soruşturma talebine izin vermiyorsun sonra hakkında soruşturma yok diye yerinde dursun diyorsun. Özelleştirme yüksek kurulu başkanına dava açılamıyor ama açılamıyor. Ama bu süreç için izin verilmiyor. Ne bu burada hukuk mu korunuyor hak mı korunuyor
EKONOMİ
Yeni bir aşamaya geldik. Doğal olarak ekonomideki küçülme vatandaşın ekonomik konumunu ciddi etkiler biçimde, zamlarla, dolaylı vergilerle, elle tutulur somut bir aşamaya geldi. Bunun altında ne yatıyor?
Türkiye daima büyüyen bir ekonomi olarak gelişmiştir. 2008 yılından itibaren küçülen bir ekonomiye dönüşmüştür. 2009’da çok çarpıcı bir biçimde ekonomik daralma ortaya çıkmıştır. AKP’nin uzun süre kararlılıkla sürdürdüğü mali istikrar politikasını bir kenara bıraktığı ve olağanüstü harcamalara yöneldiği, siyasi amaçlarla olağan dışı bir harcama dönemine girdiği, bunun sonucunda da bütçenin delik deşik olduğu gerçeğidir.
Bütçe 6 ayda 23 milyar liralık açık, yıl sonunda da 50 milyar liralık bir açığa yöneldi.
İşte bu tablo vatandaşın tepkisini çeken vergi zamlarının altındaki tablodur. Birden bire yeni bir zam dalgasının geliyor olması, KDV’ye ÖTV’ye zam yapılması, harçların yükseltilmiş olması, lokantalarda KDV’lerin yükseltilmesi, değerli kağıtlara ciddi zam yapılması AKP’nin seçimlerde yaptığı harcamaların bedelini vatandaştan çıkarmak üzere uyguladığı ekonomi politikasıdır.
Bugün Türkiye neden bu zamlarla karşı karşıya? Çünkü AKP önce 2007 sonra da 2009 seçimlerinde oy kazanmak için para harcamaktan çekinmemiştir. Halkın kemer sıkmasını kaçınılmaz hale getirecek bu uygulama devam edecektir. Kemerde sıkacak delik kalmamıştır ancak yeni delikler sıktıracaklardır.
Zamla bu iş bitmeyecek, devlet borçlanmaya başlayacaktır. Zam yapan bir ekonomi politikası Türkiye’ye yön vermeye başlamıştır.
DARBE BELGESİ
"Yaz başından itibaren TSK'ya yönelik belgelerin ortaya atıldığına şahit olduk. Başbakan'ın dediği gibi TSK'nın içinde cunta kurulduğunun kanıtı varsa , derhal gereği yapılmalı. Bu konuda Başbakan ve hükümet yetkilileri kıyameti kopardı. Belgeler unutuldu mu? Ne oldu? Ne yapıldı? Türkiye neden günlerce bunu konuştu? Türkiye'yi sarsan bu olay için şimdi ne yapılıyor? Bu olayın altında ne yatıyor? Buı komployu kimler hazırlamıştır? Devletin hangi birimlerinde bu belge hazırlanmıştır ve sızdırılmıştır? Devletin bu belgeyi ciddiye alması için kimler aracı olmuştur? Tüm bunların cevabının verilmesini istedik.
Bu olayın üstü kapatılıp unutulamaz. Türkiye'de TSK'yı yıpratma konusunda sistematik bir çabanın yürütülmekte olduğu gerçeğini görmemk mümkün değildir. Bu çabanın kimler tarafından verildiğinin ortaya çıkarılması gerekir. Bu konular boşlukta bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler Türkiye'nin en önemli kurumlarındandır. Bu konuları kendi haline terk ederek, memleketin kaderini nasıl olacağı belli olmayan bir sürece terk edemeyiz. Özellikle hükümet ve TSK kendi aralarındaki ilişkiyi çok sağlam bir temel üzerinde kurup, geliştirmelidir. Buna çok ihtiyaç vardır.
Türkiye'de TSK'nin AB'ye girmeyi amaçlayan, demokratik reformlar yapmak isteyen bir ülkeye kendini adapte etme ve bunu içine sindirme gayreti içinde olduğunu dışarıdan biz gözlemliyoruz.
Bugüne kadar çıkarılan birtakım yasalara biz de destek verdik. TSK'da yeniden yapılanmaya dönük ciddi bir çaba var. Yeni konsepte göre TSK'nın da kendi yerini yeniden belirleme çabası içine girdiğini görüyoruz. Burada bir problem yok. Problem, bu doğal dönüşümün bir hesaplaşmanın dayanağı haline getirilmesidir. Kaçınılması gereken budur. Bugün biz Türkiye'de demokratik bir evrim mi yaşıyoruz, yoksa TSK'ya yönelik bir intikam alma, husumet politikası mı izliyoruz?
Demokratikleşme adına yapılanları kontrolsüz ve intikamcı bir hesaplaşmaya dönüştürme çabaları fevkalade yanlış, tehlikeli ve kabul edilemezdir."


Haberciniz

 

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-23-2009, 16:10   #2
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Laf salatalığından başka birşey değil!Adam gibi çıkıp demiyor;ben bu koltuğa ölümüne kadar yapıştım!Yok şöyle oldu,yok böyle oldu.Oyala bakalım CHP mensuplarını!
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-23-2009, 16:13   #3
Kullanıcı Adı
Seyyah
Standart
Baykalı severim kalsın kalsın o nimet bizim için
Karışmayın adamıma
Baykal olmasan %47 alınmazdı:D
Seyyah isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-23-2009, 16:17   #4
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Bay-kal'ın bıraktığını biz göremeyiz sanırım...


Artık çocuklarımız mı torunlarımız mı onu da bilemem...
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-23-2009, 16:37   #5
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
2187 yılında bırakacakmış amcaları
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-23-2009, 16:48   #6
Kullanıcı Adı
muhafazakargenc
Standart
3011'de ikidar olunca 3016 bırakır beş yıl başbakanlık yapsın demi ya...
Vesselam..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-23-2009, 16:51   #7
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Ak PARTİ eğer iktidardan inerse yerine gelecek parti Chp'dir...

Ama nasıl geleceği belli...
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi