07-25-2009, 01:21 | #1 |
Almanya’da başka, Türkiye’de başka Doğan! Ali Karahasanoğlu - Vakit
Büyük patron, önceki gün bir ödül almış.. Alınan ödülün ismi ne? Federal Liyakat Nişanı.. Bu ödül kimlere verilir imiş? “Politik, ekonomik, sosyolojik ve manevi alanlardaki başarılı çalışmalar ve ülke barışına sunulan katkılar sunanlara” verilir imiş! Ödülün verilme sebebini okuyunca hayret ettim. “Aydın Doğan mı, manevi alanda başarılı çalışmalar yapan kişi?” diye sordum kendi kendime.. Hemen sonrasında da ikinci sorum geldi: “AydınDoğan mı, ülke barışına katkılar sunan birisi?” Manevi alanda, topluma verdiği zararlar ortada.. Namaz kılan öğrencileri manşete çeken gazeteler, Aydın Doğan sahipliğinde yayınlanmıyor mu? Aydın Doğan sahipliğindeki gazetelerde, cinsel sapkınlıklar çok normal davranışlar gibi gösterilmiyor mu? Aileyi yıkma amaçlı, zinayı normal gösteren diziler, Aydın Doğan’ın televizyonlarında değil mi? Sahibi olduğu internet sitelerinde, kadın vücudunu istismar eden yayınları ortada değil mi? Bu adam, nasıl “manevi alanda başarılı” gösterilebilinir?.. Ya “ülke barışına katkı” konusunda ne diyeceksiniz? AydınDoğan, “ülke barışına katkı” mı, yoksa “ülke içinde kavgaya zemin hazırlayan” bir isim mi? Ülke yararına her adımı, kavga ortamına çeken Doğan medyası değil mi? Üniversitelere barışı getirecek olan Anayasa değişikliğine, “Kaosa kalkan 411 el” başlığını atıp kavgayı körükleyen onlar değil mi?.. Daha bu hafta bizim başımıza gelenler.. Kesinleşmemiş bir manevi tazminat davasında, bir gazeteciye haciz getirten insan, nasıl “barış adamı” olur? O an aklıma geldi.. Bu ödül, Türkiye tarafından verilmiş değil ki! Türkiye’de verilse de, ödülü veren Türkiye değil! Ödülü veren Federal Almanya Cumhuriyeti Devleti.. Ve onlar kendileri açısından veriyorlar bu ödülü. Dolayısı ile, Doğan’ın “Türkiye’deki manevi alanda başarılı çalışmaları”na değil, Almanya’daki çalışmalarına bakıp ödülü veriyorlar! “Türkiye’deki barışa katkı”sı sebebi ile değil, “Almanya’daki barışa katkı”sı sebebi ile veriliyor bu ödül. Tabiî ki Aydın Doğan, Almanya’nın manevi eksenine katkıda bulunuyor görünecek.. Almanya’nın barışına destek verecek. Almanya’daki Türklere, “Ona, buna, şuna itiraz etmeyin. Barışı bozmayın” deyip, Alman lehtarı yayın yapacak. Önemli olan, bunu kendi ülkesinde yapabilmek. Önemli olan, kendi ülkesinin insanlarına saygılı olabilmesi.Kendi ülke insanlarının barışına katkıda bulunması.. Var mı böyle bir yayın çizgisi? Maalesef! Maalesef Aydın Doğan, Almanya’da sergilediği tavrı, Türkiye’de sergilemiyor. Orada “barışçı”, burada “kavgacı” bir kimlik sergiliyor. Gazetelere davalar açıyor.Gazetecileri susturmak istiyor. Yazarlara ceza verilmesini, hapse atılmalarını istiyor. Ödül alırken, “Farklı ya da eleştirel seslerin rahatlıkla ifade edilebildiği, gazeteciliğin her türlü baskıdan uzak, özgürce, korkusuzca icra edilebildiği bir basın ortamı, AByolundaki hedeflerimizin ayrılmaz bir parçasıdır” diyor ama, Türkiye’de sergilediği tavırlar tam aksi yönde. “Bana eleştiri yönelttiler, 50 bin TL ödesinler” diyor.. “Benim vergi kaçağımı yazdılar. 70 bin TL ödesinler” diyor.. “Benim ‘kağıt üçkağıdımı’ yazanları, atın cezaevine” diyor.. Farklı görüş sahiplerine, dünyayı zindan etmeye çalışıyor.. Patronun barışçılığı, Almanlara.. Kavgalı görüntüsü ise, Türklere.. Özgürlük isteği, Almanlara.. Cezaevine tıkılma isteği ise,Türklere.. Öyle değil mi “Federal Liyakat Nişanı” sahibi patron?..
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|